Otomotiv devi Volkswagen 'in başı hileli emisyon gaz salınımı nedeniyle büyük dertte. Amerikada patlak veren ve araçlarının yasal sınırların tam 40 katı fazla gaz salınımı yaparak doğayı ve insan sağlığını büyük tehlikeye attığı ileri sürülen otomotiv devine Türkiye'den ilk davalar açıldı.

Audi, Seat, Skoda, Bentley, Posche, Man, Bugatti, Scania gibi markaları bünyesinde barındıran Volkswagen AG firması dünyada olduğu gibi ülkemizde de en çok araç satan büyük bir otomotiv devi konumunda. Firmanın sadece Almanya da yer alan fabrikalarında 600.000 çalışan işçi sayısı ve 2009 verilerine göre 177,2 Milyar Euro değerinde varlığa sahip.

Otomotiv devi dünyanın en değerli markası ünvanına ve en çok araç satan firması konumunda bulunan Japon Toyota firmasını da geçtiğimiz yıllarda geride bırakarak Dünya'nın en çok araç satan firması olmuştu.

Amerika Birleşik Devletlerinde 2009 yılından bu yana çevreci motor sloganı ile satışını yaptığı dizel motorlar büyük rabet görmüş ve satış rekorları kırmıştı. 2009 yılından bugüne Amerikada 400.000 den fazla dizel TDI motora sahip araç satılmış ve ülkenin araç satış sıralamasında Volkswagen ciddi bir konuma gelmişti. Geçtiğimiz hafta patlak veren hileli gaz salınımı olayı sonrasında ise firmanın CEO'su Martin Winterkorn görevinden istifa etmiş ve istifa etmeden hemen öncede yaptıklarını kabulederek kesilecek cezayı derhal ödeyeceklerini açıklamıştı.

Konu hakkında çalışmalar yapan ve ülkemizde yaşanan süreci yakından takip eden Çitil Burak Batur Avukatlık Şirketi Kurucularından Avukat Mustafa Kemal Batur konu hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Av. Mustafa Kemal Batur yaptığı açıklamada; "ülkemizde de uzun yıllardır satış rekorları kıran markanın TDI, yani dizel motorlu araç satış rakamları toplam satış rakamının %60 'ına tekabül etmektedir. Yaptığımız araştırmalara göre firma araçların elektronik beynine gizli bir yazılım yüklemekte ve bu yazılım aracın zararlı gaz testine girdiğinini anlayarak zararlı gaz salınımını minimuma indirmektedir. Testten çıkan araç testin bittiğinide anlayabilmekte ve gaz salınımını 40 kat artırarak normal sürüş moduna geçiş sağlamaktadır.

İlgili gruba ait araçlardan satınalmış bulunan birçok kişi kendilerinin kandırıldığını ve gizli ayıplı araçların kendilerine bilerek satıldığından bahisle tarafımıza ulaşmışlardır. Ülkemizde ciddi boyutlarda satış adedine ulaşan bu markaların araçlarının hangilerinin, ne kadar zararlı gaz saldığını ve eğer satılan araçlar ileri sürüldüğü gibi hileli ise bu araçlardan kaç tane satıldığı gibi önemli konuların netliğe kavuşması için gerekli yasal çalışmaları başlatmış bulunmaktayız. Aynı zamanda müvekkillerimiz ilgili araçların yakıt oranlarının fabrika verilerinden çok daha fazla olduğunu da ileri sürmektedirler. Biz ofisimiz olarak bugün itibariyle açtığımız davaların yakından takipçisi olacağız ve Türkiye de satılan araçlara da böyle bir gizli yazılım yüklendiğini kesinliğe kavuşturur isek yapılan işlemin Türk Ceza Kanununa göre nitelikli dolandırıcılık olmasından dolayı ilgili firma ve firma yöneticilerinin yanı sıra araçları Türkiye'ye ithal eden ilgili firmalar hakkında da gerekli hertürlü hukuki ve cezai işlemlerin takipçisi olacağız. Diğer yandan ülkemiz için çevreye, insanlığa ve araç sahibine verilen zarar nedeniyle her araç sahibi zarara uğratılmıştır. Bu gizli ayıbın ispatlanması durumunda araç sahiplerinin Tüketici Kanunu çerçevesinde araçlarına ödedikleri bedelin iadesini talep ve tazminat hakları da mevcuttur. Biz bu konu hakkında hem ülkemiz içerisinde hem de uluslararası boyutta gereken yasal her adımı atacağız" dedi.