Çamlıca'daki özel Bilfen Okulları'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Kocabağ, sınav sonucunu öğrendiğinde heyecandan gece uyuyamadığını belirterek, ''Çok sevindim. 'Yanlış mı görüyorum, acaba rüya mı görüyorum' dedim'' diye konuştu.
Gözlerinde görme kaybı bulunduğunu ve bu nedenle teleskobik gözlük kullandığını dile getiren Kocabağ, ''Bu şekilde eğitimimi sürdürüyorum. Sınavda ben kitapçığa işaretlememi yaptım, hocalarım kontrol ettiler. Ek süreye ihtiyaç duymadım. Kendi okulumda girdiğim sınavlarda da yetiştiriyordum zaten'' dedi.
Bir gazetecinin Mersin'den çıkan Türkiye birincisinin aldığı ek puan sonucu birinci olduğunu ve bu durumun adil olup olmadığını sorması üzerine Kocabağ, ''Çok adil değil bence. Herkesin farklı hobileri olduğu için herkes farklı konularda yetenekli olabilir. Herkesin kendi yeteneğinin değerlendirilmesi gerekiyor. Ayrıca bence bu sınav okul başarısını ölçen bir sınavdı. O yüzden çok da adil olduğunu düşünmüyorum'' dedi.
Kocabağ, müziği çok sevdiğini, 6 yıldır piyano çaldığını ve 3 yıldır de beste yaptığını kaydederek, ''Müziği çok seviyorum. Sınava hazırlanırken stres olduğumda kendimi müziğe veriyorum. Müziğin bana çok yararı olduğunu düşünüyorum. Hatta 'Müzik olmasaydı, bu başarıları elde edemezdim' diye düşünüyorum. Ayrıca 6. sınıftan beri de keman çalıyorum'' şeklinde konuştu.

''Bana değer verilsin istiyorum''

İleride müzisyen olmak istediğini ancak başka bir meslek yapacağını dile getiren Kocabağ, şunları söyledi:
''Müziği çok seviyorum ama galiba hobi olarak yapacağım. Çünkü bu ülkede müzisyenler hak ettiklerini alamıyorlar. Çok da iyileri var içlerinde. Ben de onlardan olmak isterdim ama bana değer verilsin istiyorum, o yüzden gelecekte iyi bir meslek seçmek istiyorum. Bu okula başladığım zaman kendime güvenmiyordum. Bu başarıları yaşadığıma inanamıyorum. Okulum bana o kadar çok değer verdi ki, ben okula gittiğim de evimde gibi hissediyorum kendimi.''

''Buradaki başarı, çok büyük oranda Dolunay'ın''

Baba Duran Kocabağ da, kızlarının ikinci olduğunu duyduklarında çok mutlu olduklarını ifade ederek, ''Özellikle Dolunay'ın özel durumundan dolayı bunun bizim için başka bir anlamı var. Zaten bir öğrencinin kendisi istemiyorsa ebeveynin yapabileceği çok fazla bir şey yok. Buradaki başarı çok büyük oranda Dolunay'ın kendi başarısıdır'' dedi.
Ailesi olarak Dolunay'ın bu döneminde yanında olmaya çalıştıklarını kaydeden baba Kocabağ, ''Dışarıdan bakan birisi için çok kolay görünebilir ama Dolunay için çok zordu. Mesela bir gün okulda gözlüğünün merceği düşmüştü. Öğretmeni merceği yerine taktığında mutluluktan ağlamış'' şeklinde konuştu.
Anne Ayşe Kocabağ ise, Dolunay'ın 2-3 metreden ötesini göremeyen bir çocuk olduğunu kaydederek, ''Dolunay bunun arkasına hiç bir zaman sığınmadı. Elini neye attıysa hiç bir zaman engel tanımayan, zihninde sonuna kadar mücadele eden ve aşırı derecede mükemmeliyetçi bir çocuk'' diye konuştu.
Bilfen okulları da başarısını desteklemek amacıyla Dolunay Kocabağ'a piyano hediye etti. Bu arada, SBS'de Bilfen Okulları'nda dereceye giren 39 öğrenci için de okulda tören düzenlendi. Törende Dolunay Kocabağ da arkadaşlarına piyano resitali sundu.

Sabah