EMCDDA tarafından her yıl ulusal temas noktalarından toplanan verilerle hazırlandığı belirtilen “Avrupa'daki Uyuşturucu Sorununun Durumu-2010” Raporu'nda “AB ülkelerinde uyuşturucu kullanımı ve tedavi” konusunda çeşitli tespitlere yer veriliyor.

Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi'nin de (TUBİM) katkı sağladığı belirtilen ve Avrupa ülkelerinde uyuşturucu kullanımıyla ilgili çeşitli rakamsal bilgilere yer verilen raporda, “Avrupa için yeni bir sorun: Yaşlı uyuşturucu kullanıcılarının tedavi ve bakımı” konulu başlıkta uyuşturucu sorunlarının yaş sınırı tanımadığı, artık daha yaşlı kimselerin de yardım istedikleri belirtiliyor.

40 YIL SONRA NÜFUSUN YÜZDE 25'İ 65 YAŞ ÜSTÜ OLACAK
Artık uyuşturucu kullanımının sadece bir gençlik olgusu olmaktan çıktığının kaydedildiği raporda, Avrupa'nın, nüfusunun yaşlanması tecrübesini yaşarken, 2050 yılına kadar nüfusun dörtte birinin 65 ve üzeri yaşta olacağının bildirildiği ifade ediliyor.

Alınan verilere göre Avrupa'nın uyuşturucu kullanan nüfusunun da yaşlandığı bildirilen raporda, özellikle de batı AB ülkelerinde, 40 yaş ve üzeri birine bağlı yaşayan uyuşturucu kullanıcılarına odaklanıldığında değerlendirmede bu kişilerin ihtiyaçlarının şiddetli olduğuna ve düşük yaşam kalitesine sahip olduklarına dikkat çekiliyor.

Ancak yaşlı uyuşturucu kullanıcıları için özel tedavi ve bakım programlarının Avrupa'da çok kısıtlı olduğuna da dikkat çekilen raporda, Avrupa'da 2008 yılında 440 bin civarında kişinin uyuşturucu sorunları sebebiyle tedavi altına alındığı, bunların 82 bininin 40 yaş ve üzerinde olduğu, çoğunluğunun da eroin sorunları nedeniyle yardım istediği bilgisi veriliyor.

Özel uyuşturucu tedavi merkezleri ve opioid madde tedavi hizmeti sağlayıcılarından alınan bilgiye göre yaşlı uyuşturucu kullanıcılarının artık bu merkezlerin müşterilerinin önemli bir bölümünü oluşturduğu vurgulanan raporda, pek çok ülkede de bu oranın giderek arttığının altı çiziliyor.

TEDAVİYE BAŞLANANLARIN 5'TE BİRİ 40 YAŞ VE ÜZERİ
Avrupa'da tedaviye başlanan kişilerin ortalama olarak beşte birinin (yüzde 20) 40 yaş ve üzeri kişiler olduğu, bazı ülkelerde bu oranın yüzde 30'a yakın olduğunun ifade edildiği raporda, üye devletlerin çoğunda bu oranın yüzde l0'u geçmediği 10 yıl öncesiyle kıyaslandığında büyük bir artış olarak gözlemlendiği kaydediliyor.

En yüksek oranda yaşlı uyuşturucu kullanıcısı sorununun Batı Avrupa ülkelerinde 1980 ve 1990'lardaki ilk eroin epidemisinde görüldüğünün aktarıldığı raporda, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin çoğunda 40 yaş üzeri kullanıcıların tedavide küçük bir yüzdeye sahip oldukları ifade ediliyor.

Daha sonra başlayan epidemilere göre (1990'ların sonu 2000'ler) sonraki yıllarda daha fazla yaşlı uyuşturucu kullanıcısının olmasının beklendiği, yaşlı uyuşturucu kullanıcılarının tedavi raporunda yüksek düzeylerde işsizlik ve toplumsal yalnızlık ile uzun süreli kronik uyuşturucu kullanımı sonucu fiziksel ve psikososyal sonuçlar gözlemlendiği, alkol ve tütünle ilgili şikayetlerin de yaygın olduğu vurgulanıyor.
Raporda, son alınan bilgilerin Avrupa Birliği ülkelerinde rapor edilen uyuşturucuya bağlı ölümlerin yüzde 26'sının 40 yaş ve üzeri kullanıcılar olduğu belirtiliyor.
radikal