Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, MEB’in Yönetici Atama Taslağı yayınlayacağını hatırlatarak, mülakatla beslenen bir sendikanın bu taslağa mülakatı eklemek için girişimde bulunabileceği haberlerine üzerine bir açıklama yaptı.

“Yüce Yaradan’ın merhamet kapısını kapattığı ‘kul hakkı’ gasplarının zemini olarak ahlaksızca kullanılmış olan mülakatı iştahla arzulayan sözde STK’ların isimlerinin önüne ‘İslami’ sıfatını ulayarak mukaddes değerlerimizle günahlarını örtmeye çalışmalarına ne demeli?” diye soran Geylan, bu saatten sonra Yönetici Atama Yönetmeliği’ne, ahlaksız telkin ve talepler doğrultusunda “mülakat” unsurunu ekleyenlerin günahın ortağı olacağını bildirdi.

Yeni hazırlanacak olan Yönetici Atama Yönetmeliğinde başta ‘mülakat’ hususu olmak üzere eğitim çalışanlarının hak ve kazanımlarını tehdit eden düzenlemeler olması durumunda yönetmeliğin Türk Eğitim-Sen tarafından yargıya taşınacağını söyleyen Geylan, konunun takipçisi olacaklarını bildirdi.

Genel Başkan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bir haber sitesi, MEB Yönetici Atama Yönetmeliği taslağını yayınlıyor.

Haber yorumda ise “sendika ve İslami STK’ların” yönetmeliğe mülakatın eklenmesini istediğini belirtilerek, “Bu yönetmeliğe, sendikanın isteği olan mülakatın ekleneceğini düşünüyoruz” diyerek de özellikle vurgu yapılıyor.
Tabii istisnasız tüm okuyucular, mülakatı isteyen bu sendikanın, (yıllardır çekirdek çitler gibi çatır çatır kul hakkı yiyerek semiren) hangi sendika(!) olduğu hususunda ortak kanaat sahibidir.

Öte yandan, (yüce Yaradan’ın merhamet kapısını kapattığı “kul hakkı” gasplarının zemini olarak ahlaksızca kullanılmış olan) mülakatı iştahla arzulayan sözde STK’ların isimlerinin önüne “İslami” sıfatını ulayarak günahlarını örtmeye çalışmalarına ne demeli?

Şu unutulmasın ki, bu saatten sonra (ilgili tüm paydaşların malumat sahibi olduğu) Yönetici Atama Yönetmeliği’ne, ahlaksız telkin ve talepler doğrultusunda “mülakat” unsurunu ekleyenler günahın ortağı olacaktır.

Allah’tan korkan, kuldan utanan ve yüreğinde zerre-i miktar adalet duygusu taşıyan sorumluluk makamındaki herkes, çalışanları ayrımcılığa tabi tutan, kul hakkı yiyen ve liyakati katleden süreçlerin tekrar yaşanmasına müsaade etmez.
Unutulmamalıdır ki, Türk Eğitim-Sen mülakatı tümüyle reddeden, mülakatla beslenen anlayışın karşısında yer alan ve mülakatla ilgili her konuyu yargıya taşıyan bir sendikadır. Dolayısıyla yayınlanacak yönetmeliğe ‘mülakat’ hususu eklenir ise, çekinmeden bir kez daha yargı hakkımızı kullanırız! Mülakatın bu güzel ülkeye, aydınlık geleceğimize yarardan çok zararı olduğu görülmüştür. Yıllardır mülakatla iş başına gelen yöneticiler nedeniyle okullarımızda başarı düşmüş, çalışma barışı bozulmuş, yandaşlar kayırılmış ve alın terinin yerini torpil almıştır. Bu gidişe ‘dur’ demek yerine yeniden bu gidişi ‘destekleyen’ yaklaşımlara müsaade etmemiz mümkün değildir.

Herkes bilmelidir ki, konunun takipçisiyiz…”