2016-2017 Eğitim öğretim yılı için yapılan TEOG Sınavı sonuçları geçtiğimiz günlerde açıklandı. İlimizde de birinci olan ya da başarılı bir sonuç elde eden tüm öğrencilerimizi kutluyoruz. Türkiye genelinde binlerce birincinin çıkması bazı şüpheleri de beraberinde getirdi.

İlimizde de gerek okullarda gerekse Milli Eğitim Müdürlüklerinde sendika-siyaset ilişkisiyle yönetici olanların bazıları, elde ettikleri koltukları muhafaza edebilmek adına bu TEOG Sınavlarına sarıldılar. Yıl boyunca ne yapıp edip netleri yükseltebilmek adına yeri geldi şube müdürleri yaptığı toplantılarda branş öğretmenlerini azarlayıp, aşağıladılar, okul müdürleri sürgüne göndermekle tehdit etti. Yeri geldi bazı ilçelerde devamsız ve ders notları düşük öğrenciler sınava sokulmadılar. Sırf ilçenin ortalaması düşmesin diye. Öğrencilerin başarısını artırmak elbette önemlidir fakat bunun amacı ve yöntemi bu olmamalıdır.

Sınavda birinci çıkarma hırsı öyle bir noktaya geldi ki il genelinde en başarılı ilçe olan Korkut’ta tarafımıza aleni şekilde öğrencilerin sınavlarına müdahale edildiğine dair bilgiler gelmiştir. İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Onur Erhan ARIK, dönem boyunca neredeyse tüm okullarda yaptığı toplantılarda ‘ Bazı ilçeler bu sınavlarda birinciler çıkarıyor, reklamını yapıyor, bizim de birinci çıkarmamız lazım. Biz de reklamımızı yaparız, Bakanlıktan birçok ödenek alabiliriz. Bu yüzden sınavlarda başarılı öğrencilere gerekli kolaylığı sağlayalım.’ Şeklinde açıklamalar yapıyor. Ve maalesef bu türden yaptığı açıklamalar bazı okul idarecilerine cesaret veriyor. Bu açıklama iyi niyetli gelebilir sizlere; fakat kolaylıklardan bakın neyi kast etmiş? Erhan Bey II. Dönemdeki II. Sınav oturumunda bazı sınıflarda kendi cep telefonuna bakarak belli öğrencilerin yanına gelerek ‘ şu soruyu tekrar gözden geçir.’ diyerek yönlendirme yapıyor. Okul koridorunda da ‘ Bu öğrenci I.oturumda ful yaptı, kolaylık sağlayın.’gibi laflar ediyor.

Bunun dışında yine Korkut Altınova YBO ve aynı binada bulunan Altınova İmam Hatip Ortaokulu’nda sınavlara müdahale edildiği gerekçesiyle adli soruşturma başlatılmıştır. İlçeden edindiğimiz bilgilere göre bu okulda yıllardır eğitim öğretimi olumsuz etkileyecek durumlar yaşanmaktadır. Öğretmenlere uygulanan mobbing, hakaretler, öğretmenlerin kutuplaştırılması, Müdür başyardımcısı Nadi Şenlik’in II. Dönemde derslerinin neredeyse hiçbirine girmemesi, öğretmenlerin şu an terör örgütüne destek vermekten tutuklu bulunan siyasetçilerin mitingine davet edilmesi gibi… Hem bu iddialarla hem de TEOG Sınavıyla alakalı açılan soruşturmalardan okul idaresi kendince bazı öğretmenleri sorumlu tutmuş, bazı vatandaşları da bu öğretmenleri sindirmek için öğretmenlerin üzerine salmıştır. Gündüz vakti aleni şekilde bu öğretmenlerden bazılarının arabası birilerine çizdirilmiştir. Okuldaki birçok öğretmen can güvenliklerinden endişe duymaktadırlar. Neticede idarenin yıllardır yaptığı uygulamalar sebebiyle 9-10 civarında öğretmen tayin istemektedir. İddialara göre okul idaresi devam eden soruşturmalara karşı eline bir koz geçirebilmek adına TEOG Sınavlarına müdahale etmiştir. Tarafımıza gelen bilgiler neticesinde Okul Müdürü Ecvet BUDAK, Altınova YBO’da bazı sınıflarda da gözetmenler bulunmasına rağmen dolaşarak eliyle cevapları işaret etmiş midir? Daha sonra bazı öğretmenlerin yanında ‘ O öğrenci o kadar yapamayacaktı, ben yükselttim.’ gibi sözler söylemiş midir? Kapsamlı ve adli bir soruşturmayla bu iddiaların netleştirilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde Müdür Başyardımcısı Nadi ŞENLİK’in eşi Gözde ŞENLİK, Fen Bilimleri öğretmeni olarak Altınova YBO ile aynı binada bulunan Altınova İmam Hatip Ortaokulu’nda görev yapmaktadır. Ama ne hikmetse kendisi Fen Bilimleri sınavının olduğu gün farklı bir kurumda görevlendirilmediği gibi kendi okulunda sınav komisyon üyesi olarak görev yapmıştır. Bu vesileyle de enteresan bir şekilde İmam Hatip Ortaokulu’nun Fen Bilimleri TEOG ortalaması I.Dönem 69 iken II. Dönemdeki sınavda 93,5 olmuştur. Fen Bilimleri dersinin ise Türkiye Ortalaması 65 tir. Zaten branş öğretmenlerinin farklı okullara görevlendirilmesinin mantığı sınav güvenilirliğini artırmak değil midir? Bu durumu tespit etmek çok kolaydır. Bilindiği üzere öğrencilerin TEOG Sınavı’ndan aldıkları puan o derslerin II. Yazılı notu olarak sisteme işlenmektedir. Yetkililerden ricamız tüm öğrencilerin I. Yazılı puanlarıyla TEOG Sınavı’ndan aldıkları puanları karşılaştırmalarıdır. Özellikle Altınova İmam Hatip Ortaokulu’ndaki Fen Bilimleri dersinin puanlarının karşılaştırılması aklı ve vicdanı olan herkeste aynı kanıyı uyandıracaktır. Fen Bilimleri dersinden II. Dönem I. Yazılıda 40-50 civarı puan alan öğrenciler nasıl oluyor da TEOG Sınavı’nda 90-95 gibi puanlar alabiliyor? Bu iki okulda yaşananlar o derece aleni olmuştur ki gerçekten hakkıyla başarılı olan öğrenciler kendi başarılarına gölge düştüğü için yapılan haksızlığı açık bir şekilde ifade etmektedirler. Hiç kimsenin başarısına gölge düşürmek gibi bir niyetimiz yok. Fakat ortada bu şekilde ciddi iddia ve şüpheli durumlar varken devam eden adli soruşturmanın ilçe genelinde şüpheli görünen tüm puanların incelenmesi ve sınavda görev yapan tüm gözetmenlerin ifadesinin alınacağı şekilde genişletilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Şimdi ilimizde bazı insanların bu kadar rahat hareket edebilmesinin sebebi kendilerini o makama getirenler sayesinde kendilerine dokunulamayacağını düşünmeleridir. Mesela Şube Müdürü Onur Erhan ARIK’tan ilçedeki birçok öğretmen rahatsız. Makam odasını Eğitim Bir Sen adına ikna odasına çevirmiş durumdadır. Herhangi bir işi için gelen her öğretmene –konuyu sendika üyeliğine getirerek- Eğitim Bir Sen üyeliği teklif ediyor. Başka bir sendikaya üyeyse çeşitli imalarla değiştirmeyi teklif ediyor. Farklı bahanelerle gittiği okullarda sendikacılık anlayışlarını ortaya koyarken ettiği laflarla İlçe Kaymakamı Sayın Abdulgani MAĞ’ı da zan altında bırakıyor. Mesela bir köy okulunda bir üyemize’ Seni önümüzdeki yıl idareye düşünüyoruz; fakat Eğitim Bir Sen’ e üye olmazsan Kaymakamlık onay vermiyor.’ şeklinde açıklama yapıyor. Şimdi Sayın Kaymakam’a sormak lazım: Gerçekten Korkut’ta sadece Eğitim Bir Sen üyeleri mi idareci olabiliyor, yoksa sizden habersiz böyle bir algı yaratmak için İlçe Milli Eğitim tarafından onayınıza gönderilen idareci adayları Eğitim Bir Sen üyeleri arasından mı seçiliyor? Biz eğitime değer veren biri olarak gördüğümüz Kaymakam Bey’in bilerek böyle bir şey yapacağını düşünmüyoruz. Erhan Bey o kadar rahat ki kafasına göre İlçe MEM’den ayrılıp sendikal faaliyet yapabiliyor. Geçtiğimiz Nisan ayında Korkut genelinde birçok okulu Eğitim Bir Sen İlçe Temsilcisi Mümtaz BİLGİN ile birlikte ziyaret ettiler. Erhan Bey bu sendikanın ilçe yönetiminde olup olmadığını bilmiyoruz. Fakat Sendika Kanunu’na göre ilçe temsilcisi haricinde ilçe yönetim kurulu üyelerinin sendikal faaliyet için herhangi bir izinleri yoktur. Bu okullarda Türk Eğitim Sen ya da farklı bir sendika üyeleriyle neden öğretmenler odasında değil de idarecilerin odasında görüşülmüştür? Orada söylediğiniz lafları tüm öğretmenlerin önünde söyleyecek cesaretiniz mi yok?

Sendika olarak gerek Erhan Bey’in yaptıklarıyla alakalı gerekse de Altınova YBO’da yaşananlarla lakalı her türlü girişimde bulunduk. Sonuç ise tam bir Muş klasiği! Muş klasiği derken il genelinde benzer durumların nasıl adaletle! sonuçlandırıldığından bahsediyoruz. Mesela Muş genelinde yolsuzluk dahil her türlü usulsüzlüğü yaptığınızda, YBO’larda devamsız öğrencilerin ödeneğini almaya devam ettiğinizde, 13-14 yaşındaki çocukların dahi emeğini çaldığınızda, firavun misali insanları adaylığıyla, sözleşmesiyle kısacası rızkıyla tehdit ettiğinizde hala makamınızda oturabiliyorsanız arkanızda siyasiler ve Müslüman! bir sendika var demektir. İte kaka bir soruşturma açılır, ona da istenilen şekilde rapor yazacak bir muhakkik tayin edilir, soruşturma da aylarca sonuçlandırılmaz. ( bir yıldır sonuçlanmayan Balpeteği Anaokulu soruşturması gibi ). Eğer ört bas edilemeyecek kadar büyük bir usulsüzlük varsa en az ceza teklif ettirilir o da yine aylarca uygulanmaz. Siz de bu arada başka bir kuruma yönetici olursunuz, olur biter.

Sayın Cumhurbaşkanımız, yaptığı bir konuşmada eğitimde yapılan yatırımların karşılığının alınamadığından bahsetmişti. Şimdi yukarıda sadece birkaç örneğinini verdiğimiz yöneticiler iş başında olduktan sonra öğretmen açığı kapansa, her türlü teknolojik imkanlara sahip olsak bile eğitimde bir arpa boyu yol alamayız. Bunu bize YGS Sınav sonuçları ve PISA değerlendirme sonuçları açık bir şekilde göstermektedir.

ÜMİT ÇOLAK

TÜRK EĞİTİM SEN MUŞ İL BAŞKANI