Vakıfların deposu 'define' gibi!

Vakıfların deposu 'define' gibi!

Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi'nin depolarına el atınca, tarihin sayfalarından en seçkin örnekler ortaya çıktı. Eserler sergilenecek..

Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt, Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi deposuna el atınca, tarihin sayfalarından bakmaya doyamayacağımız en seçkin örnekler gün yüzüne çıktı. Çürümeye terk edilen eserler arasında, Hicri 1297 tarihli, altın ve gümüş ipliklerle dival tekniğinde işlenmiş 'Kâbe Kapısı Örtüsü" bulunuyor. Genel Müdürlük, Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi'nin yüzyıllık yorgunluğuna ışık tutmak için kolları sıvadı. Depolardaki iki binin üzerindeki eser tek tek ayıklandı. Amerikalı Poll Hepworth ve Nil Baydar, ilgili envanter ve koruma çalışmalarını sürdürüyor. Müzede, halen 300 eser teşhir edilebiliyor. Depo çalışmalarının tamamlanmasının ardından, Türkiye, görsel bir şölene hazırlanacak. Beyazıt, tüm vakıf müzeleri için özel ve özenli çalışmalar yapıldığına dikkat çekti ve kendisinden önce bu işler için bir ödenek ayrılmadığını söyledi. Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi'nde bulunup yeniden yapılanma aşamasında sergilenecek eserlerden bazıları ise belirlendi. Genel müdürlük onarılan eserleri fotoğrafladı ve envantere kaydetti. Bu eserler arasında, Sultan Abdülaziz adına Mısır Hidivi İsmâil Paşa tarafından yaptırılan, Hicri 1297 tarihli, altın ve gümüş ipliklerle dival tekniğinde işlenmiş Kâbe Kapısı Örtüsü, ayrıca Sultan Murat tarafından yazılmış ve Hicri 1002/ Milâdi 1593 tarihli hat levhası ile, Sultan 2. Abdülhamid tarafından ceviz ve gül ağacından yapılmış rahle dikkat çekiyor. Listede Sultan III. Ahmet'e ait özgün bir hat levhası, Mehmet bin İdris'e ait 9-10'uncu yüzyıldan kalma Kur'an-ı Kerim ve tarihi bir Kâbe örtüsü daha var.
sabah

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.