YÖK, öğretim elemanını, denenmek üzere başka bir üniversiteye gönderemeyecek
YÖK, öğretim elemanını, denenmek üzere başka bir üniversiteye gönderemeyecek
Anayasa Mahkemesi, YÖK'ün görevlerini düzenleyen 2547 sayılı Kanunun 7. maddesiyle ilgili önemli bir iptal kararı verdi.
7. maddenin (l) bendindeki hüküm gereğince, YÖK, yetersizliği görülen veya 2547 sayılı kanunun öngördüğü düzene aykırı hareket eden bir öğretim elemanının doğrudan başka bir üniversiteye "denenmek üzere" gönderebilmekteydi.
Anayasa Mahkemesi, Anayasanın 130. maddesinde, öğretim üyelerine tanınmış olan güvencelerin sağlanabilmesi için "denenmek üzere" uygulamasının sınırlarının daha geniş bir şekilde belirlenmesi gerektiğini belirterek söz konusu hükmü iptal etti.
İŞTE MAHKEME KARARI
25 Ocak 2012 ÇARŞAMBAResmî GazeteSayı : 28184
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı: 2010/20
Karar Sayısı: 2011/166
Karar Günü: 22.12.2011
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu
İTİRAZIN KONUSU : 4.11.1981 günlü, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 7. maddesinin (l) bendinin Anayasa’nın 2. ve 130. maddelerine aykırılığı savıyla iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesi istemidir.
I- OLAY
Öğretim üyesi davacının, denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumuna atanmasına dair işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açtığı davada yerel mahkemece verilen istemin kabulü yönündeki kararın Danıştay 8. Dairesi tarafından bozulması üzerine yerel mahkemece verilen ısrar kararı nedeniyle dosyayı inceleyen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanaatine vararak iptali ve yürürlüğün durdurulması istemiyle başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
“Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği gibi, Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da uyması gereken Anayasa ve temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir.
Hukuk devleti ilkesinin önkoşullarından biri olan hukuk güvenliği ile kişilerin hukuki güvenliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. Hukuk güvenliği ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar.
Anayasa’nın 130., 131. ve 132. maddeleri yükseköğretim kurum ve kuruluşlarını düzenlemektedir. Anayasa koyucu, Anayasa’nın 130. maddesiyle üniversiteleri bir Anayasal kuruluş olarak kabul etmiş ve üniversitelerle ilgili başlıca kuralları belirtmiş, üniversitelerin “kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe” sahip olmalarını öngörmüştür.
Anayasa’nın 130. maddesi, üniversite çalışmalarını, eğitim ve öğretimin her türlü dış etkiden uzak, bilimin gerektirdiği yansız ve baskısız bir ortamda yapılmasını sağlayacak biçimde düzenlemiştir.
Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği gibi, “Bilimsel özerklik”, geniş bir kavramdır. Anayasa, bu ilkesiyle üniversiteleri, 2. maddesinde yer alan temel niteliklere sahip bir hukuk devletinin üniversitesine yaraşır biçimde öğretim, araştırma ve yayın konularını belirlemek ve yürütmek serbestliğine sahip kılmış bulunmaktadır. Anayasa’nın 130. maddesi, üniversitelerin yine bir hukuk devletinin üniversitesine yaraşır biçimde, uygar ve evrensel karakterde öğretim-eğitim, araştırma ve yayın konularında bilimsel özerkliğe sahip bir kamu tüzelkişisi biçiminde kurulmasını ve Cumhuriyetin temel organları içinde bu niteliğiyle yer almasını istemiş, üniversitelerin öğretim üyeleri ve yardımcılarını, bir meslek sınıfı olarak düşünmüş ve buna göre düzenlemeler yapmıştır.
Nitekim Anayasa’nın 130. maddesinin yedinci fıkrasında; “Üniversite yönetim ve denetim organları ile öğretim elemanları; Yükseköğretim Kurulunun veya üniversitelerin yetkili organlarının dışında kalan makamlarca her ne suretle olursa olsun görevlerinden uzaklaştırılamazlar.” dokuzuncu fıkrasında ise; “Yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların seçimleri, görev, yetki ve sorumlulukları, üniversiteler üzerinde Devletin gözetim ve denetim hakkını kullanma usulleri, öğretim elemanlarının görevleri, unvanları, atama, yükselme ve emeklilikleri, öğretim elemanı yetiştirme, üniversitelerin ve öğretim elemanlarının kamu kuruluşları ve diğer kurumlar ile ilişkileri, öğretim düzeyleri ve süreleri, yükseköğretime giriş, devam ve alınacak harçlar, Devletin yapacağı yardımlar ile ilgili ilkeler, disiplin ve ceza işleri, malî işler, özlük hakları, öğretim elemanlarının uyacakları koşullar, üniversitelerarası ihtiyaçlara göre öğretim elemanlarının görevlendirilmesi, öğrenimin ve öğretimin hürriyet ve teminat içinde ve çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine göre yürütülmesi, Yükseköğretim Kuruluna ve üniversitelere Devletin sağladığı malî kaynakların kullanılması kanunla düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Anayasa’nın 130. maddesi üniversite öğretim üyelerine belirli haklar ve yetkiler tanımıştır. Bilimsel özgürlük, serbestçe araştırmada ve yayında bulunabilme, öğrenim ve öğretimi özgürlük ve güvence içinde sürdürebilme hak ve yetkileri bunlara örnek olarak gösterilebilir.
Bu itibarla, öğretim elemanlarının denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumunda görevlendirilmeleri halinde öğretim üyelerine tanınan güvencelerin sağlanabilmesi, hukuki güvenliğin oluşturulabilmesi için görevlendirmenin süresinin, bu süre içerisinde ilgili hakkında uygulanacak işlemlerin, ilgilinin çalışmalarının ve faaliyetlerinin izlenmesi yöntem ve esasları ile kadro durumunun ne olacağı konularının Yasada açıkça düzenlenmesi gerektiği halde bu hususlara 2547 sayılı Yasa’nın 7/l. maddesinde yer verilmemiştir.
Ayrıca, 2547 sayılı Yasa’nın 7/l. maddesi uyarınca yapılan atamanın denenmek üzere geçici bir süre görevlendirme mi yoksa naklen atama niteliğinde mi olduğu hususu da açıklık taşımamaktadır. Dolayısıyla, belirtilen Yasa kuralının Anayasa’nın 130. maddesinin yedinci ve dokuzuncu fıkralarına aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Anayasa’nın 130. maddesine aykırılık oluşturan kural, kuşkusuz, aynı zamanda Anayasa’nın 2. maddesinde ifadesini bulan “Hukuk Devleti İlkesi”ne de aykırılık oluşturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, bir davaya bakmakta olan mahkemenin, o davada uygulanacak bir yasanın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına götüren görüşünü açıklayan kararı ile Anayasa Mahkemesine başvurulması gerektiğini düzenleyen 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 28. maddesinin birinci fıkrası gereğince, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 7. maddesinin (l) bendinin Anayasa’nın 130. ve 2. maddelerine aykırı olduğu kanısına ulaşılması nedeniyle Anayasa Mahkemesine başvurulmasına, bu kuralın Anayasa’ya aykırılığı ve uygulanması durumunda giderilmesi güç ve olanaksız zararlar doğabileceği gözetilerek esas hakkında bir karar verilinceye kadar yürürlüğünün durdurulmasının istenilmesine, dosyada bulunan belgelerin onaylı bir örneğinin Anayasa Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine, 28.1.2010 gününde oyçokluğu ile karar verildi.”
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
4.11.1981 günlü, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Yükseköğretim Kurulunun görevleri” başlıklı 7. maddesinin itiraz konusu (l) bendi şöyledir:
“l) Rektörlerin disiplin işlemlerini kovuşturmak ve karara bağlamak, öğretim elemanlarından bu Kanunda öngörülen görevleri yerine getirmekte yetersizliği görülenler ile bu Kanunla belirlenen yükseköğretimin amaç, ana ilkeleri ve öngördüğü düzene aykırı harekette bulunanları rektörün önerisi üzerine veya doğrudan, normal usulüne göre, yükseköğretim kurumları ile ilişkilerini kesmek veya denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumuna atamak,”
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Başvuru kararında, iptali istenilen kuralın Anayasa’nın 2. ve 130. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi uyarınca, Haşim KILIÇ, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, Fettah OTO, Serdar ÖZGÜLDÜR, Şevket APALAK, Serruh KALELİ, Zehra Ayla PERKTAŞ ve Recep KÖMÜRCÜ’nün katılımlarıyla 24.3.2010 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine, yürürlüğü durdurma isteminin esas inceleme aşamasında karara bağlanmasına OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu kural, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A- Uygulanacak Kural Sorunu
Anayasa’nın 152. ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddesine göre, mahkemeler, bakmakta oldukları davalarda uygulayacakları kanun ya da kanun hükmünde kararname kurallarını Anayasa’ya aykırı görürler veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık savının ciddi olduğu kanısına varırlarsa, o hükmün iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkilidirler. Ancak, bu kurallar uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesine başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görevine giren bir davanın bulunması ve iptali istenen kuralların da o davada uygulanacak olması gerekmektedir. Uygulanacak yasa kuralları, davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan kurallardır.
İtiraz başvurusunda bulunan Mahkemede bakılmakta olan dava, öğretim üyesi olan davacının denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumuna atanmasına dair işlemin iptali istemiyle açılmıştır. Bu nedenle itiraz konusu bendin ilk cümlesinde yer alan ve Yükseköğretim Kuruluna “Rektörlerin disiplin işlemlerini kovuşturmak ve karara bağlamak” şeklinde bir görev veren düzenleme, bakılmakta olan davada uygulanacak kural niteliği taşımamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 4.11.1981 günlü, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 7. maddesinin (l) bendinde yer alan “Rektörlerin disiplin işlemlerini kovuşturmak ve karara bağlamak,” ibaresinin, itiraz başvurusunda bulunan Mahkeme’nin bakmakta olduğu davada uygulanma olanağı bulunmadığından, bu ibareye ilişkin başvurunun Mahkeme’nin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE, 22.12.2011 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
B- Sınırlama Sorunu
İtiraz yoluna başvuran mahkemece bakılan davaya konu olayda davacı öğretim üyesi, denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumuna atanmıştır. İtiraz konusu kuralda ise denenmek üzere atamanın yanında öğretim elemanlarının yükseköğretim kurumları ile ilişkilerini kesmek konusunda da Yükseköğretim Kuruluna yetki verilmiştir. Mahkemece bakılan davaya konu olayda davacı öğretim üyesinin yükseköğretim kurumları ile ilişkisinin kesilmesi söz konusu değildir. Bu nedenle, 4.11.1981 günlü, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 7. maddesinin (l) bendinin “…öğretim elemanlarından bu Kanunda öngörülen görevleri yerine getirmekte yetersizliği görülenler ile bu Kanunla belirlenen yükseköğretimin amaç, ana ilkeleri ve öngördüğü düzene aykırı harekette bulunanları rektörün önerisi üzerine veya doğrudan, normal usulüne göre, yükseköğretim kurumları ile ilişkilerini kesmek veya denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumuna atamak,” bölümüne ilişkin esas incelemenin, bu bölümde yer alan “veya denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumuna atamak” ibaresi ile sınırlı olarak yapılmasına, 22.12.2011 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
C- Anayasaya Uygunluk Denetimi
Başvuru kararında, özetle, Anayasa’nın 130. maddesinin dokuzuncu fıkrasında, öğretim elemanlarının görevleri, unvanları, atama, yükselme ve emeklilikleri, disiplin ve ceza işleri, malî işler, özlük hakları, öğretim elemanlarının uyacakları koşullar, üniversitelerarası ihtiyaçlara göre öğretim elemanlarının görevlendirilmesi, öğrenim ve öğretimin hürriyet ve teminat içinde ve çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine göre yürütülmesine ilişkin hususların kanunla düzenleneceği yolunda bir hükme yer verildiği; Anayasa’nın 130. maddesinde üniversite öğretim üyelerine belirli haklar ve yetkiler tanınmış olduğu, bilimsel özgürlük, serbestçe araştırmada ve yayında bulunabilme, öğrenim ve öğretimi özgürlük ve güvence içinde sürdürebilme hak ve yetkilerinin bunlara örnek olarak gösterilebileceği; bu düzenlemeler dikkate alındığında, öğretim elemanlarının denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumunda görevlendirilmeleri halinde öğretim üyelerine tanınan güvencelerin sağlanabilmesi, hukuki güvenliğin oluşturulabilmesi için görevlendirmenin süresinin, bu süre içinde ilgili hakkında uygulanacak işlemlerin, ilgilinin çalışmalarının ve faaliyetlerinin izlenmesi yöntem ve esasları ile kadro durumunun ne olacağı konularının Yasada açıkça düzenlenmesi gerektiği halde bu hususlara 2547 sayılı Yasa’nın itiraz konusu 7/l maddesinde yer verilmediği; ayrıca, 2547 sayılı Yasa’nın 7/l maddesi uyarınca yapılan atamanın denenmek üzere geçici bir süre görevlendirme mi yoksa naklen atama niteliğinde mi olduğu hususunun da açıklık taşımadığı; belirtilen nedenlerle itiraz konusu kuralın Anayasa’nın 130. maddesinin yedinci ve dokuzuncu fıkralarına aykırı olduğu; Anayasa’nın 130. maddesine aykırılık oluşturan kuralın, aynı zamanda Anayasa’nın 2. maddesinde ifadesini bulan “hukuk devleti ilkesi”ne de aykırılık oluşturduğu iddia edilmiştir.
Anayasa’nın 130. maddesinin dokuzuncu fıkrasında, öğretim elemanlarının atanmaları ve disiplin işleri de dahil olmak üzere üniversiteler ve öğretim elemanları ile ilgili birçok hususun kanunla düzenleneceği kuralına yer verilmiştir. Ayrıca 130. maddede, üniversitelerin bilimsel özerkliğe sahip olmalarına vurgu yapılarak, öğrenim ve öğretimin hürriyet ve teminat içinde çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine göre yürütülmesi gereğine dikkat çekilmiştir.
İtiraz konusu kuralda, “denenmek üzere atama” işleminin öğretim elemanlarına hürriyet ve teminat teşkil edebilecek şekilde düzenlenmemiş olduğu görülmektedir. Denenmek üzere atama işlemini gerektiren ve Yasada “düzene aykırı hareket etme” şeklinde ifadelendirilen eylemin ya da “yetersizlik” şeklinde ifadelendirilen olgunun hangi hallerde ortaya çıkacağı ve sayılan bu durumların nasıl tespit edileceğinin açıkça ve öngörülebilir biçimde düzenlenmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Ayrıca, “denenmek üzere atama” işlemi, itiraz konusu kuralda bu şekilde adlandırılmasa bile özü itibariyle bir tür disiplin cezası niteliğini taşımaktadır. Bu nedenle, denenmek üzere atama işlemini düzenleyen kurallarda, savunma hakkı başta olmak üzere disiplin ve ceza işleri bağlamında öğretim elemanlarına tanınmış hak ve güvencelere yer verilmesi gerekmektedir. İtiraz konusu yasa kuralı ise belirtilen bu gereklilikleri karşılamamaktadır. Keza, denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumuna atanan öğretim elemanın hangi süreyle atandığının belli olmaması, bu yolla atanan kişinin hak ve yükümlülüklerinin ve deneme sürecinin takip ve sonlandırılmasına ilişkin usul ve esasların Yasada gösterilmemiş olması da Anayasa’nın 130. maddesinin dokuzuncu fıkrası ile bağdaşmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 2. ve 130. maddelerine aykırıdır, iptali gerekir.
VI- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİ
4.11.1981 günlü, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 7. maddesinin (l) bendinde yer alan “veya denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumuna atamak” ibaresinin yürürlüğünün durdurulması isteminin, koşulları oluşmadığından REDDİNE, 22.12.2011 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
VII- SONUÇ
4.11.1981 günlü, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 7. maddesinin (l) bendinde yer alan “veya denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumuna atamak” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, 22.12.2011 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Haşim KILIÇBaşkanvekili
Alparslan ALTANÜye
Fulya KANTARCIOĞLU
Üye
Ahmet AKYALÇINÜye
Mehmet ERTENÜye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜTÜye
Zehra Ayla PERKTAŞÜye
Recep KÖMÜRCÜ
Üye
Burhan ÜSTÜNÜye
Engin YILDIRIMÜye
Nuri NECİPOĞLU
Üye
Hicabi DURSUNÜye
Celal Mümtaz AKINCIÜye
Erdal TERCAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.