Türkiye artık transit değil, merkez ülke

Türkiye artık transit değil, merkez ülke

Son yıllarda sahip olduğu jeopolitik konum nedeniyle hep enerjide transit ülke ya da enerji koridoru gibi kavramlarla anılan Türkiye, Karadeniz'deki keşifle beraber enerjide merkez olma hedefi için önemli bir adım attı.

Hürriyet'ten Emre Eser'in haberine göre: Son dönemde karada ve denizde enerji kaynağı arama çalışmalarına hız veren Türkiye, Karadeniz açıklarında ciddi bir miktara tekabül eden 320 milyar metreküplük rezerv buldu. Bu rezervin bölgedeki diğer keşiflerin habercisi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya Gaz Sahası'ındaki doğalgazın 3 yıl içerisinde ekonomiye kazandırılacağını açıkladı. Aslında bu keşfin ilk adımı bir kaç yıl önce atılmıştı. Uzun yıllar boyunca karada petrol ve doğalgaz arayan ve zaman zaman küçük miktarlarda yeni keşifler yapan Türkiye, 2017 itibarıyla bu alandaki hedefini genişletmiş ve offshore yani açık denizlerdeki arama kabiliyetini arttırmak için yola çıkmıştı.

FİLO GİTTİKÇE GÜÇLENDİ

Bu hedef doğrultusunda Türkiye, 2013 yılında satın alınmış olan Barbaros Hayreddin Paşa sismografik araştırma gemisi ve 2015'te yapımı tamamlanan Oruç Reis araştırma gemisinin yanına 2017 yılında Fatih derin deniz sondaj gemisini, 2019'da onun ikiz kardeşi olan Yavuz sondaj gemisini ve 2020 yılında da Kanuni sondaj gemisini dahil ederek Akdeniz ve Karadeniz'de enerji kaynağı aramaya başladı. Erdoğan da filoya en son katılan Kanuni gemisinin yıl sonundan itibaren Akdeniz'de ya da oluşacak duruma göre Karadeniz'de görev yapacağını belirtti. Yavuz, Fatih, Oruç Reis ve Barboras gemileri Akdeniz'de faaliyetlerine devam ederken Fatih gemisi, ani bir kararla geçtiğimiz mayıs sonunda Karadeniz'de göreve gönderildi ve 15 Temmuz itibarıyla ilk sondaja başladı. Daha önceden bölgede yapılan sismik araştırmalar neticesinde orada olduğu tahmin edilen rezerv için sondaja başlayan Fatih, kısa süre içerisinde 3 bin 500 metre derinliğe inerek kaynağı fiziki olarak buldu.

ENERJİNİN 'HUB'I OLMA YOLUNDA

Türkiye, şimdiye kadar sahip olduğu jeopolitik konumun getirdiği avantajlar ve bünyesindeki enerji boru hatları ile hep 'enerji koridoru', 'enerjide transit ülke' ya da 'enerji köprüsü' gibi kavramlarla anılıyordu. Politika olarak da zaten bu kavramlara sahip çıkılıyor ve bu yönde adımlar atılıyordu. Ancak enerji uzmanlarına göre Türkiye, son yıllarda enerjide yaptığı alt yatırımı ve oluşan piyasaya ek olarak bu keşifle beraber enerjide bölgesel merkez olma yoluna güçlü şekilde girmiş durumda. Enerjide hub olma hedefi için Karadeniz'deki keşfin ilk adım olduğunu vurgulayan uzmanlara göre asıl önemli olan 320 milyar metreküplük rezerv değil. Bölgede olduğu tahmin edilen daha büyük miktarda rezervin ne kadarının ekonomiye kazandırılacak olması çok daha büyük bir role sahip. Zira gazın kalitesi ve pazarlanabilirlik gücü Türkiye'nin uluslararası enerji piyasasında elinin güçlenmesi demek.

AVANTAJ TARAF DEĞİŞTİRDİ

Uzmanlara göre bu keşif yıllardır Rusya ve İranla enerji pazarlığına girişen, geçmişte bazı çevreler tarafından 'vanaları kapatırız' söylemleri karşı karşıya kalan Türkiye'nin enerjide arz güvenliği noktasında da farklı bir konuma gelmesini sağlayacak. 2021'de Rusya ile, 2026'da ise İran ile daha önceden imzalanan uzun süreli alım anlaşmaları sona ediyor. Bu aynı zamanda yeni anlaşmalarda Türkiye için büyük bir pazarlık kozu demek. Zira Türkiye, bu anlaşmalarla uluslararası piyasaya göre çok daha yüksek fiyattan gaz almak zorunda kalıyordu. Ancak şimdi oluşacak rekabet avantajı bu fiyatları çok daha çekecek.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.