Uzmanlar en doğru tercihi yapmak isteyen adayları uyardı. Geçen yıl 500 bin adayın yanlış tercih yaptığı için tekrar sınava girdiğini hatırlattı.

Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) 16 Temmuz 2012 tarihinde 2012 Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunu yayımladı. Adayların bu sene tercihlerini 23 Temmuz - 3 Ağustos 2012 tarihleri arasında yapmaları gerekiyor. 2012 Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'nun dağıtımı yapılmayacağından adayların öncelikle kılavuzu www.osym.gov.tr adresinden indirmeleri lazım. Çünkü tercih sürecinde ana bilgilenme kaynağı bu kılavuz olacak. Tercihler yapılırken ÖSYM'nin yayınladığı kılavuzdaki yükseköğretim programlarına ait değerlerin 2011 -ÖSYS'ye ait olduğu ve geçen seneki öğrencilerin isteklerine, aldıkları puanlara ve o zamanki puan hesaplamalarına göre ortaya çıkmış veriler olduğu unutulmamalı.

FEM Dershaneleri Rehberlik Koordinatörü Faruk Ardıç, 1.8 milyon adayın katıldığı LYS'de sistemi yeniden sınava giren 500 bin üniversite öğrencisinin tıkadığının tespit edildiğini aktardı. YÖK'ün, bu öğrencilerin büyük kısmının yanlış tercih kurbanı olduğu belirlediğini hatırlatan Ardıç, adaylara sınav öncesi liselerde verilebilecek iyi bir rehberlik servisiyle bu sorunun kaldırılabileceğini belirtti.

Faruk Ardıç, "Liseden mezun aday sayısı ile kontenjan sayısı eşit ancak daha önceki yıl yerleştirilemeyenlerle yanlış tercih yapıp yine üniversite sınavına giren adaylar sistemi tıkıyor. Böylelikle LYS yüz binlerce kişinin kapısında beklediği stresli bir sınav haline geliyor" diye konuştu.

UZMANINDAN TERCİH TÜYOLARI

İşte Ardıç'tan tek tek tercih kılavuzu ve tüyolar:

- YGS VE LYS tercihleri, okunmak istenen bölüm, şehir, üniversite göz önüne alınarak değil gerçekten istenen meslek düşünülerek yapılmalı. LYS-YGS tercihleri bölüm tercihi değil, meslek tercihidir. Mesleğinizi seçerken iyi düşünün.

-İdealinizdeki bölüm ya da üniversite yoktur, idealinizdeki meslek vardır. Seçeceğiniz bölümün idealinizdeki mesleğe gidişte bir engel olmamasına ve olabildiğince yolunuzu açmasına dikkat edin.

- Tercih edilen bölüm ve üniversiteye dair özel koşulları mutlaka okuyun. Bir çok aday özel şartları okumadan tercih ettiğinde kayıt yaptırırken bir çok sürprizlerle karşılaşmaktadır.

- Tercih edeceğiniz bölümün yeni sistemde hangi puan türüne dâhil olduğuna dikkat edin ve o türdeki puanınızı göz önüne alarak tercihinizi yapın.

- Bir tercihi kendinden daha yüksek puanlı bir bölümün üzerine yazmayın. Ölü tercih yaparak tercih hakkınızı eksiltmeyin.

- Ailenize ve danışman öğretmenlerinize danışın. Ancak son karar sizin olsun.

- Değişen sistem nedeniyle bu yıl tercih hatalarının fazla olması bekleniyor. Bu nedenle mutlaka bir uzmandan yardım alın. Fakat uzmanın tercihlerinizi sizin için yapmasını beklemeyin. Uzmanın yanına ön hazırlık yaparak gerekli kontrolleri yaptırmak ve aklınıza takılanları sormak için gidin.

TERCİHTE EN FAZLA YAPILAN HATALAR

Kişinin seçmek istediği üniversite hakkında detaylı bilgi sahibi olmaması,

Öğrencinin kendi yetenek ve isteklerini bilmeden mesleki tercih yapması,

-Seçilen yükseköğretim programının özel koşullarının gözden geçirilmemesi, ( ÖSYM tarafından hazırlanan Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'nda, programların özel koşulları bulunmaktadır. Bu bölge yeterince incelenmeden yapılan tercihler sonrasında bir çok öğrenci yerleştirildiği halde kayıt yaptıramamaktadır.)

- "Puanım kaybolmasın " anlayışı ile öğrencinin girmek istediği değil, puanının yettiği daha yüksek puanla öğrenci alan bir programı tercih etmesidir.

-Öğrencinin, programların puan türleri ile kendi puanlarını dikkate almaksızın tercih yapmasıdır. Bu tür ayrımların detaylı biçimde bilinmemesi tercih hatalarına yol açmaktadır.

TERCİHTE ŞEHİR Mİ, ÜNİVERSİTE Mİ ÖNEMLİ?

Tercihler döneminde birçok adayın, yaşadığı ildeki üniversiteleri tercih etme eğilimi var. Hâlbuki öğrencinin kapasitesi ve yeteneği daha kaliteli bir üniversiteyi kazanmaya yeterli olabiliyor. Aynı ilde okuma, aile ve arkadaşlarıyla beraber olma düşüncesi, öğrenciyi bu seçiminden alıkoyuyor. Bu gibi durumlarda öğrenci, aile ve rehber öğretmenin ortak bir anlayışla karar vermeleri ve tercihlerde bulunmaları daha yararlı olacaktır. Bazı meslekler vardır ki, mezun olunan üniversitenin ismi, iş yaşamına geçildiğinde bir referans oluşturur. Bu yüzden öğrencinin, bulunduğu ilde okuma fikri, eğer çok özel bir neden yoksa vazgeçilmez bir amaç haline gelmemeli.

DEVLET ÜNİVERSİTESİ Mİ VAKIF ÜNİVERSİTE Mİ?

Üniversite seçiminde en önemli kriter üniversitelerin adaylara sağladığı imkânlardır. En başta üniversitenin adayları tanıması ve onlara uygun eğitim programlar sunmasını, öğretim üyelerinin adaylarla ilgilenmesini, adayları dünyaya açmasını, iş dünyası ve sektörlerle buluşturma istenilen bir durumdur.

Önemli olan üniversitede öğrenilenlerin iş yaşamında uygulanabilirlidir. Bundan dolayı adaya kuru bilgi veren değil onları iş dünyasıyla gerçek yaşamla buluşturan üniversiteler seçilmelidir. Şüphesiz devlet üniversitelerimizden çok kaliteli olanlar var fakat kaynak problemleri sebebiyle imkân sağlamada yetersiz kalabilmektedirler. Bundan dolayı adayların vakıf üniversitelerin gerek burslu gerekse burssuz bölümlerini mutlaka göz önünde bulundurmalarında fayda vardır.

BU DEĞİŞİKLİKLERE MUTLAKA DİKKAT EDİN

2012 ÖSYM'de hem tercih sisteminde, hem de bölümlerle ilgili değişiklikler yapıldı. O yüzden bunları bilmek ve buna göre tercihte bulunmak gerekir.

İşte o genel değişiklikler:

1. Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmen ihtiyacı olan Okul Öncesi Öğretmenliği, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, Özel Eğitim Bölümü Öğretmenlikleri, İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği bölümlerinin ikinci öğretim programları hariç eğitim fakülteleri bünyesinde yer alan diğer alanlardaki mevcut ikinci öğretim programları kapatıldı.

2. Yeni kayıt döneminde Fen-Edebiyat bölümü kayıt yaptıracak öğrenciler, mezun olduklarında öğretmenlik sertifikası alamayacaklar.

3. Meslek lisesi mezunu adaylar, kendi mesleğinin devamı niteliğinde olan ön lisans programlarına sınavsız geçiş uygulaması bu yıl da devam edecek.

TÜRKİYE'YE DAMGASINI VURACAK SEKTÖRLER

Türkiye'nin bundan sonra ekonomik kalkınması hangi noktalarda olmaktadır? Sektörlerin gelişmesi neye bağlı? Hangi sektör hangi dilleri bilmeyi gerektiriyor? Sektörel gelişme için ne yapılması gerekiyor?

Seçilen sektörün iş istihdamı nasıl? Seçtiğim mesleğin 10 yıl sonraki durumu ne olacak? Staj sürecinde yüksek maaş mı eğitim ve yatırım mı önemli? Bütün bu sorular adayların kafalarını kurcalamaktadır.

Tercih döneminde adayları, seçecekleri bölümler kadar mezun olduktan sonra yapacakları mesleklerin geleceği de ilgilendirmektedir. Uzmanlara göre Türkiye'de 15 sektör, gelecek 10 yılın Türkiye'sine damgasını vuracak.

Bunların arasında 130 milyar dolarlık yatırım yapılması gereken enerji sektörü başı çekiyor. Perakende, lojistik, çevre ve yeniden dönüşüm sektörleri ise yeni alanlar olarak karşımıza çıkıyor. Yani bu alanları seçen işsiz kalmayacak! Başta enerji olmak üzere, otomotiv, tekstil, telekomünikasyon, bilişim sistemleri ve teknoloji, savunma teknolojileri, eğitim, perakende, elektronik, çevre ve geri dönüşüm, güvenlik, danışmanlık Türkiye'de en çok yatırım ve istihdamın gerçekleşeceği sektörlerden.

HABER: NESRULLAH SONAY - BUGÜN GAZETESİ