Yargıtay'ın 2018'de feragat dilekçesi verilerek sürekli işçi kadrosuna alınan taşeron işçilerin ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin alacaklarının hesaplanmasında taşeronluk dönemine ait çalışma sürelerinin dikkate alınması gerektiğine hükmettiğini belirtti. Ankara ve Samsun'daki bölge adliye mahkemelerinin konuyla ilgili davalarda taşeron çalışma dönemini kabul ederek tazminat ve izin alacaklarının hesaplanması yönünde karar verdiği, ancak Bursa'daki ilgili dairenin aksi yönde karar verdi. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ise oy birliğiyle, taşeronluk döneminin ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin alacaklarının hesaplanmasında dikkate alınması gerektiğine karar verdi.

Kararda, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 ve 24'üncü maddeler kapsamında feragat dilekçesi verilerek sürekli işçi kadrosuna alınan işçilerin iş sözleşmelerinin feshedilmediği ve alt işveren ile asıl işveren arasında kanun hükmüne dayalı bir devir işlemi bulunduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla, işçinin feshe bağlı alacaklar olan kıdem ve ihbar tazminatı ile sözleşmenin sona ermesine bağlı yıllık izin ücreti hakkının doğmadığı ifade edilmiştir. Verilen feragat dilekçelerinin kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacakları bakımından hüküm ifade etmediği ve doğmamış haktan feragat edilemeyeceği vurguladı.

Kararda, taşeron dönemdeki çalışma sürelerinin de dikkate alınarak çalışma süresinin belirlenmesi gerektiği ve davacıların sürekli işçi kadrosuna geçmeden önceki çalışmalarının sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonraki çalışmaları ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği ifade etti. Bu kararla birlikte, taşeron işçilerin ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin alacaklarının hesaplanmasında taşeronluk dönemine ait çalışma sürelerinin dikkate alınması gerektiği Yargıtay tarafından hükme bağladı.