TEOG'da Yeteneğe Ek Puan Geliyor
Yaşam Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Kerem BALYEMEZ tarafından, Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Sayın Yusuf TEKİN’le “TEOG’da yeteneğe ek puan verilmesi” hakkında oldukça samimi ve güzel bir söyleşi gerçekleştirildi.
Yaşam Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Kerem BALYEMEZ tarafından, Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Sayın Yusuf TEKİN’le “TEOG’da yeteneğe ek puan verilmesi” hakkında oldukça samimi ve güzel bir söyleşi gerçekleştirildi.
İşte o söyleşi...
Millî Eğitim Bakanlığından, öğrencileri sınav stresinden ve günümüz hastalığı olan teknolojiden (sanal ortamdan) uzaklaştıracak, spora, sanata ve sosyal hayatta yönlendirecek müthiş bir proje! Öğrenciler her yaptığı etkinliğe puan alacaklar. Böylece sınav stresinden ve sanal ortamdan uzaklaşıp boş zamanlarını sosyal aktivitelerle geçirecekler.
Dergimizin ve sitemizin Genel Yayın Yönetmeni Kerem BALYEMEZ tarafından, Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Sayın Yusuf TEKİN’le “TEOG’da yeteneğe ek puan verilmesi” hakkında oldukça samimi ve güzel bir söyleşi gerçekleştirildi.
İki yıla yakın Gençlik ve Spor Bakan Yardımcılığı yapan TEKİN, bu süreçten beri çocukların zihinsel gelişimleri için bedensel gelişimlerinin de önemli olduğunu, yeteneklerinin erken yaşlarda ortaya çıkarılmasının gerektiğini vurguladı.
TEOG'da yeteneğe ek puan sistemi nasıl olacak?
TEOG ya da benzeri yerleştirme süreçlerinde çocukların sportif yetkinliklerinin değerlendirilmesi bizlere ne gibi fayda sağlayacak? Çocuklar iyi bir liseye ya da üniversiteye yerleşmek istiyorlar. Spor sanat, kültür ve sosyal aktivitelerle de ikilimle karşı karşıyalar. Ya akademik dersleri çalışıp iyi bir liseye, üniversite yerleşecekler ya da spor ve sanatla kariyer yapacaklar. Bu doğru bir mantık değil. Biz velilere, çocuklar çocukluklarını yaşasınlar, spor yapsın, enstrüman çalsınlar, resim yapsınlar dediğimizde işte bu ikilim karşımıza çıkıyor. Çocuk, boş vaktini bu tür etkinliklere ayırmak yerine akademik başarıyı yükseltecek etkinliklere ayırır. Biz velilerin bu ikilemde kalmasını istemiyoruz Onun için velilerle konuştuk, öğrencilerle konuştuk. Herkes bu etkinlikleri istiyor, çocuklarının spor yapmasını istiyor, enstrüman çalmasını istiyor ama göndermiyor. İşte bizimde öyle bir sistem getirmemiz lazım ki veliler çocuklarını bu tür etkinliklere gönderdiği zaman akademik başarı performansının etkilenmeyeceğini görmesi lazım. Bulduğumuz çözüm; ortaokul düzeyinde çocuklarımızın bu tür etkinliklerini hesap edelim, planlayalım, yönlendirelim, ondan sonra da öğrenci bir üst kuruma yerleşirken hesap edilen notlarına bunları da ekleyeceğiz. Bunu yaparsak bir nevi çocuklarımızı spora, sanata, müziğe yönlendirmiş olacağız. Bu yeni bir şey değil. TEOG’u biz izah ederken aynen bunu söylemiştik. Türkiye’nin alt yapısı uygun değil, her yerde imkanlar aynı değil, imkanlar ilerledikçe biz bunu gündeme getireceğiz dedik. Şimdi bu noktaya geldik ve artık pilot okullarda bu sene sistemi uygulayacağız. Çocuklarımız her yaptığı etkinlikten puan alacak ve aldığı bu puanlar akademik başarıyla birlikte hesaplanacak. Bir üst kuruma yerleştirirken yaptığı etkinlikleri de ekleyeceğiz.
Yeni sistemle okullar kulüplerin alt yapı ihtiyacını karşılayabilecek.
Türkiye’nin sportif alt yapı ihtiyacı ve sporcu yetişmesi anlamında okullarımızın ciddi bir kaynak olabileceğini, çocuklarımızın küçük yaşlardan itibaren spor yapmaya başlayıp herhangi bir spor branşından uzmanlaşmaya başlarsa sportif alt yapı açısından faydalı olabileceğine inanıyoruz. Bu yüzden okullarımızın sportif alt yapılarına destek olacak şekilde yeniden değerlendirmek gerektiğini düşünüyoruz. Yani okullarımızın Türkiye’nin sportif alt yapısı olacağını düşünüyoruz. Tüm bunlardan hareketle neler yapabiliriz sorusunu araştırdık.
LYS ya da YGS içinde yeteneğe ek puan çalışması olacak mı?
LYS ve YGS dediğimiz yapı bizim inisiyatifimizde değil. Bu konu YÖK’ün görev alanına giriyor. İleride YÖK de bizim yaptığımız bu çalışmalara bakarak, bizim tecrübemizi görüp, onlar da bu tür bir çalışma içerisine girebilir.
Bu sistem, ailelerin ve öğrencilerin yıllardır ikilemde kaldığı "Yetenek mi dersi mi?" sorusunun cevabını karşılayacak mı?
Evet, zaten biz bu sistemi bu yüzden getirdik. Akıllarda olan, çocuğum spora başlasın, resim yapsın, bir enstrüman çalsın aynı zamanda akademik başarısında düşme olmasın taleplerine cevap aradık. Velilere ve öğrencilere sorduk. Bu yüzden bu sistemi getirdik. Yani çocuklar hem spor yapacak hem resim yapacak hem enstrüman çalacak hem de akademik derslerine çalışacak.
Olimpiyatlara büyük destek olacak tematik spor liselerinin her ilde artması söz konusu mu?
Tematik spor liseleri olimpiyatlar için bir adım niteliğindedir. Sportif yeteneği olan öğrencilerimiz burada kendilerini daha iyi yetiştireceklerdir. Buradaki öğrenciler Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı kulüplerle birlikte hareket ederek daha iyi yerlere gelecekler. Alt yapıları müsait olan illerde tematik spor liseleri açıldı, açılmaya da devam edecek. İlginin artması bu okulların ileride daha da yaygınlaşmasını sağlayacaktır.
Tematik spor liselerinin yanında ileride ortaokulları da açılacak dediniz, henüz böyle bir çalışma ya da taslak var mı?
Sadece spor olarak düşünmeyelim bunu, çocuklarımızın akademik başarılarının dışında başka türlü yetenekleri varsa. Mesela el becerileri gelişmiş olabilir, sanatsal becerileri gelişmiş olabilir, bu yetenekleri ortaya çıkarmak için lise çağı geç olabilir. Bütün ortaokullara açacağız demek yanlış olur ama seçilmiş, özellikle bu nitelikte olan liselerin ortaokul bölümlerini de açmayı düşünüyoruz. Meslek liseleri olabilir, sanat liseleri ve tematik spor liseleri olabilir. Batı’ya baktığımızda çocuklar 8-10 yaşlarında sportif eğitim almaya başlıyor. Biz proje spor liselerini kuruyoruz ama 14-15 yaş bazı spor branşları için çok geç olabilir. Bu yüzden bu liselerin ortaokullarını da açmayı ön görüyoruz. Tematik liselerin işleyişini bir görelim. Büyük bir ihtimalle 2018-2019 eğitim-öğretim yılında pilot bölgelerde bu okulların ortaokullarını açmayı öngörüyoruz.
Temmuz ayında eski GSB Sayın Akif Çağatay KILIÇ, biz ve MEB beden eğitimi dersini verimsiz buluyoruz açıklamasını yaptı. Bu verimsizliğin kaynağı nedir?
Veliler beden eğitimi derslerini akademik başarıyı kapatacak boşluklar olarak görüyor. Eski yapılan okulların spor salonlarının olmayışı çok büyük etkidir. Yeni açılan okullarımızda verilen alana göre spor salonları yapmaya çalışıyoruz. Ama bazen imkanlar yeterli olmuyor, verilen arsa küçük olunca ana ihtiyaçlar karşılanıyor. Ama bunun yanında alanı geniş olan okullara spor salonu yapılması için Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Bakanlığımız arasında bir protokole imza attık. Gençlik ve Spor Bakanlığı spor salonu yapmak için yer arıyor, bizim çocuklarımız da karda kışta oynamak için salon arıyor. Spor Bakanlığında bunun için ayrılmış bir bütçe var. Spor Bakanlığıyla ortak kullanacağımız spor salonları için protokol imzaladık. Bu mahalle tipi salonlardan hem biz hem Spor Bakanlığı hem de halk faydalanacak.
Okullarda akademik başarı ön planda tutuluyor. Okul yöneticilerinin öğrencilerin yeteneğini ön planda tutan bakış açısını nasıl buluyorsunuz? Öğrencilerin yetenekleri doğrultusunda bir alana yönlendirilmesi için okullara bir kriter getirilebilir mi?
Bunlar hep algı meselesi. Anne baba olarak biz nasıl ki başarının ölçüsünü akademik başarı olarak kabul ediyorsak okul müdürlerinde de o anlayış var. Yeni sistemle birlikte bu algının ortadan kalkacağına inanıyoruz. Böylece okul müdürlerinin de yetenekli öğrencilere karşı algısı değişecektir. Bu alandaki kriterlerimiz, okul müdürleri için de söz konusu. Ama bu sistemin doğal sonucu olarak başarı kriterleri belirlenecektir.
Okullarda ücretsiz kitap, tablet ve süt dağıtılıyor, ama spor malzemesi ile ilgili birçok okulda sıkıntı var. Bununla ilgili bir çalışma var mı?
Gerçek olan bir şey var, biz okullarımızın bu tür ihtiyaçlarının tamamını karşılayamayabiliriz. Ama bizim dışımızda bu işi yapmakla mükellef olan birimler var. Mesela Gençlik ve Spor Bakanlığı. Bu anlamda çok rahat kullanacağı bütçesi var. Bakanlığımız ile Spor Toto Teşkilat Başkanlığı tarafından yapılan başka bir protokol daha var. İhtiyaç duyulan okullara Spor Toto üzerinden sportif malzeme yardımı yapılabilir. Bunun çalışması da yapılabilir. Bu anlamda Spor Bakanlığının yardımı çok olacaktır.
Destekleme ve yetiştirme kurslarında spor ve sanata yönelik kurslar açılıyor mu?
Destekleme ve Yetiştirme Kurslarını aslında dershanelerin alternatifi olsun diye değil; tam tersine çocuklarımıza sunulamayan imkânların sunulması için açtık. Ülkenin her yerinde özel olarak açılan futbol okulu olmayabilir, müzik kursları, sanat evleri olmayabilir. Öğrencilerimizin ihtiyaç duyduğu bu tür eksiklikleri destekleme ve yetiştirme kurslarımızla giderelim dedik. Biraz da alt yapılarımızı uyumlu hale getirmediğimiz için, TEOG’da yeteneğe ek puan modelini geliştiremediğimiz için okuldaki kurslar genelde akademik derslere yönelik oldu. Biz bu uygulamaya başladıktan sonra eminim ki okul yönetimleri de bu alanlarda daha fazla çalışma yapacaklardır. Zaten bizim istediğimiz de bu. Kurslar istenilen yeteneğe göre, yani branşa yönelik de açılabilir. Her geçen gün destekleme ve yetiştirme kurslarında spor, müzik ve sanatın diğer dallarına yönelik kurslara talep artıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.