Ali Yalçın: Her kazanımın altında terimiz, yerimiz ve imzamız var
Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen Afyonkarahisar 1 No’lu Şube’nin 5. Kitap Okuma Yarışması Ödül Töreni’ne ve “Birlik ve Kardeşlik Sofrası” programına, Manisa’da düzenlenen ‘Teşkilat Buluşması’na, Balıkesir 1 ve 2 No’lu şubelerin divan toplantısına...
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, kamu görevlileri sendikacılığının toplu sözleşme hakkı sonrası önemli kazanımlara imza attığına dikkat çekerek, “Toplu sözleşmelerle toplam 350 kazanım oluştu. Aldığımız haklar, elde ettiğimiz kazanımlar kendiliğinden olmadığı gibi, gökten zembille de gelmiyor. Hepsinin altında terimiz, yerimiz ve imzamız var. Örgütlü mücadelemiz olmasa çözümünü sağladığımız sorunlar, sorun olarak konuşulmaya devam ediyor olacaktı hâlâ” dedi.
Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen Afyonkarahisar 1 No’lu Şube’nin 5. Kitap Okuma Yarışması Ödül Töreni’ne ve “Birlik ve Kardeşlik Sofrası” programına, Manisa’da düzenlenen ‘Teşkilat Buluşması’na, Balıkesir 1 ve 2 No’lu şubelerin divan toplantısına, Çanakkale Şubesi’nin hizmet binasının açılışına ve il divan toplantısına, Bursa Teşkilat Buluşması’na katıldı.
3600 ek gösterge teklifi de toplu sözleşme kararı da bize aittir
Sendikal çalışmalara, eğitim gündemine ve toplu sözleşme sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Yalçın, her toplu sözleşmeye taşıdıkları ek gösterge konusunun artık karara dönüştüğünü ifade ederek, “Toplu sözleşme hakkını alan, 2011’de sözleşmelilerin kadroya geçmesini sağlayan, 6 toplu sözleşme ile 350 kazanım üreten, sözleşmelilerin sorunlarını dillendiren, eylemle sesi, raporlarla sözü, toplu sözleşme kararıyla umudu yükselten, 400 TL toplu sözleşme ikramiyesi ile sendikalı olmanın önemini daha da artıran, çözüm üreten, sorun çözen, 12 milyon 300 bin imzayla kamusal alan yalanının sona ermesini sağlayan, kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarının mücadelesini veren, özgürlük alanlarının genişletilmesi için ter akıtan, zor zamanlarda dik duran, milletinin yanında olan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak hak, emek, ekmek, özgürlük ve adalet için ter akıtmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Aşı ve PCR testi konusunda eğitim çalışanlarını zorlamak doğru değil
Eğitim ve öğretimin başlamış olmasının hem millî eğitimde hem de yükseköğretimde son derece isabetli olduğunu kaydeden Yalçın, şöyle devam etti: “Öğrenme kayıplarının telafisi ve yarının inşası açısından yapılacak şey, her şartta eğitimi devam ettirmektir. Eğitimi devam ettirmenin şartı, eğitim çalışanının işini yapmasına fırsat vermektir. İçinde bulunduğumuz salgın şartları nedeniyle yaşanan aşı ve PCR testi tartışmalarında icbar edici uygulamalar iş çözmez bilakis konuyu içinden çıkılmaz hâle getirir. Anayasal, yasal hakları gereği tıbbi müdahaleye tabi tutulmak istemeyenler zorlanmamalıdır. Üyelerimize hukuki desteğimiz sürüyor.”
Eğitim-Bir-Sen, bir eğitim sendikasından daha fazlasıdır
Eğitim-Bir-Sen olarak, üyelerinin haklarını savunmanın yanı sıra ‘Bir Bilenle Bilge Nesil Projesi, okuma yarışmaları gibi etkinliklerle okuyan, araştıran gençlerin yetişmesi için emek harcadıklarını belirten Yalçın, “Cemil Meriç’in dediği gibi ‘Her toplum bir kitaba dayanır ve o kitabın kapağını kapatmak sanıldığı kadar kolay değildir.’ Yıllardır işimizin gereği rüyasını gördüğümüz başarılı bir nesil için ter döküyor, emek sarfediyoruz. ‘Kitap okumayan meydan okuyamaz’ diyor Üstad Nuri Pakdil. Çağa meydan okumanın yolu öncelikle okumaktan ve iddia sahibi olmaktan geçmektedir. Biz hem okuyanı teşvik ediyoruz hem de ödüllendiriyoruz. ‘5. Kitap Okuma Yarışması’na 5 bin öğrenci ilgi gösterdi. Ödül töreninde 120 bisiklet dağıttık. Şimdiye kadar 40 bin kitap okunmuş oldu. Bu yarışmanın kaybedeni yok. Afyonkarahisar 1 No’lu Şubemizi, İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nü ve Afyonkarahisar Belediyesi’ni, teşkilatımızda emek verenleri, adanmış meslektaşlarımı, ilgi gösteren tüm öğrencileri yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
Örgütlenmenin alanı genişletilmeli, örgülülüğün oranı artmalıdır
Ali Yalçın, memurlar arasında yasal engeller dolayısıyla örgütlenemeyenlerin bulunduğunu dile getirerek, “Yüzde 1 barajını aşan sendika üyelerinin alacağı, 2022’de 1.600TL ama daha sonra 2.000 TL’yi de aşacak olan toplu sözleşme ikramiyesini istese de alamayacak olanlar var. Toplu sözleşme masasına tabi ama örgütlenme hakkı bir türlü verilmeyen iki milyon memur emeklisi var. Bu, uluslararası hukuka da aykırıdır. Sınırlama çok fazladır. Eğitimde ücretli öğretmenler, usta öğreticiler gibi memur vazifesi yapan ama bir türlü sesini duyuramayan kitleler var. Memur mevzuatı üzerinden muamele görüyorlar ama örgütlenme hakları yok maalesef. Memur sendikalarında örgütlenebilmek için açtıkları dava ise devam ediyor. 4 milyona varan kamu görevlilerinden 2 milyon 658 bin 555’i sendikalara üye olabilmektedir. Bu durum yeniden gözden geçirilmeli ve örgütlenme alanı genişletilmeli, örgütlenmenin oranı artmalıdır” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.