Yeni atanan Milli Eğitim Müdürleri atama koşullarını taşımıyor!

Yeni atanan Milli Eğitim Müdürleri atama koşullarını taşımıyor!

CHP Milletvekili Muharrem İnce, 652 KHK ile açığa alınınan Milli Eğitim Müdürlerinin yerine vekaleten atanan isimlerin atama koşullarını taşımadıdığını ifade etti.

Bilindiği üzere 652 KHK ile il Milli Eğitim Müdürleri açığa alınmıştı. Açığa alınan müdürlerden 16’sı yerini korurken 65 ile yeni vekâleten atama yapılmıştır. Ataması yapılan isimler incelendiğinde birçoğunun atama koşullarını taşımadığı görülmektedir. Sayın Bakan, 21.11.2011tarihinde “görevlendirmeler” konusunda valiliklere gönderdiği yazıda “yönetim görevlerinde esas olan yönetimin atanma şartlarını taşıyanlar eliyle yürütülmesi” gerektiğini özel olarak vurgulamıştır. Görülen o ki Sayın Bakan iki ay kadar önce kendisinin özenle vurguladığı ilkelerin hiçbirine uyma gereği duymamıştır.

 

Bir yıkım ustası olarak böyle davranmış olması bizi şaşırtmamıştır. Bu onun asli işidir. Tarafıma ulaşan belgeler ışığında aşağıda isimlerini belirttiğim İl Milli Eğitim Müdürleri “atanma koşullarını” taşımamaktadır.
 

1-İSMAİL ÇETİN (Burdur İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atanmıştır): Kendisi İzmir Anadolu İmam Hatip Lisesi Tarih öğretmeni. Bir süre görevlendirme ile İzmir’de İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı yapmıştır. Ancak Millî Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme Ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği’nin 25. Maddesinin gerektirdiği koşulları taşımamaktadır. Buna karşılık kendisi AKP Eski Milletvekili Mustafa Çetin’in kardeşi olmak gibi özel bir koşulu taşımaktadır.

 

2.CELALETTİN EKİNCİ (Niğde İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atandı): Ankara Yeni Mahalle Mehmet Sağlam İlköğretim Okulu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni. Belgelerden anlaşılıyor ki, “öğrenci dövmekten, hakaretten, açılan soruşturmada 13.01.2009 tarihinde kendisine maaş kesim cezası verilmiştir. Şahsın daha önceki yıllarda başka konularda da soruşturma geçirdiği iddiaları bulunmaktadır. Maaş kesim cezası almış, müdür yardımcısıyken bu görevden alınmış birinin böyle göreve atanması hukuka uygun değildir.

 

3.PERVİN TÖRE (Aydın İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne Atanmıştır): Hüseyin Çelik tarafından 76. Madde ile İzmir Kız Lisesi’ne okul müdürü olarak atanmıştır.

 

Belgelerden geçirdiği soruşturmalarda özel koruma altına alınmış biri olduğu anlaşılmaktadır. Kendisine her defasında bir alt cezanın uygulandığı görülmektedir. Kendisinin 2008 yılında girmediği dersler için kendisine ek ders ücreti ödettirdiği, 2010 yılında görevi kötüye kullanmaktan, 2011 yılında görevi savsaklamaktan cezalar aldığı anlaşılmaktadır.

 

4.LÜTFİYE DENERİ (Aksaray İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atandı): 1996’da öğretmenliğe başlamış, 2001 yılında görevinden ayrılmıştır. 2007 yılında açıktan atama yoluyla mesleğe geri dönmüş, İskitler Endüstri Meslek Lisesi’nde Edebiyat öğretmeni olarak görev almıştır. Kendisinin yöneticilik görevi bulunmamaktadır.

Okul Müdürlüğü dahi yapmamış olan birisinin İl Milli Eğitim Müdürü yapılması yükselme yönetmeliğine uygun değildir.

 

 

5. YAKUP SARI (Bingöl İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atandı.) Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni 15/02/2010 Pursaklar Ayyıldız İlköğretim Okulu Müdürlüğüne atanmış,2 yıllık okul müdürü.

 

6. AHMET YURTMAN (Yalova İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevine atandı) İlahiyat fakültesi mezunu İstanbul Anadolu Lisesinde Müdür Yardımcısı. Son seçimlerde 1. Bölgeden AKP’den milletvekili aday adayı.

 

7. MUSTAFA ALTINSOY (Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atandı): Ataşehir İbrahim Müteferrika Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi müdür yardımcısı. Bir süre vekaleten il milli eğitim müdürlüğü yardımcılığı yaptı. AKP İstanbul milletvekili aday adayı.

 

7. COŞKUN ESEN (Kütahya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atanmıştır). Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Mezunu. Ayancık Anadolu Lisesine Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni. Ocak 2003 yılından itibaren Bakan onayıyla(vekâleten) İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube müdürü olarak görevlendirildi***

 

Ulusal bayramlar, ulusların ortak geçmişlerinin ve ideallerinin simgesidir. Bizim ulusal bütünleşmemizi, ortak inanç ve değerler geliştirmemizi sağlar. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı bu özellikleriyle en köklü bayramlarımızdan biridir. Her ne kadar 1938 yılında kanunlaşmış da olsa kökleri 1916 yılında kutlanmaya başlanan “idman bayramı”na dayanır. 1927 yılından bu yana Milli Eğitim Bakanlığı bu bayramı okullarımızda kutlamaktadır. O tarihlerde Mayıs ayının üçüncü haftasında kutlanan bu bayram 1938 yılından bu yana tarihimizin en anlamlı günüyle birleştirilmiş ve milli bayram sayılmıştır. O günden bu yana çocuklarımızın eğitim öğretimini engellediğine dair saçma bir gerekçeyi öne süren biri olmamıştır. 19 Mayıs Bayramının en özel yanı gençlerimizin gösterileridir. Bunu kaldırmak bayramın anlam ve önemini, içeriğini ortadan kaldırmak demektir. Cumhuriyet Bayramı’ndan sonra 19 Mayıs Bayramı’na yapılan müdahale AKP iktidarının bizleri bütünleştiren değil, ayrıştıran, ortak geçmiş ve ideallerde uzaklaştıran,  ulus bilinci, vatan sevgisi ve şükran duygusundan yoksun bırakmak isteyen bir iktidar olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Saygılarımla.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum