15 Şubat’ta köy okullarında yüz yüze eğitime başlanmasıyla birlikte sağlıklı ve güvenli eğitim tartışmaları kamuoyunda yoğunlaşmış durumdadır. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un 1 Mart’ta okul öncesinde, ilkokullarda, 8. sınıf ve 12. sınıflarda yüz yüze eğitime başlanacağını açıklamasından bir müddet sonra okulların açılışı kabine toplantısı sonrasına bırakılmış ve 2 Mart’ta yüz yüze eğitime geçilmiştir. Ancak bu kez 5.,6., 7. sınıflar ve 9.,10. ve 11. sınıflarda bu kapsama alınmıştır. Tam da bu günlerde kamuoyu önüne çıkarak aşı yaptıran Ziya Selçuk, öğretmenlerin aşılanmasına başlandığını duyurmasına rağmen köy okullarındaki öğretmenlerimizin dahi aşılanması bitmeden 2 Mart’ta tüm kademelerde yüz yüze eğitime geçilmiştir. Henüz il ve ilçe merkezlerinde aşılanma başlamadığı gibi köy okullarında görev yapan eğitim emekçilerinin aşılanması da tamamlanmamıştır. MEB bir yıldır devam eden salgın sürecini doğru yönetememiştir. Yapboz müdahalelerle eğitimde gelinen sonuç; yoksul emekçi çocuklarının, eğitim sürecinin dışında kaldığıdır.

Mevcut plansızlık ve karar alma süreçlerindeki kaotik durum kaygılarımızı arttırmaktadır. Eğitim emekçilerinin aşılanmasına köy okullarında başlansa bile aşılama sürecinde henüz somut bir ilerleme ortaya çıkmamıştır. Kabine toplantısı sonrası yapılan son düzenlemelerle birlikte seyreltilmiş sınıf planlaması sekteye uğratılmıştır. Maske ve hijyen malzemeleri hazırlığının mevcut düzenlemenin ihtiyaçlarını ne denli ve hangi süre ile karşılayacağı bilinmemektedir. Kalabalık okullarda, öğretmenler odası sayısının, öğrenci ve öğretmen tuvalet sayılarının artırılması için bir çalışma yapılmamıştır. Okullarda bir sağlık görevlisine gereksinme bulunmaktadır ancak bu ihtiyaca dönük bir çalışma da yürütülmemiştir. Salgınla mücadeleye uygun, sağlıklı ulaşım konusunda bir düzenleme yapılmamıştır.

Eğitim emekçilerinin, öğrencilerin ve velilerin şehir içindeki hareketliliği öngörülerek genel toplum sağlığı açısından tedbirler alındıkça kademe kademe okulların açılması gerekirken aşı ve tüm diğer tedbirlerin yetersizliğine rağmen bulaş riski yüksek yaş grubunda ki orta öğretimde dahi okullar açılmış ve tüm kademelerinde yüz yüze sınav ısrarı devam etmektedir. Yine aşı başta olmak üzere tüm tedbirlerin yaygınlaşmasıyla, vaka ve vefat sayıları düşmeye başladıkça kademe kademe geçilmesi gereken normalleşme sürecine bir anda geçilmiş, oluşabilecek riskler göz ardı edilmiştir. Normalleşme sürecine tüm alanlarda böylesine hızlı bir geçiş karşılıklı olarak birbirini olumsuz etkileyecektir.

Her gün onlarca insanın Covid-19 salgını nedeniyle vefat ettiği bir dönemde, 38 günlük bir planlamayla eğitim emekçilerinin iki doz aşısı tamamlanabilecekken bu yapılmadan okulların açılmış olması MEB’in kamusal sorumluluğu yerine getiremediğinin de bir göstergesidir. Eğitim bileşenlerinin sağlıklarını riske eden bu yanlış uygulamalara karşı tutum almayı toplumsal bir sorumluluk olarak gördük ve görüyoruz.  Dün olduğu gibi bugünde sadece eleştirilerimizle değil, önerilerimizle de kamuoyunu aydınlatmaya devam edeceğiz.

MEB önemli bir kamusal sorumluluk altındadır. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak MEB’in eğitim kamuoyuna sorumluluğunun bir gereği olarak her hafta yapacağı açıklamalarla il ve ilçe düzeyinde eğitim emekçilerine yapılan aşı sayısı, okullara aktarılan maske ve hijyen malzemeleri sayısı, okullarda vaka sayısı, karantinaya alınan okul sayısı verilerini paylaşmasını talep ediyoruz. Sendika olarak yüz yüze eğitimin sürdüğü okullarda önlemlerin alınmasını ve tam zamanlı yüz yüze eğitime sağlıklı ve güvenli bir geçişin olmasını sağlamak için COVID-19 salgınının okullardaki yansımalarını ortaya koyan sahadan topladığımız verileri kamuoyu ile paylaşacağız. Öncelikle aşı olmak üzere tüm tedbirlerin bir an önce alınması, sağlıklı ve güvenli eğitim için mücadelemiz artarak sürecektir.

YÜZ YÜZE EĞİTİMDE COVİD-19 VAKA TESPİT TABLOSU        

15 Şubat – 5 Mart 2021