Eğitim gündemi bir haftadır "Dershaneler" ile sürüp gitmekte iken, 22 Kasım 2013 tarihinde Aktif Eğitim-Sen'in yeniden kurulması ile bir başka zemine taşındı. 

Geçtiğimiz yıl bazı kesimlerce "Cemaatin sendikası" olarak kamuoyuna sunulan Aktif Eğitim-Sen, kısa sürede 35 bin üyeye ulaşarak sendikalar tarihinde eşine az rastlanır bir başarı elde etmişti. 

Ortaya çıkışı ve başarısı ile adından söz ettiren Akitif Eğitim- Sen, ani bir kararla aldığı "fesih" kararı ile de adından söz ettirmişti. 

Kapanış günlerinde ortaya atılan iddialara baktığımızda dershaneler konusu ortaya çıkmıştı. 

Şimdilerde dershaneler konusunun gündeme gelişi ile Akitif Eğitim- Sen'in faaliyetine yeniden başlama kararı alması bir paralellik göstermiştir. 

Herkesin merak ettiği soru; Akitif Eğitim-Sen'in 2012'de gösterdiği başarıyı, bugün gösterip gösteremeyeceği konusudur. 

Şunu ifade edelim edelim ki; Akitif Eğitim- Sen'in öncelikle geçmişte yaşanan durum ile ilgili kendi camiasına ve kamuoyuna bazı açıklamalar yapması gerektiğini düşünüyoruz. 

Ancak hemen peşin bir hüküm vererek, sendikanın başarısız olacağını söyelemek yanlış olacaktır.

Tabii bu sendikadan bazı kesimler tedirgin olabilir. 

Şimdilerde bazı mahfillerde, bazı hesaplar yapılacaktır. 

Bu durumda en çok görev Aktif Eğitim-Sen yöneticilerine düşmektedir. Sendikanın değerli yöneticileri; sendika üzerine bilinmeyen bir gizem perdesi yerleşmesine izin vermemeli, daha açık, daha şeffaf bir tutum sergileyerek kendilerini eğitim camiasına tanıtmalıdırlar.

Biz eğitim camiası olarak yeni kurulan sivil toplum örgütlerine başarı dilemek gerektiğini düşünüyoruz. 

Teoman Yalçın

www.turkiyeegitim.com