Türk Eğitim-Sen, Atanamayan Öğretmenler Eyleminde Ön Safta Yer Aldı!
Türk Eğitim-Sen ataması yapılmayan öğretmenlerin eylemine destek verdi. Ankara Ulus Meydanında 27.03.2022 tarihinde yapılan eylemde ataması yapılmayan öğretmenler tek yürek ve hep bir ağızdan 50 bin atama talebinde bulundu.
Türk Eğitim-Sen ataması yapılmayan öğretmenlerin eylemine destek verdi. Ankara Ulus Meydanında 27.03.2022 tarihinde yapılan eylemde ataması yapılmayan öğretmenler tek yürek ve hep bir ağızdan 50 bin atama talebinde bulundu.
Türkiye’nin dört bir yanından eşleri, annesi, babası ve bebekleri ile eyleme katılan ataması yapılmayan öğretmenler, 2021 KPSS puanı ile 2022 yılı için 50 bin daha atama yapılmasını talep etti.
Ataması yapılmayan öğretmenler, “İrfan ordusu aslan payından hakkını istiyor.”, “Öğretmen için atama vakti.”, “Aslan payı bütçeden, atama MEB’den”, “Ücretmene değil, öğretmen bütçe”, “Adanmış öğretmen dururken ücretliye rağbet neden?”, “Tenkit 15 bin, teklif 50 bin”, “85 bin ücretli yerine 2021 KPSS ile 50 bin atama”, “Öğretmenler Ulus’ta talep 50 bin atama”, “Ramazan öncesi atama müjdesi” şeklinde pankartlar taşıdı.
Bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Haydar Urfalı bir konuşma yaptı.
Genel Sekreter Haydar Urfalı sözlerine, “Yurdumuzun dört bir yanından, sağına soluna bakmadan, ‘ben de varım’ diyerek Ankara’ya Ulus Meydanı’na gelen ve öne atılan, cesaretli, fedakâr, gayretkeş meslektaşlarım… Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Gayretinizden dolayı her birinizi teker teker kutluyorum. Allah hepinizden razı olsun.” diyerek başladı.
Öğretmen atamaları için yılda sadece 15-20 bin sayısının yetersiz olduğuna dikkat çeken Genel Sekreter Urfalı, ülkemizin, eğitim sistemimizin ve okullarımızın gerçekleri ile örtüşen bir atama yapılmasını talep etti. Urfalı sözlerini şöyle sürdürdü;
“Siz polis olmak için eğitim fakültesi okumadınız!
Siz tarlada, fabrikada işçi olmak için eğitim fakültesi okumadınız!
Siz kaldırımlarda işportacılık, mağazalarda tezgâhtarlık yapmak için eğitim fakültesi okumadınız!
Siz öğretmen olmak için eğitim fakültesi sıralarında dirsek çürüttünüz.
Siz öğretmen olmak için yüz binlerce aday ile yarışıp, KPSS’de yüksek puanlar aldınız.
Siz öğretmen oldunuz, ancak atanmadınız. Neden? Çünkü atama için yıllık sadece 15-20 bin gibi yetersiz sayıda kontenjanlar ayrıldı. Bunun asla yeterli olmadığını her platformda dile getiriyor ülkemizin, eğitim sistemimizin ve okullarımızın gerçekleri ile örtüşen yeterlikte atama yapılmasını istiyoruz.” dedi.
En az ücretli öğretmen sayısı kadar atama yapılması gerektiğini kaydeden Urfalı, “500 bini aşkın eğitim fakültesi mezunu atama bekliyor” haykırışları karşısında birileri, “Her fakülte mezununu kamuda istihdam etmek zorunda mıyız?” diyor. Evet! Devletimizin eğitim fakültesi mezunlarını istihdam etmek zorunda olduğunu bir kez daha buradan haykırıyoruz.
Siz öğretmen olmak için eğitim fakültesini bitirdiniz. Kapı gibi diplomanız var. Tabi ki ülkeyi yönetenler eğitim fakültesi mezununu öğretmen olarak istihdam etmek zorundadır. Israrla ve tekrarlayarak söylüyorum: En azından ücretli öğretmen sayısı kadar yeni öğretmen istihdamı sağlamak ve bu kardeşlerimizi öğretmen olarak atamak ZORUNDASINIZ!
İl Valiliklerinden sadece ücretli öğretmen sayılarını değil, norm kadro ihtiyacını da talep ettik. Buna göre 81 ilden veriler elimize ulaştı.
81 il valiliğinden gelen verilere göre; ülkemizde 86 bin 668 ücretli öğretmen görev yapmaktadır. 79 il valiliğinden gelen verilere göre; ise norm kadro açığı 120 bin 131’dir. Görüldüğü üzere ücretli öğretmen alımı yapılmasına rağmen, yapılanlar norm kadro ihtiyacını yani öğretmen açığını karşılamaktan uzaktır.” ifadelerini kullandı.
Eğitimde tasarrufun olamayacağını bildiren Genel Sekreter Urfalı, eğitime yapılan her yatırımın, ayrılan her kaynağın doğrudan ülkenin geleceğine inşa eden bir husus olduğunu belirtti. Urfalı, “Tüm dünyayı kasıp kavuran salgınla birlikte ülkemizde yüz yüze eğitime ara verilmiş ve eğitim online olarak dijital platformlar üzerinden yürütülmüştü. Yüz yüze eğitime ara verilen dönemde bununla bağlantılı olarak ücretli öğretmen sayılarında düşüş yaşanmıştı. 6 Eylül 2021 tarihinden itibaren yüz yüze eğitimin yeniden başlamasıyla birlikte ücretli öğretmen sayılarında ciddi artış kaydedildi. Araştırmamızdan da görüleceği üzere bugün ülkemizde 87 bine yakın ücretli öğretmen çalıştırılıyor olması adeta öğretmen açığının ücretli öğretmenler eliyle giderilmeye çalışıldığına işarettir.
Gelinen noktada yapılması gereken; 2022 yılında en az ücretli öğretmen sayısı kadar öğretmen ataması yapılmasıdır. Valiliklerin beyanına göre norm açığının 120 bine, ücretli öğretmen sayısının 87 bine yaklaştığı bu zamanda yapılan 15-20 bin atama ile sorun çözülemeyecektir. Hele ki, eğitim fakültesi mezunu olmayan, hatta yüksekokul mezunu ücretli öğretmenlerle eğitim hizmeti vermek yeni sorunlara neden olmak demektir.
Şu gerçek unutulmamalıdır ki, eğitimde tasarruf olmaz. Eğitime yapacağımız yatırım ve ayıracağımız kaynak doğrudan ülkemizin geleceğini inşa eden bir husustur. Eğitimin asli unsuru ve taşıyıcı kolunu da öğretmendir. Sınıfta öğretmeniniz yoksa eğitime yapacağınız diğer yatırımların pek bir anlamı kalmayacaktır. Dolayısıyla eğitime yapılacak öncelikli yatırım ve alınacak öncelikli tedbir, öğretmen açığını gidermek olmalıdır.” şeklinde konuştu.
Tüm öğretmenlerin, mesleğin saygınlığına yakışır bir ücretle istihdam edilmesi gerektiğini işaret eden Urfalı, “Öte yandan neredeyse asal öğretmen istihdam modeli haline gelmiş olan ücretli öğretmenlerimizin aldıkları ücretler de kabul edilebilir değildir. Bu arkadaşlarımızın tamamı, asgari ücretin bile yarısı kadar bir ücretle görev yapmaktadırlar. Bu durum, öğretmenlik hizmetinin haysiyetiyle de bağdaşır bir tablo değildir. Bu emek sömürüsü sonlandırılmalı, tüm öğretmenlerimiz, mesleğin saygınlığına ve insan haysiyetine yakışır ücretle çalıştırılmalıdır.” dedi.
Urfalı, “Ayrıca bir uzmanlık mesleği olan öğretmenliğin “ücretli” unvanıyla anılması da doğru değildir. Bu konuda da MEB tedbir geliştirmeli ve elzem durumlarda görevlendirilen bu öğretmenlerimizi 657 Sayılı DMK’ya dayalı olarak ‘Vekil Öğretmen” unvanıyla çalıştırmalıdır.” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın atama alanlarına göre öğretmen ihtiyacını ve buna göre eğitim fakülteleri kontenjanlarını belirlemesi gerektiğine vurgu yapan Urfalı,“500 bini aşkın eğitim fakültesi mezunu atanmayan ve işsiz öğretmen yığılmışsa, bunun sorumlusu asla siz değilsiniz. Bu yığılmanın sorumlusu yıllardır plansız, programsız şekilde ülkemizin ihtiyaçlarını tespit etmeden siyasi ve yerel kaygılarla üniversite açanlar ve eğitim fakültelerinin kontenjanlarını belirleyenlerdir. Oysa yapılması gereken Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖK’ün gelecek 5-10 yılda atama alanlarına göre öğretmene ihtiyacı planlaması ile eğitim fakültelerinin kontenjanlarını belirlemesidir. Bu yapılmalı ki; şu an olduğu gibi 500 bin genç meslektaşımız elinde kapı gibi diploması ile işsiz kalmasın.
Eğitim fakülteleri her yıl ortalama 40 bin mezun veriyor. Bu da demek oluyor ki mezun olan 40 bin öğretmenin, en az 20 bini daha işsiz kalacak. Bu nedenledir ki, gerçeklerle ihtiyaçlarla örtüşen sayıda atama istiyoruz. Yıllık 15-20 bin atamayı asla yeterli görmüyor ve kabul etmiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ataması yapılmayan öğretmenlerin meselesinin toplumun önemli bir sosyal yarası olduğuna dikkat çeken Genel Sekreter Urfalı, “Bir yandan öğretmen açığını gidermek için ücretli öğretmen çalıştıracaksınız, diğer yandan her yıl 20 bin öğretmen emekli olacak ama sadece 20 bin atama yapacaksınız! Bunu kabul etmemiz mümkün değildir.
Biz öğretmeniz, biz vatanseveriz. Ülkemizdeki zorluklar karşısında taşın altına elimizi değil, gövdemizi koyarız. Ülkemiz ekonomik sıkıntılar yaşıyor. Farkındayız. Ancak eğitimde tasarruf olmaz. Biz bir eksik yeriz, bir eksik giyeriz, gecemizi gündüzümüze katar bir fazla çalışırız. Ama geleceğimizi inşa eden eğitim sürecinden tasarruf yapamayız.
Öğretmen atama meselesinin ekonomik boyutunun yanı sıra sosyal boyutunun da olduğu göz ardı edilmemelidir. Ataması yapılmayan öğretmen meselesi toplumun önemli sosyal yarasıdır.” diye konuştu.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın ataması yapılmayan öğretmenlerin feryadına kayıtsız kalmayacağına inandığını ifade eden Urfalı, “Sayın Cumhurbaşkanımızın, Ulus’tan yükselen bu sese, sizlerin bu haklı talebine kayıtsız kalmayacağına yürekten inanıyor ve çağrımızı bir kez daha yineliyorum: Sayın Cumhurbaşkanım; bu kardeşlerim çalışmak istiyor, umutları sönmesin istiyor, öğrencileriyle sınıflarda buluşmak istiyor, bu güzel ülkenin daha kutlu geleceğine omuz vermek istiyor, norm kadro açığı kadar en azından ücretli görev yapan öğretmen sayısı kadar atama istiyor.
Her zaman olduğu gibi haklı talebinizin gerçekleşmesi için her daim yanınızda olduğumuzu bir kez daha yineliyorum. Bu güzel toplantı için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyor selametle şehirlerinize ulaşmanızı diliyorum. Allah yolunuzu ve bahtınızı açık etsin.” diyerek sözlerini tamamladı.
Genel Sekreter Haydar Urfalı’nın konuşmasının ardından ataması yapılmayan öğretmenler hep bir ağızdan Öğretmen Marşı’nı okudu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.