Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 17 Temmuz Cuma akşamı TRT Haber’de katıldığı canlı yayında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Velilere, öğrencilere ve kurumlara endişelenmemelerini tavsiye eden Bakan Avcı’nın açıklamaları özetle şöyle:

Dönüşüm için 2 bin 280 başvuru
Toplam 3 bin 107 dershaneden 2 bin 280’i bugüne kadar dönüşüm için başvurdu. Bu 2 bin 280 başvurudan da 2260’ına biz sizi dönüşüm programına alıyoruz, hakkınızda incelemeler yapılacak, ona göre karar verilecek, hazırlıklarınızı yapın demiş olduk. Bu incelemeler devam ederken 967 dersane de bu arada özel okula dönüştü. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) gerekçeli kararı bize ulaşmış değil, duyumlar üzerinde konuşuyoruz. Henüz gerekçeli karar ortada yok. Bize herhangi bir bildirimde bulunulmadı.
Öğrenci ve kurumaların tedirgin olmamaları gerekiyor. AYM kararı ile ilgili duyumlar üzerine biz sektör temsilcilerini davet ettik. Bu dönüşümde sektörle yakın işbirliği yürüttük. Bu işbirliği, dayanışma ve yakın çalışmamız bu ortaya çıkan yeni sonuçla ilişkili olarak devam edecek. Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürümüzü sektör temslcileriyle bir toplantı yapması yönünden talimatlandırdık. Genel müdürlükte bir toplantı yapıldı. Orada alternatif senaryolar üzerinden, AYM’nin gerekçeli kararı olmadığı için, şöyle de olabilir böyle de olabilir, tüm senaryolar masaya yatıralarak ne olursa, ne yapılacağını, doğru adımların nasıl atılacağını konuştuk. Verimli bir toplantı oldu.

AYM gerekçeli kararı çarşamba günü bekleniyor
AYM gerekçeli kararı duyduğuma göre çarşamba günü açıklayacak. Açılan davada yedi maddenin iptali için başvuru var. Gerekçeli kararda bunlardan hangilerinin, hangi gerekçeyle iptal edildiğini, tümden mi yoksa bir kısmının mı iptal edildiğini göreceğiz. Ona göre her madde ile ilgili ne yapılması gerekiyorsa yaparız. Alternatifler üzerinde çalışmalarımız var. AYM’ye iptal davasının açıldığı günden beri alternatifler konusunda düşünüyoruz. Dolayısıyla bir kaos, karışıklık kimse beklemesin.

İsteyen takviye kursu olabilir
Temel liselerin statüsü ile ilgili de tartışma var. AYM genel kurallarına göre kararlar geriye işlemez. AYM’nin kararı doğruysa özel öğretim kurumları kanununda tanımlanmış olan kurumlarımız var. Burada özel okullar, kurslar var. Ancak dershane kategorisini kanundan çıkarmıştık. Dolayısıyla bu iptalden sonra bizim dönüştürmek istediğimiz dershaneleri, AYM böyle bir karar çıkarsa tümüyle hükümsüz hale getirmiş olur. Çünkü kanunda karşılığı olmayan bir kurum haline gelir. AYM eski kanunu yürürlüğü sokamaz.
AYM’nin bu durumu sonradan fark ettiği ve kanundaki durumu göz önüne alarak dersanelerin, kurs olarak müracaatlarının alınmasını önereceği de tartışılıyor. Bu öneri hukuk tekniği, Anayasa hukuku bakımında uygun mu, değil mi? Ben bunlara girmemeyim. 
Ama zaten bizim de dönüşmemiş olan, dönüşüm için başvurmuş, ancak henüz ruhsat almamış kurumlardan bu başvurularını geri çekmek isteyenler olursa onlara şunu önerebiliriz. Bunu bir senaryo olarak söylüyorum. Bugün dersane adı altında faaliyet gösteren, ama kanunda karşılığı kalmamış kurumlara, elimizdeki kurumlar özel okula, etüt eğitim merkezine ya da kurslara dönüşebilecekler. Tabii, kursların da türleri var. Örneğin takviye kursu olabilirler. Biz buna imkan veriyoruz.

Temel liseler devam edecek
Temel liselerle ilgili bir sıkıntı yok. Temel liseler devam edecek. Dershanede temel lise olmak için yeni başvurular da değerlendirelecek. AYM’nin iptal edebileceği maddelerde temel liselerle ilgili bir bölüm yok, dershanelerle ilgili olarak var. Temel lise yeni bir kurum, bununla ilgili bir iptal kararı söz konusu değil. Buraya kayıt yaptırmış öğrencilerin ve kurumların endişe etmesine gerek yok. Kriterleri karşılayanlar özel okula dönüşmeye devam edecek. 2 bin 260 mücaraat sahibinden 967 ruhsat aldı. Henüz ruhsatlandırlmayanlar başvurularını geri çekebilirler.
 

Özel okul teşvikleri verilecek
Geçen yıl hem özel okul girişimcilerini teşvik etmek, hem de çocuklarını özel okula vermek isteyen sınırlı imkanlara sahip velileri desteklemek için her okul kademesine göre 2 bin 500 ile 3 bin 500 arasında değişen öğrenci başına destek verdik. 165 bin öğrenciye teşvik verildi. Bu yıl en az 180 bin öğrenciye bundan faydalanacak. Bunları verirken velilerin gelir durumuna, çocuğun başarı durumuna, aynı ailede eğitimi devam eden çocuk sayısına bakıyoruz. Geçen yıl 250 bin öngörmüştük fakat 165 bin kriterlere uyan çocuğa verdik, bu yıl 180 bin öğrencimize, miktarı da biraz arttırarak bu teşvikleri vermeye devam edeceğiz. Miktarlar değişebilir biraz daha artabilir. Dolayısıyla teşvikler devam edecek. Teşvik alan öğrenciler de bunu okulu bitirene kadar devam edecek, bir yıllığına vermiyoruz. Geçen yıl sadece devlet okulundan özel okula geçen öğrencilere veriyorduk, şimdi özel okulda okuyan öğrenciler de müracaat edebilecekler.

Dershane öğretmenlerinin durumu
Yine Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karara ilişkin duyumlara dayanarak söylüyoruz, dershane öğretmenlerinin MEB'e geçişini iptal ettiyse yapacak bir şey yok. Biz dönüşüm sürecinde dershane kapandıysa veya kendisine yer bulamamış öğretmenler için böyle bir imkan planlamıştık. Ama bu iptal edildiyse o zaman onlar için bir şey yapmamız mümkün olmaz.
 

AKP'li bir hükümet kurulursa MEB'in sınavsız sistem hazırlığı var mı?
Sınavsız sistem olmaz. Bizim en büyük önceliğimiz her düzeydeki sınavları olabildiğince test sınavı olmaktan çıkarmak. Yine test olabilir ama müfredata dayalı bir test yaptığınız zaman sadece test becerileriyle birileri birilerinin yerine geçmiş olmaz. Biz bunun ilk uygulamasını TEOG ile yaptık. TEOG aslında yeni bir sınav değil, SBS’yi kaldırdık, ortaokul son sınıftaki öğrencilerin birer yazılısını her dönemde, altı dersten merkezden kontrollü olarak yaptık. Müfredata dayalı olarak, yani öğretmenlerin sınıfta anlattıkları sınavın gövdesini oluşturunca ortaokul son sınıflarda dershane talebi sıfıra yaklaştı. Biz aynı şeyi liselerde de öngörüyoruz. Tablet bilgisayarlarımızın 3-4 yıl içinde bütün öğrencilere dağıtılması halinde bu sınavları tek merkezden açık uçlu sorularla yapabilecek hale gelecek. Fatih Projesi bu anlamda çok önemli. Bunlar önümüzdeki hükümet döneminde de inşallah devam edecek.

TEOG'da yenilik var mı?
TEOG benzeri sınav uygulamalarımızı yaygınlaştıracağız. Üniversite sınavı da dahil. YÖK ve ÖSYM ile yaptığımız toplantıda şunu kararlaştırdık. Bugüne kadar sorular daha çok akademisyenler tarafından hazırlanıyordu. Önümüzdeki yıldan itibaren üniversiteye giriş sınavlarındaki soruların hazırlanmasında sınıflarda o dersleri okutan öğretmenler de komisyonlarda görev alacak. Bundan sonra üniversite giriş sınavlarında lise müfredatında işlenen konular ağırlıklı olarak sorulacak. Akademisyenlerin yanı sıra öğretmenler de soru hazırlama komisyonlarında yer aldığında üniversite girişlerinde ayrıca dershane ihtiyacı göstermeyecek türden sorular olacak. 

37 bin öğretmen ağustosta atanacak
Ağustos ayında bu yıl yapılan KPSS sonuçlarına ve alan bilgisi sınav sonuçlarına göre 37 bin kadro için maliye bakanlığından onay aldık. Hangi branşta ne kadar ihtiyacımız olduğunu, en çok hangi illerde ihtiyaç olduğunu ve maliye tarafından bize tahsis edilen kadroları ihtiyaç doğrultusunda dağılım yapıyoruz. 

Nakiller nasıl olacak?
Liseye yeni kaydolan çocuklar 14 Ağustos’ta tercihler sonuçlanacak. Ondan sonra başka okula gitmek isteyenler, 17-21 Ağustos arasında birinci nakil başvurusunda bulunacak. Bu nakilleri biz puan üstünlüğüne göre sıraya koyuyoruz. Sonra buna rağmen istediği okula yerleşemeyenler olursa 24-28 Ağustos’ta ikinci nakil dönemini açıyoruz. Bunu da 31 Ağustos’ta ilan edeceğiz. 31 Ağustos-4 Eylül arasında üçüncü defa alacağız, 7 Eylül’de sonlandıracağız. Daha sonra tayin, taşınma  veya başka bir gerekçe ile nakil başvurusunda bulunanlar için de her ayın son haftasında devam eden nakiller olacak. Geçen yıl nakiller kayıt dönemiyle üst üste gelidği için bazı sıkıntılar yaşandı. Bu yıl okullar açılmadan nakil dönemi bitecek.

Hürriyet