'Türk askeri darbe için verilen emre uymaz'
Genelkurmay "çatı" davasında, savcının esas hakkındaki mütalaasının değerlendirme bölümünde, "Bir Türk askeri, askeri darbe yapmaya yönelik bir faaliyet kapsamında emir kimden gelirse gelsin hiçbir şart altında uygulamaz." denildi
ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de yargılandığı Genelkurmay "çatı" davasında, savcı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.
Mütalaanın değerlendirme bölümünde, terör örgütü FETÖ'ye ilişkin tespitler yapan Savcı Karakuş, sanıkların, "Emir komuta zinciri içinde hareket ettik." savunmasının gerçeği yansıtmadığını dikkat çekti.
Hiçbir şartta kanunsuz bir emrin uygulanmayacağını vurgulayan Savcı Karakuş, şu tespiti yaptı:
"Bir Türk askeri her şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na, TBMM, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine bağlıdır. Bu kurumları ortadan kaldırmaya yani askeri darbe yapmaya yönelik bir faaliyet kapsamında emir kimden gelirse gelsin hiçbir şart altında uygulamaz. Verilen emrin darbe teşebbüsü faaliyeti kapsamında verildiğini bilerek bu emre uyan bir askere, 'Verilen emri uyguladı.' denemez. Bu kapsamda milletin üzerine ateş edilip devlet ve millet iradesi ortadan kaldırılmaya çalışılan bir ortamda elde tüfekle suç işleyenlerin yanında durmak bu suça iştirak etmek olarak değerlendirilmiştir."
Savcı Karakuş, mütalaada cezalandırılmalarını istediği sanıklar için ayrıca Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin uygulanmasını talep etti.
Buna göre, sanıklar ceza aldıkları takdirde, çocuklarının velayeti ile seçme ve seçilme haklarını kullanamayacak.
Savcı, esasa ilişkin mütalaasında, sözde "yurtta sulh konseyi" üyesi 35 sanığın, 252'şer kez ağırlaştırılmış müebbet, 55 bin 880'er yıl hapsini istemişti.
Konsey dışındaki 153 kişinin de 1 ile 13'er kez arasında ağırlaştırılmış müebbet hapisine çarptırılmasını talep eden savcı, delil yetersizliği nedeniyle 13 kişinin beraatini istemişti.
Muhabir: Tanju Özkaya, Serdar Açıl
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.