Torba kadroda yaşanan sorunlar
Yenişafak Gazetesinden Ahmet Ünlü bugünkü yazısında torba kadroda yaşanan sorunlar hakkında bilgi verdi.
Yenişafak Gazetesinden Ahmet Ünlü bugünkü yazısında torba kadroda yaşanan sorunlar hakkında bilgi verdi.
Ünlü yazısında:
657 sayılı Kanun'un 68/B maddesinde düzenlenen torba kadro uygulamasında amirlerin çok büyük takdir hakları vardır. Madde metnine bakıldığı takdirde torba kadro uygulaması kendi içerisinde sübjektif unsurlar taşımakta ve atamada idareye geniş takdir hakkı tanımaktadır. Kanuna göre, idare istemediği takdirde torba kadro uygulaması yaptırılamaz.
Ancak, aynı durumda olanlara yapılan uygulama idareden talep edilebilir ve yapılmazsa dava yoluyla alınabilir. Kurumlar bazen kariyer uzmanlara yapılan torba kadro uygulamasını diğer hizmet sınıfındaki personele uygulamamaktadır.
Soruda unvanınızı belirtmediğiniz için sizin mühendis unvanında olduğunuza göre açıklama yapacağız. Memuriyete 8 inci dereceden başlayacağınız varsayımıyla disiplin cezası da almadığınız için 11 inci yılda 4/1 olmanız gerekmektedir. Yani hakkınızda torba kadro uygulaması yapılmadığı anlaşılmaktadır. Şayet kurumunuz sizin içinde bulunduğunuz sınıftan herhangi birine torba kadro uygulayıp ta size uygulamazsa dava açma ve kazanma durumu olabilir. Ancak, sadece kariyer uzmanlara torba kadro uygulanıyorsa bu durumda dava açıp ta kazanma durumu oldukça zordur. Ayrıca, torba kadro uygulamasında ve hangi dereceye atama yapılacağında idarenin geniş takdir hakkı vardır. Yine kurumdan kuruma çok farklı uygulamalar da yapılmaktadır. Bu konuda detaylı bir Cumhurbaşkanlığı genelgesi çıkarılması yerinde olacaktır.
Memurun aldığı huzur hakkından gelir vergisi kesilir mi?
Şu an bir kurumda memur olarak çalışıyorum. Ayrıca Tüketici Hakem Heyetinde görevliyim. Her ay huzur hakkı alıyorum. Maaşımdan zaten gelir vergisi kesintisi yapılıyor malumunuz, huzur hakkından da kesinti yapılacak mı?
Memurların aldıkları huzur hakkından gelir vergisi kesilip kesilmeyeceği hususu ilgili kanunun huzur hakkını düzenleyen madde içeriğine göre belirlenir. Eğer ödenecek huzur hakkını düzenleyen kanun maddesinde açıkça ödenecek huzur hakkından damga vergisi hariç herhangi bir kesinti yapılmaz ifadesi yoksa huzur hakkından gelir vergisi kesilecektir.
Buna göre 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un Huzur hakkı ve ücreti başlıklı 71 inci maddesinde; "Tüketici hakem heyeti başkan ve üyelerine, raportör olarak görevlendirilen diğer kamu personeline ödenecek huzur hakkı ve huzur ücreti ile bilirkişi ücreti ve bu ödemelere ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
Bu hükümde gelir vergisi kesilmeyeceğine dair herhangi bir düzenleme yer almadığından ödenen huzur hakkı ücretinden gelir vergisi ve damga vergisi kesilecektir.
Gelir vergisi kesilmeyecek huzur hakkına örnek
375 sayılı KHK'nin Huzur hakkını düzenleyen Ek 29 uncu maddesinde; ödenecek huzur hakkından damga vergisi hariç herhangi bir vergi kesilmeyeceği belirtilmiştir.
Görüleceği üzere madde metninde huzur hakkından damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz ifadesinden dolayı bu maddeye göre ödenen huzur hakkından gelir vergisi kesilmeyecektir. Demek ki huzur hakkından vergi kesilip kesilmeyeceği hususu kanunda belirtilmemişse buradan vergi kesileceği anlaşılmalıdır.
Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelinin durumu ne olacak?
Yardımcı hizmetler sınıfı ilgili sizden destek istiyorum. Kamuda artık işler eskisi gibi değil. Kaloriferci olarak çalışıyorum, artık eskisi gibi kömür yok tamamen teknik bilgi gerektiren işlerdir. Bir de maaş olarak çok fark var. Örneğin 4/1'inde bir memurla fark 500 - 600 arası, yine 4/1'inde bir teknik personel ile 1.000 TL'den fazla yine ek ödeme olmayan tek sınıf.
Daha önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz üzere, YHS personeli asli ve sürekli hizmet yapmadığı için bunların memur olmaları da doğru değildir. Taşeron işçilerin KHK ile kamu işçisi yapılmasından sonra kamudaki YHS personelinin durumu iyice sıkıntılı olmaya başlamıştır.
Bu sınıfta görev yapanlar maalesef ek gösterge alamamaktadırlar. Dolayısıyla bunların emekli maaşları da çok düşük olmaktadır. Ancak, bunlara ek ödeme yapılmaktadır. Ayrıca, bunlardan 1-4 dereceden aylık alanlar % 90, 5-7 dereceden aylık alanlar % 80 ve diğer derecelerden aylık alanlar da % 70 oranında ek ödeme almaktadır.
Bu sınıfta görev yapanların görevde yükselme sınavına girerek GİH sınıfına geçmekten başka alternatiflerinin olmadığını düşünüyoruz. Kamu kurumları zaman zaman görevde yükselme sınavı açarak bu sınıfta görev yapan personel sayısını azaltmaya çalışmaktadır.
Bakan müşavirlerinin durumu ne olacak?
7247 Sayılı Torba Kanunun 18-19-20. maddeleri 2018 öncesinde Bakan Müşavirliği yapıp da sonraki süreçte yine 2018 öncesi başka bir göreve atanan Bakan Müşavirlerini ilgilendirir mi? Bu konuda bilgilendirme yaparsanız çok memnun oluruz. Zira daha evvelki yazınızda belirttiğiniz gibi bir genelge çıkmalı izaha muhtaç çok konu var ama bir türlü çıkmadı da. Hani iki açıdan ilgilendirir mi onu merak ediyoruz? 1. 2018 öncesi memur değilken açıktan atananların memuriyeti sona mı erecek? 2. Memuriyeti devam edecek ise 2018'de aktif görevde olanlar gibi bundan sonra Bakan müşavirliği özlük haklarından yararlanabilecekler mi? Ücretlerini ona göre alabilecekler mi?
7247 sayılı Kanunun 18-19-20. maddeleri 2018 öncesinde Bakan Müşavirliği yapıp da sonraki süreçte yine 2018 öncesi başka bir göreve atanan Bakan Müşavirlerini ilgilendirmemektedir. Kanunda idari tasarrufla görevden alınan bakan müşavirlerinden ziyade kanunla müşavir kadroları iptal edilerek kariyerlerine veya diğer kadrolara atananları kapsadığı görülecektir. Dolayısıyla ilgili maddeler sizin durumunuzda olanları kapsamamaktadır
657 sayılı Kanunun Bakan Müşavirliğini düzenleyen 61/A maddesi gereğince Bakan Müşaviri olarak atananların bakanın görevi sona erdiğinde, görevi de sona ermektedir. Bunlardan bakan müşaviri kadrolarına açıktan atananlardan görevi sona erenlerin veya görevden alınanların memuriyetle ilişikleri kesilmektedir. Bu durum aynen devam etmektedir.
Burada şu hususu da belirtmek gerekir ki bakan müşavirliği kamu kurum ve kuruluşlarındaki diğer herhangi bir kadro, pozisyon ve göreve atanma veya kamuda herhangi bir statüde çalışma açısından kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, bunların başka görevlere atanmasının görevden alınma olarak değerlendirilmesi de başka sorunlar çıkaracaktır. Örnek: Bakan müşaviri olarak görev yapan birisinin şartları taşıması halinde daire başkanı olarak atanması veya özel kalem müdürü olarak atanması halinde ne olacak? Bu durum 657 sayılı Kanunun 76 ncı maddesi gereğince nakil mi sayılacak yoksa ilişik mi kesilecek? İşte bunun gibi sorunların Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından çıkarılacak bir tebliğle açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.