Memur-Sen Kurucu Genel Başkanı ve "Kudüs Şairi" Mehmet Akif İnan, ölümün 16'ncı yıl dönümünde memleketi Şanlıurfa'da anıldı. Etkinlikte konuşan Yalçın, İnan'ın ülke ve insanlık için önemli bir değer olduğunu belirterek, Akif İnan'ın bir ömür mücadelesini verdiği ve ‘Büyük rüyalarla geçmişse ömür, hiç yanmam ölümün her çeşidine' beytinde de gerçekleşmesini değil, rüyasını bile bir ömre bedel gördüğü pek çok hayırlı gelişmenin, İnan'ın kurduğu Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen'in gayretleriyle hayata geçirildiğini söyledi.

“Mehmet Akif İnan’ı Anma” programı kamsamında Şanlıurfa’ya gelen Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Şanlıurfa Belediyesi Kültür Merkezi Mehmet Akif İnan Konferans Salonu’nda “Mehmet Akif İnan’ı Anma” Programı’na katıldı. Programda “Mehmet Akif İnan’ın Hayatı, Düşüncesi, Mücadelesi, Eserleri” başlıklı bir de panel gerçekleştirildi. Oturum Başkanlığını Eğitimci-Yazar Hıdır Yıldırım’ın yaptığı Panele  Konuşmacı olarak Mehmet Akif İan’ın öğrencileri 22 ve 23. dönem AK Parti Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi ve Şair-Yazar Arif Altuntaş katıldı.

Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, etkinlikte yaptığı konuşmaya başta Mehmet Akif İnan olmak üzere ahirete intikal eden Serdar Güllüoğlu’na, Ahmet Yıldız’a, Tahsin Suda’ya, İbrahim Keresteci’ye, Erol Battal’a Ramet dileyerek başladı. 

GEÇMİŞTEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE GELECEĞE YÜRÜYORUZ

Geçmişten alınan güçle geleceğe daha emin adımlarla yürüdüklerinin altını çizen Yalçın, “Belli bir iz üzerinde, yön kaygısına düşmeden yürüyoruz. Yoldaki engelleri ortadan kaldıran, yolumuzu açan, bizim yönümüzü tayin eden öncüler var. 20. yüzyılın Mevlanaları, Yunusları, Hacı Bektaşları, Ahi Evrenleri var. Nasıl buhranlı dönemde Ahi Evren’in kurduğu Ahilik Teşkilatı toplumu ayakta tutmuş, toplumun nefes almasını sağlamışsa bugün de Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Yeniden Dirilişe giden süreçte, Aydınlık yarınların inşası sürecinde çağın Ahilik Teşkilatı hüviyetiyle vazife üstlenmektedir. Bugün burada, birlikte hatırasını yad ettiğimiz Mehmet Akif İnan da 13. yüzyılda Ahi Evran’ın gerçekleştirdiği öncülüğü ve bilgeliği 20. yüzyılda ortaya koymuş ve 14 Şubat 1992’de bu güzide teşkilatları kurarak çağın Ahi Evren’i olmuştur. Bugün, bu toplumun, ayakta durmasının en diri mücadelesini Mehmet Akif İnan’ın en büyük eseri olan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen vermektedir” dedi.

İMAN VE AKSİYON ADAMI AKİF İNAN

“Mehmet Akif İnan, Yedi Güzel Adam’dan biridir. Bir İman ve Aksiyon Adamıdır” diyen Yalçın, “Mehmet Akif İnan, bir duygu ve düşünce adamı olarak şiir ve yazılarıyla ortaya koyduğu duruşu, bir hatip olarak kitleleri etkilemek ve yönlendirmek, bir sendika lideri olarak kurumsal bir bünye halinde inşa, sevk ve idare etmek suretiyle başka bir boyuta taşımıştır. Bu yönüyle Yedi Güzel Adam’ın diğer altısından farklıdır. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında bilhassa Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen teşkilatlarının organize ettiği etkinliklerle Mehmet Akif İnan anılmakta, düşünceleri ve eserleri anlaşılmaya çalışılmakta, mücadeleci yönü irdelenmekte ve örneklenmektedir. Bu ayrıcalıklı durum, Mehmet Akif İnan’ın bir düşünce adamı olmanın ötesinde bizzat sahaya inerek düşüncesini örgüt çatısı altında somut varlığa dönüştürmüş ve eyleme dökmüş olması dolayısıyladır” şeklinde konuştu. 

1’LERLE BAŞLAYAN YOLCULUK 1 MİLYONA YÜRÜYOR

Mehmet Akif İnan’ın kurduğu Eğitim-Bir-Sen’in Türkiye’nin en büyük sendikası, Memur-Sen ise Türkiye’nin en büyük konfederasyonu olduğunu hatırlatan Yalçın, “Akif İnan, sivil alandaki nitelikli bir yapının önemini idrak etmiş ve çalışmalarını böyle bir yapının inşasına teksif etmişti. Onun bu arzusu, sendikacılıkta onun açtığı yoldan yürüyen ve sendikacılığı onun ortaya koyduğu ilkeler çerçevesinde icra eden muakkiplerinin gerçekleştirdiği çalışmalarla gerçekleşmiş ve 400 bin üyeye yaklaşan Eğitim-Bir-Sen 1 milyona yaklaşan Memur-Sen ailesi vücuda getirilmiştir. Mehmet Akif İnan’ın en büyük eseri Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen’dir. Bu eser, ışığını Mehmet Akif İnan’dan ve diğer öncülerden alarak bugün Türkiye’de demokrasinin, insan haklarının, emeğin en büyük savunucusu olmuş, bunun yanında dünyadaki mazlum Müslümanların en büyük sığınağı haline gelmiştir” ifadelerini kullandı. 

ÖZGÜRLÜKLERİN ÖNÜNÜ AÇTIK, DARBELERE DUR DEDİK

İnan’ın kuruculuğunu üstlendiği Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen sayasinde ülke, ümmet ve mazlumlar yararına birçok faaliyetin hayata geçirildiğini dile getiren Yalçın, şu şekilde konuştu: “Katsayı engeli, 8 yıllık kesintisiz eğitim başta olmak üzere bütün 28 Şubat uygulamaları tarihin çöp sepetine atılmış, tarihi Cumhuriyetin ilanıyla eş, kamuda başörtüsü yasağı kaldırılmış, okullarda, devlet dairelerinde, TBMM’de başörtüsüne özgürlük sağlanmıştır. Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen, Türkiye’nin normalleşmesi sürecinde atılan adımların teşvik edilmesi, bir yol kazası yaşanmaması için milli iradenin diri tutulması, tekliflerle yol haritası oluşturulması gibi bir misyonu bihakkın yerine getirmiştir. Bu anlayışla, Ortak Akıl Mitingleri ile Ergenekon ve avanesinin darbe planlarını boşa çıkarmış, Fazi Lobisinin desteğindeki Gezi Parkı kalkışmasıyla kurulan hayalleri bertaraf etmiş, Vaiz Lobisi’nin tetiklediği17-25 Aralık dost-modern darbecilerinin heveslerini kursağında bırakmış, terör ve şiddetten beslenen Jön-Kürtler eliyle hayata geçirilmek istenen 6-8 Ekim ayaklanma provasının sahneye konulmasını engellemiştir. Etnik siyaset ve hendek terörüyle halkı mağdur eden, özerklik ve özyönetim nakaratlarını seslendiren zevatın yıkımlarına seyirci kalmamış, bu güruhun mağdur ettiği kardeşlerimize de bugünün Mehmet Akif İnan’ları el uzatmıştır. ‘Merhamet TIR'ları Yola Çıkacak Hendekleri Aşacak Bayırbucak’a Ulaşacak’ kampanyamızla Kobani’den ülkemize gelen Kürt kardeşlerimize olduğu gibi Esed ve Putin mağduru Bayırbucak Türkmenlerine ve  hendek vandallarının mağdur ettiği kürt kardeşlerimize de gönlümüzü açtık, yardım elimizi uzattık.”

MAZLUMLARA EL UZATAN MEMUR-SEN VAR

“Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen, sadece Türkiye’de emek ve özgürlük mücadelesinin öncüsü olmakla kalmamıştır” diyen Yalçın, şu şekilde konuştu: “Filistin, Suriye, Mısır, Irak, Doğu Türkistan, Arakan, Bangladeş’de yürüttüğü çalışmalarla nerede bir Müslüman’ın ayağına bir diken batmışsa onun acısını yüreğinde hisseden, ilgi ve duyarlığını bütün dünyaya teşmil eden bir örgüt hüviyetini taşımıştır. Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen, gözyaşının ve alın terinin renginin aynı olduğu gerçeğinden hareketle, ‘kardeşlik sınır tanımaz,  ten rengine bakmaz, mazlumun kimliğini sormaz' anlayışıyla, Mehmet Akif İnan’ın, ‘Türkümüz dünyayı kardeş bilendir / Gökleri insanın ortak tarlası’ mısralarının ışığında Nepal ve Filipinler’de meydana gelen tabii afetler karşısında da duyarlık göstermiş, acıyı ve gözyaşını dindirmeye koşmuştur. Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen bunun yanında, Fas’tan Moritanya’ya, Malezya’dan Kosova’ya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne, dünyanın farklı ülkelerindeki emek hareketleriyle işbirliği noktasında çeşitli platformlar oluşturma gayreti içerisine girmiştir. Mehmet Akif İnan’ın ideallerinde yaşattığı Büyük Türkiye’nin inşası doğrultusunda nitelikli bir eğitim, nitelikli bir toplum anlayışıyla çalışmalarını sürdüren Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen olarak, Mehmet Akif İnan’ın adının ve eserlerinin yaşatıcısı olmayı da esli sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Bu bakışla, Mehmet Akif İnan’ın şair, yazar, düşünce adamı kimliğiyle bıraktığı eserlerini kültür camiasının hizmetine sunmak için çalışmalar yapıyoruz.”

UFKUMUZU HENDEKLERE MAHKUM EDEMEZLER

Yalçın, konuşmasında hendek terörüne de tepki göstererek, “Şanlıurfa’da doğan ve K.Maraş’ta yeni ufuklara doğru yolculuğuna başlayan merhum Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan, bu ülkenin, bu coğrafyanın, bizim insanımızın, milletimizin, ümmetin hakikatin zirvelerine doğru yolculuğuna katkı sunmak isterken, bugün bu bölgede birileri kazdıkları hendeklerle insanımızı, insanlığı zulüm çukurlarına mahkum etmek istiyor. Ancak, bugünün Mehmet Akif’leri buna izin vermeyecek, seyirci kalmayacak, ülkemizde ve bu bölgede yakılmak istenen terör ateşini mutlaka söndürecektir” dedi.

Memur-Sen İl Temsilcisi İbrahim Coşkun, “Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan, Memur-Sen’in vizyon ve misyonunu belirlerken erdemliler hareketi olarak nitelendirmiştir. Bir kaç kişiyle başladığı bu yolculuk şimdi 1 milyon hedefine yürümektedir” dedi.

Mehmet Akif İnan’ın kardeşi Ahmet İnan ise konuşmasında, “Akif İnan’ı en önemli özelliği davasından hiçbir şekilde taviz vermemesiydi. Memur-Sen’in, Türkiye’nin en büyük konfederasyonu olması hepimize gurur vericidir. Bütün darbe dönemlerinde Rahmetli Akif İnan davasını savundu, bu duruş bugün Memur-Sen’i bu noktaya getirmiştir” ifadelerini kullandı.

Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, “Mehmet Akif İnan ülkemiz ve Şanlıurfa için öenmli bir değerdir. Onun ortaya koyduğu eserler, davası için verdiği mücadle herkes için önemli bir örnektir” şeklinde konuştu.

Protokol konuşamalarının ardından “Mehmet Akif İnan’ın Hayatı, Düşüncesi, Mücadelesi, Eserleri” başlıklı panel yapıldı. Oturum Başkanılığını Eğitimci Yazar Hıdır Yıldırım üstlendiği panele konuşmacı olarak ise Akif İnan’ın öğrencileri 22 ve 23. dönem AK Parti Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, ve Şair-Yazar Arif Altuntaş katıldı.

Oturum Başkanılığını Eğitimci Yazar Hıdır Yıldırım, “Mehmet Akif inan, düş ve düşüncenin peşinde bir mütefekkir, öğrenme ve öğretmek sevdasında öğretmendi. Bizlere bıraktığı eserlerin büyük bir bölümünü kitap haline getirdik. Akif İnan’ı anlatan birçok etkinlik düzenledik. Akif İnan’ın çığır açan yönünü anlatmayı sürdürerek, gelecek kuşaklara aktarma gayretindeyiz” dedi.

22 ve 23. dönem AK Parti Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, “Mehmet Akif İnan, idealist bir insan, müslüman aleminin derleriyle dertlenen Kudüs Şairi’ydi. Düşüncelerini ve fikirlerini kaleme alırken medeniyetimizin inşası için çaba göstermiştir. Mehmet Akif İnan, bir eğitimciydi ve ömrünü insan yetiştirmeye adadı” şeklinde konuştu.

Şair-Yazar Arif Altuntaş, “Akif İnan bir anadolu insanıydı. Onu bir yönüyle tanıtmak yanlış olur, çünkü o çok yönlü bir insandı. Dava adamıdır. Mücadeci, topluma örnek bir şahsiyettir. Bugün arkasında onun davasını omuzlayan binlerce insan var. Toplumun içine düştüğü sıkıntılarda her zaman öne atılmış, aydınlığa çıkmak için gecesini gündüzüne katmıştır” dedi.

Program plaket töreni ve toplu fotoğraf çekimlerinin ardından son buldu.