MEMUR-SEN ANKARA İL VE EĞİTİM-BİRSEN 1 NOLU ŞUBE BAŞAKANI KIR’IN“ALKOL YASAĞI KANUNU” KÖTÜLÜKLERİ ÖNLEYİCİ MAHİYETTE DEĞİLDİR” KONULU YAZILI BASIN AÇIKLAMASIDIR.

            Alkol Yasağı Kanunu Kötülükleri Önleyici Mahiyette Değildir.

            TBMM Genel Kurulu’nda alkollü içkiler ile ilgili düzenlemeleri içeren “Torba Kanun” la alkollü içkilerin her ne suretle olursa olsun reklamı, tüketicilere yönelik her çeşit tanıtımı “Saat 22.00-06.00 arası büfe, market ve bakkallarda perakende satışı yasaklandı. Yasa da 18 yaşını doldurmamış kişilerin alkol üretiminde çalıştırılamayacağı bu kişilerin alkol satın alamayacağı ve beraberinde alkol götüremeyeceği de yer aldı.

            Kanunda bir taraftan bu ürünlerin kullanımı ile satışını özendiren kampanya ve etkinliklerin yapılamayacağı, otomatik satış makineleri ile satılamayacağı ifade edilirken diğer taraftan uluslararası düzeyde tanıtımına yönelik ihtisas fuarlarının düzenlenebileceği hükmü de getirildi. Yasa Cumhurbaşkanı tarafından onaylanırsa alkol kullanımı ve satışı konusunda yeni bir uygulamaya geçilecektir.             

             Alkol kullanmak bireysel olduğu kadar toplumsal bir hastalıktır.

            Aslında yapılan işlem bütün kötülüklerin anası olarak kabul edilen alkollü içeceklerin sadece satışına ve reklamına yönelik kısıtlama getiren küçük bir düzenlemeden ibaret olup,  gerçek anlamda hedeflenen sorunu ortadan kaldıracak mahiyet taşımamaktadır.

             Alkollü içeceklerin kişinin sağlıklı düşünmesine engel olduğu, kişiyi suça teşvik ettiği, fiziksel ve ruhsal açıdan olumsuz etkilediği, boşanmalara yol açtığı, ailelerin yıkılmasına sebebiyet verdiği ve toplumsal huzuru bozduğu herkesçe bilinen bir gerçektir.

           Yapılan bilimsel araştırmalara göre cinayetlerin % 85 inin, tecavüzlerin ve şiddet olaylarının % 50 sinin, trafik kazalarının  %65 inin, kadına uygulanan şiddetin %70 inin, akıl hastalıklarının  %60  nın alkol kullanımından kaynaklandığı bunun dışında kanseri tetiklediği, erkeklerde iktidarsızlığa, kadınlarda adet düzensizliğine sebebiyet verdiği, anne karnındaki çocuğun dahi gelişimini engellediği, vücudun çabuk yaşlanmasını sağladığı ve erken bunamaya yol açtığı gibi sayılamayacak kadar hastalığında baş müsebbibidir.            

            Kötülüklerin yaygınlaşması için yasal özgürlük tanınamaz.

             İçki içme hakkı temel hak ve özgürlüklerden sayılamaz. Kötülüklerin yaygınlaşması için yasal özgürlük tanınamaz. Devlet halkının sağlığını tehdit eden unsurları bertaraf etmek zorundadır.  İçkinin bilimsel olarak zararları ispat edildiği halde yine de içki serbest olsun demek aklı yerinde olan insanların iddiası olamaz. Çıkarılan kanun karşısında içkiyi, kumarı, zinayı meslek haline getirenlerin verdiği mücadele kısıtlanan bir özgürlük mücadelesi değildir. Bilakis cinayetlerin, tecavüzlerin, şiddet olaylarının trafik kazalarının akıl hastalıklarının ve aile yıkım oranlarının daha fazla artmasını talep etme mücadelesidir.

            Alkolün kullanımını savunanlar, kullanıcısına faydalarını da atmalıdırlar.

            Her türlü alkollü içkinin üretimi durdurulmalıdır. İthali engellenmelidir. Kullanımı da yasaklanmalıdır. Alkollü içeceklerin serbest kullanımını savunanlar kullanıcılarına sağladığı faydalarını da anlatmak zorundadırlar. Oysaki Alkol ne gıdadır, ne devadır, ne de şifadır. İçen için fayda vermediği gibi, içmeyen için de bir gereksinim değildir.  Hatta alkollü içecek kullanmak,  sadece bireyin kendisine değil, ailesine ve toplumun diğer katmanlarına da zarar verdiği için bireysel olduğu kadar aynı zamanda toplumsal bir hastalıktır.

            İçki kullanımı serbest olsun diyenler, çocuklarına içki tavsiye edebilirler mi?

            Her yerde İçki satışı serbest olsun diyenler acaba çocuklarına içki kullanmasını tavsiye edebilirler mi? Sarhoşken direksiyonun başına geçmesini ve bir kazaya kurban gitmesini isteyebilirler mi?  Elbette hayır! Onlar ayık gezdikleri akılları başlarında olduğu halde her yerde ve her zaman içki tüketimi serbest olsun diyebilirler mi? 

             Tıpkı toplu taşıma araçlarında ve kapalı alanlarda sigara içilmesini yasaklayan kanun çıkarılırken feryat edenler; şimdi içkinin satışına ve reklamına getirilen küçük bir kısıtlamadan dolayı da kıyameti koparıyorlar. Nasıl ki trenle, otobüsle, uçakla, gemiyle issiz, dumansız seyahat ederken bu kanunu çıkaranlara dua ediliyorsa;  içki illetinden kendisini ve çocuklarını kurtaranlarda elbette kendilerini kurtaranlar için dua edilecektir.

          Çünkü içki ne gıdadır, ne şifadır. Ancak; “ İçki bütün kötülüklerin anasıdır.”

           Bu kanun içki kullanımını aza indirgeme ya da satışının ve reklamının yapılmasına yönelik küçük bir adımdır.  Çünkü içki ne gıdadır, ne devadır, ne de şifadır. Ancak, “bütün kötülüklerin anasıdır.”Kötülükleri önlemek için sadece kötülüklerin yasaklanması yetmez. Kötülüğe giden yolların tıkanması, kötülüğü teşvik eden unsurların ortadan kaldırılması iyiliklerin ve güzelliklerin yaygınlaştırılması gerekir. Büyük kötülükler ancak büyük tedbirlerle önlenebilir. İçkinin, kumarın, zinanın şiddetin yaygınlaşmasını isteyenler kadar, kötülüklerin yok olmasını isteyenler de içkinin üretiminin, ithalinin ve kullanımının yasaklanması için mücadele vermesi bu yolda atılan her olumlu desteklemesi gerekir.

              Onun için içki kullanımına, satışına ve reklamına kısmen yasaklama getiren bu adımı destekliyor İçkinin tamamen üretimini ve kullanımını engelleyici tedbirlerin alınması önemle bekliyorum.

     [email protected]