Koronavirüsle savaşta en ön cephede görev yapan sağlık çalışanlarının yoğun bakım servisinde geçirdikleri 6 saate SABAH tanıklık etti. İzolasyonda olmak için ailelerinden uzak yurtlarda kalan sağlık çalışanları, koronavirüs tedavisi gören yoğun bakımlara tam teçhizatlı giyinip girdikten sonra 6 saat adeta hayatla tüm bağlarını kesiyor. Yoğun bakıma girmeden aileleriyle ve çocuklarıyla vedalaşan kahramanlar, kendileri maskeyle güçlükle nefes alırken virüsle savaşan hastalara nefes olmaya çalışıyorlar. Doktorlardan, hemşirelere, temizlik işçilerinden hasta bakıcılara kadar Türkiye'nin dev sağlık ordusu, koronavirüs hastalarının tedavi edilmesi için hayatları pahasına canla başla mücadele ediyor. SABAH, koronavirüs teşhisi konulan hastaların tedavisiyle ilgilenen Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesindeki sağlık çalışanlarının mesaisine tanıklık etti. Koronavirüs hastalarının bulunduğu yoğun bakım ünitelerine giren SABAH ekibi, sağlık çalışanlarının nöbet değişim saatlerine ve hastaların yanına girmeden yaptıkları hazırlıkları yerinde gördü. Sağlıkçıların koruyucu ekipmanlarını giyme süreleri yarım saati aşıyor.

BİRBİRLERİNİ İSİMLİKLE TANIYORLAR

Sağlıkçılar, yoğun bakıma girmeden önce birbirlerini tanınmaları için tek kullanımlık önlüklerine isimlerini yapıştırıyorlar. Hastaların virüsü yenmesi için gerekli bütün desteğin verildiği özel üniteler konumundaki yoğun bakımlarda en yüksek risk altında çalışan sağlıkçılar, koruyucu tıbbi elbise, gözlük, yüz koruyucu siper, önlük, bone ve N95 maskeler takıyor. Çalışanlar yanlarına cep telefonlarını dahi almıyor. 6 saat boyunca yoğun bakım servisinin bulunduğu kattan dışarı çıkamıyorlar. Üzerlerindeki kıyafeti çıkarmak zaman aldığı için yeme, içme ve tuvalet ihtiyacını da 6 saatin sonunda gideriyorlar. Yaklaşık 30 kişinin tedavi gördüğü yoğun bakım ünitesinde doktor, hemşire, hasta bakıcı, temizlik görevlilerinin de aralarında olduğu 80 kişi dönüşümlü olarak çalışıyor. Sağlıkçılar 6 saat görev yaptıktan sonra hastanenin dinlenme katında yemek ve diğer ihtiyaçların giderip, sonrasında 6 saat daha görev yaparak, günde 12 saat çalışma süresini tamamlıyorlar. Sağlık çalışanları virüsü ailelerine taşımamak için hastaneden çıktıklarında kendileri için tahsis edilen yurtlarda kalıyorlar.

"AŞK VE ŞEVKLE ÇALIŞIYORUZ"

21 yıllık sağlık memuru Mustafa Yüksel(43), aşk ve şevkle görevlerinin başında olduklarını söyleyerek "6 gündür eşim ve 16 yaşındaki üçüzlerimden ayrıyım. Ailemin ve sevdiklerimin zarar görmemesi için bir öğrenci yurdundan kalıyorum. 6 saat boyunca ne tedavileri gerekiyorsa, vücut bakımları dahil olmak üzere hasta bakıcı arkadaşlarla ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. 6 saat maskeyle nefes almak zor da olsa görevimizin başındayız. Vatandaşlarımız evden çıkmasın. Siz sevdiklerinizden ayrı kalmayın diye biz sevdiklerimizden ayrı kalıyoruz. Yeter ki herkes evlerinde kalsın" dedi. Hemşire Alime Zengi(21) de hastalığı anne ve babasına taşımamak için yurtta kaldığını, hem ailesinin hem de kendisinin de bu süreçte güvende olduğunu söyledi.

HALİT TURAN SABAH