"Yeni Normal"de Çalışma Hayatı Nasıl Olacak?
Dünyayı ve Ülkemizi etkisi altına alan Koronavirüs (Covid-19) pandemi süreci başladığı günden beri hiç şüphesiz en büyük etkisini çalışma hayatı ve istihdamda göstermiştir.
Birçok şirket faaliyetlerini durdurmuş yine birçoğu küçülmeye gitmiş ve dünya genelinde işten çıkarmalar büyük ölçüde artmıştır. Ülkemizde de pandemi süresince önlem olarak işten çıkarmalar kanunen yasaklanmıştır. Ayrıca firmalar bu olağanüstü dönemlerde olağanüstü çalışma düzenine geçmişler kısmi çalışma, uzaktan çalışma bu sürecin normali olmuştur. Hastalığın kendisi gidici iken çalışma hayatına yaptığı etkiler ise anlaşıldığı üzere kalıcı olacaktır. Birçok istihdam alanı sektör geri dönülemez şekilde değişime uğramıştır. Örneğin eğitim yüz yüze olmaktan çıkmış uzaktan öğretim sınıftaki eğitimin yerini alırken öğretmenlerin çalışma saatleri de büyük oranda değişime uğramıştır. Yine tarım ve turizm sektörü ikincil olarak Covid-19’ un dönüşüme uğrattığı sektörlerdendir.
Koronavirüs pandemi süreci kamu sektörünü de değişime ve dönüşüme uğratmıştır. Liberalizmin vatanı sayılan ve kamu sektörünü özel sektörün talanına açan başta ABD ve Avrupa ülkeleri Covid-19’ un hışmına uğramıştır. Bu ülkeler hastalarına yatacak yatak verememiş, tedavileri için ilaç sağlayamamıştır. Vatandaşlarına ise korunabilmeleri için bir cerrahi maske bile sağlayamamışlardır. Durum öyle vahim hal almıştır ki kimin malzemesini kimin çaldığı takip edilemez duruma gelmiştir. Parasını ödedikleri tıbbi malzemeleri alabilmeleri tamamen şansa kalmıştır.
Bu süreçte devletçilik anlayışının benimsendiği ve kamunun gücünü muhafaza ettiği ülkelerde Koronavirüs pandemi süreci daha sağlıklı ve daha başarılı bir şekilde yürütülmektedir. Türkiye’de yaşanan 15 Temmuz hain darbe girişimi kamuda bir sarsılmaya neden olmuş ve kamunun operasyonel gücünün azaldığı eleştirilerine neden olmuştur.
Fakat Mart ayından beri yaşanan süreçte kahraman güvenlik güçlerimiz tarafından teröre karşı içeride ve dışarıda yürütülen operasyonlar hız kesmemiş, ekonomimizde bu zorlu süreçte devletimiz tüm kaynakları ile işverenlerimizin yanında olmuş, eğitim uzaktan eğitimle tüm öğrencilere ulaştırılmış, sağlıkta bir hasta bile ihmal edilmemiş yurt içinde ve yurt dışında bir tane bile Türk vatandaşının mağdur edilmemesi sağlanmış, diğer devletlerden gelen yardım çağrılarına mükemmel organizasyonlarla anında yardım eli uzatılarak cevap verilmiştir. Yurt içinde Vefa Destek Grupları kurulmuş ve ihtiyacı olan her bir vatandaşımıza bu gruplar vasıtası ile yardım eli kesintisiz ve ivedi bir şekilde uzatılmıştır. Yaşanılan bu süreç bize bir kez daha devletimizin gücünü ve bu gücün temsilcisi olan kamunun önemini gösterirken, kamu hizmetlerinin özelleştirilmemesi gerektiğini ve kamu görevlilerinin iş güvencesinin milletimiz için güven kaynağı olduğunu teyit etmiştir.
Kamu sektörümüzde ilk günden itibaren kronik rahatsızlığı olanlar, hamileler ve belirli yaşın üzerindekiler idari izinli sayılmış, Cumhurbaşkanlığının çıkardığı 2020/4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile “Çalıştırılma biçimine bakılmaksızın kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlara uzaktan çalışma, dönüşümlü çalışma gibi esnek çalışma yöntemleri uygulanması” benimsenmiştir.
Böylece devletimiz vatandaşının yanında olduğu gibi çalışanında yanında olmuş ve çalışanlarının sağlığının da korunmasını merkeze aldığını göstermiştir. Böylece Anayasada belirtilen sosyal hukuk devleti olma ilkesinin gereğini yerine getirmiştir. Kamu görevlilerimizde bu süreçte üstün gayret göstermiş ve ölümü bile göze alarak çalışmalarına aralıksız devam etmişlerdir.
Bu süreçte özellikle işkur, kredi yurtlar kurumu, adalet bakanlığı, sosyal güvenlik kurumu gibi büro hizmet kolundaki kamu kurumlarında çalışan kamu görevlilerimiz büyük bir özveri ve gayretle Covid-19 tehlikesi içinde vatandaşla yüz yüze, mesai mefhumu gözetmeden canla başla Devletimiz ve Milletimiz için çalışmalarını sürdürmüşlerdir.
“Yeni Normal” e geçeceğimiz bu günlerde bu çalışmalar unutulmamalı ve kamu görevlilerimizin üstün gayretleri göz ardı edilmemelidir. Kamu sektörü istihdamın öncü sektörüdür. İyileşmenin hızlanması için kamudaki boş kadrolara atama yapılmalı ve istihdam seferberliğinin öncülüğünü “yeni normal” de kamu yapmalıdır. Kamu kurumlarında kadın istihdamını arttırmaya yönelik çalışmalar yapılmalı, Engelli ve hükümlü istihdamına yönelik atama yapılması gereken boş kadrolara bir an önce atama yapılmalıdır. Yine şehit yakınları ve gaziler için ayrılan kadrolara ivedilikle atama yapılmalıdır.
Koronavirüs sürecinin en az hasarla atlatılması için ortaya konan; asgari düzeyde personelle hizmet sunma, uzaktan çalışma, dönüşümlü çalışma gibi esnek çalışma yöntem ve çalışma şekilleri tedbiridir ve sürdürülebilir değildir. Süreçteki bu uygulamaları kalıcı hale getirecek önerilerde bulunulmamalı, sistemler kurulmamalıdır. Kamu personel sistemi bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalı herkes için kadrolu ve güvenceli istihdam esas olmalıdır. Kamu görevlileri; büyümeden ve refah artışından hakları olan payı bir an önce almalı, büyüyen Türkiye’nin imkânları adil bir şekilde paylaşılmalıdır. “Yeni Normal” yeni başlangıçlara kapı aralamalı yeni şeyleri içinde barındırmalıdır.
Bu zorlu pandemi sürecinde kamu hizmetlerinin kesintisiz yürütülmesini sağlayan vefa destek gruplarında, seyahat izin kurullarında, 112 vefa grubunda, Sosyal Güvenlik Kurumu ve İŞKUR’ da, Kredi Yurtlar Kurumunda ve benzeri birçok kamu kurumunda görev yapan yönetici ve görevlilerimize göstermiş oldukları üstün gayretler için teşekkür ediyorum.
Yusuf YAZGAN
Büro Memur-Sen Genel Başkanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.