Teftiş Kurulu Başkanı: Din ve Dünya İşlerimizi Fabrika Ayarlarına Döndürelim
ÖĞDER 5.Kısa Film Senaryo Yarışması Ödül töreninde konuşma yapan Ankara MEM Teftiş Kurulu Başkanı Mehmet Öztürk İlginç Bir Teklifte Bulundu.İşte o Teklif...
Şu din ve dünya işlerimizi yeniden aslına yani fabrika ayarlarına döndürelim. Din ve dünya işlerimizin fabrika ayarları bozulduğu için bu günleri yaşıyoruz.
İnsan yetiştirme düzenimiz İslami olmalı, İslami olan zaten insanidir. İslam bir yaşam biçimi ise; ki öyledir. O zaman anlatmakla İslam öğretimi yeterli değildir.
ÖĞ-DER’in Kısa Film Senaryo yarışmasında bulunmanın,ödül törenine katılmanın mutluluğu içindeyim. Yapılan işten çok mutlu oldum. Bir sivil toplum kuruluşu olarak ÖĞ-DER’i kutluyorum. Ve kendilerine İslam dinine bu ülkede yapılabilecek en önemli hizmetin yapılması için öneride bulunuyorum.Bu önerim bana göre ;
100 İLAHİİYAT FAKULTESİ 1000 İMAM-HATİP LİSESİ AÇKMAKTAN DAHA ÖNEMLİ BİR İŞTİR.
Okullarımızda, din kültürü ders kitaplarımızda, camilerimizde ki eğitimlerde yıllardır dinin ibadet kısmı anlatıldı. İman diğer adıyla İnanç, Akaid ‘e yeterli yer verilmedi. Çok dindar olarak ailelerimizde yetişen çocuklarımız, ergenlik döneminde, lisede, üniversitede, o yaşlardaki iş hayatlarında önceki dini davranışlarını kaybedenlerin sayısı çok fazla. Elbette bunda zamanın, bilgi teknolojisinin dünyaya yayılmasının etkisi var. ANCAK ,bizim de din öğretimimizin,din öğretimini içeren kitapların konu ve programlarının yetersizliği yok mu?
Artık şu Din Kültürü, İslim Tarihi, Siyer-i Nebi, İlmi Hal kitap ve derslerinin önüne geçmesi gereken bir ders bütün okullarımıza konmalıdır.
Sivil toplum kuruluşları bu derslerin 4.sınıftan 12. Sınıfa kadar bütün sınıflarda bir bütünlük içinde okutulması için hükümet nezdinde girişimde bulunmalıdır.
İslam İnancı/Akaidi.
İslam İnancı/Akaidi dersi bu zamana kadar ki din anlatan kitaplardan farklı olmalıdır.
4.5.6.7.8.9.10.11.12 sınıf düzeylerinde hazırlanan bu kitaplarda öyle bir kalite olmalı ki; benim gencim kime niçin ibadet etmenin gerekli olduğunu öğrensin.
1-) Bu dersin programını öğrencilerin yaş ve ruhsal gelişim düzeylerine göre:
Din Öğretimi alanındaki akademisyenler,
İslam Felsefesi –Kelam branşındaki akademisyenler,
Din Psikolojisi ve psikoloji bölümü akademisyenler,
Tefsir alanındaki akademisyenler,
Fen Bilgisi Bölümünde akademisyen olanlar,
Pedagoglardan kurulması gerekli olan bir komisyon tarafından hazırlanmalı.
2- ) Ağılıklı olarak bu ders, dünyadaki tabiat olayları, evrenin varoluşu ve evrendeki canlıların, bitkilerin varoluşları, yaşamları ile Kur’an’ın bu konularda ki görüşlerini birlikte vermelidir.
3- ) Uygun olan her konu için veya ünite için 10-20 dakikalık filmler hazırlanmalı.
4- ) Bu dersi okutacak bütün Din kültürü öğretmenleri hizmet içi kurstan geçirilerek hazırlanmalıdır.
5- ) İlahiyat Fakültelerinde bu ders için özel bölüm açılaması.(Örnek: Akait Dersi Öğretmenliği )
Böylece din öğrenimini daha okula başlamadan camide almaya başlayıp sonra,ergenlik sonrası,evlilik çağı ve daha sonraki evrelerde savrulan Müslüman gençlik bu savrulmadan kurtulacaktır.
İmam-Hatip Mezunu olan bir öğrenci/genç ile diğer okullardan mezun olan gençlerimiz arasında inanç ve yaşam tarzı bakımından farklılık en aza inecektir.Bizim gençliğimiz sadece İmam-Hatipliler değil ki.Hepsi bizim gençlerimiz.
Çok dindar olan nice insanlarımızın, Kur’an ölçüsünde yaşayabilmeleri bu şekilde sağlanır.
Eğer bugüne kadar olduğu gibi,çocuk evde aileyi namaz kılıp oruç tutarken görür,camiye gider Subhaneke duasından fil suresine kadar öğrenir,sonra camilerde,okullarda,bazı sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünde namazın kılınışını vb. öğrenir de,iman kısmı yeterli olmaz ise; bugün savrulduğumuz gibi savruluruz. İsterse İmim-Hatip Lisesinde okusun fark etmez.Başını açan veya başını örttüğü halde tesettürlü olmayan kızlarımızın çoğalmasını önleyemeyiz.
Bazen de öyle savrulur ki;
Namaz kıldığı, oruç tuttuğu halde bile şirk içinde olur. Çünkü bugün bu gençler din ve dini öğrenme adına çok sayıda meşreplerin hedef kitlesi durumundadır.Buralarda verilen dini bilgilerin yeterliliği,doğruluğu,verenlerin samimiyeti ve yeterliliğinin ürkütücü olanlarını görüyoruz. Bir uydurma hadis ile çocuğu,genci hatta olgun yaştaki insanımızı cennete sokan ,ama dinin rükünlerini önemsemeyen bu meşreplerin de elinden çocukları kurtarmak gerekir.Bunun da en sağlıklı yolu önerdiğim husustur.
Şayet bu öğrencimiz, gencimiz okul çağında devletin okulunda uzmanının okuttuğu Akait dersini almış olsa,Kur’an_ı tanıyacak. “ Bir kimse Cuma günü abdest ile yatıp o gece ölürse Şehit sevabı alır”Abdestli yatmanın güzel ama,şehitliğin bu kadar ucuz olmadığını bilerek; bu İfadesinin İslam’ın, Kur’anın ruhuna aykırı olduğunu hemen anlayacak. Çünkü Allah yolu nedir, onu bu derste tanıyacak. Meşrep sahibinin Mehdi olmadığını, olamayacağını bilecek.
Bu nesil öyle bir nesil olacak ki, nefsini yenecek öne çıkarmayacak. Her türlü hileli hayatı ret edecek. Çünkü o Allah’a dededen kalma usullerle taklidi olarak değil,evrendeki olayları Kur’an ile birleştirerek yaşına göre hazırlanan doğa olaylarını filmlerden izleyerek Allah’ın varlığın tanıdı.
Gerek Devlet bürokrasisinde, gerek özel işinde, gerekse toplum hizmeti yürüten sivil toplum örgütlerinde çalışırken önceliği kendi çıkarları olmayacak. İşyerinde çalışanının banka hesabına zorunlu olduğu için asgari ücretten ücret ödeyip, geri gelince 200 TL geri istemeyecek.
Çoklarının değişik çıkarlar peşinde koştuğu, değerlerimizi çıkarlarına alet ettiği bu günde Yeryüzünün halifesinin yetişmesi için olmazsa olmaz olan bu projeyi ÖĞ-DER’in gerçekleştireceğine inanıyorum. Allah’ın selamı üzerinize olsun
kamuexpress.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.