Talip Geylan Hedefini Belirledi: Yetkili Sendika Olmak!
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, 09.03.2018 tarihinde Ankara 3 No’lu Şube’nin, 10.03.2018 tarihinde ise Ankara 7 No’lu Şubenin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlediği etkinliklere katıldı.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, 09.03.2018 tarihinde Ankara 3 No’lu Şube’nin, 10.03.2018 tarihinde ise Ankara 7 No’lu Şubenin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlediği etkinliklere katıldı.
Genel Başkan Geylan’a, Genel Sekreter Musa Akkaş ile Genel Başkan Yardımcıları Seyit Ali Kaplan, Cengiz Kocakaplan, Selahattin Dolğun da eşlik etti. Toplantılarda Genel Merkez Kadın Komisyonu Başkanı Firdes Işık ve Ankara Şubelerinin Kadın Komisyonu Üyeleri, Ankara 3 No’lu Şube Başkanı Ertekin Engin ve şube yönetim kurulu üyeleri, Ankara 7 No’lu Şube Başkanı Tayfun Fındık ve şube yönetim kurulu üyeleri ile kadın üyelerimiz katıldı.
Toplantıların açılış konuşmalarını Ankara 3 No’lu Şube Kadın Komisyonu Başkanı Emine Doğruoğlu ve Ankara 7 No’lu şube Başkanı Tayfun Fındık yaptı. Merkez Kadın Komisyonu Başkanı Firdes Işık da günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı.
Daha sonra kürsüye gelen Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, sözlerine tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak başladı. Kadınlara yönelik şiddete, istismara, kadın cinayetlerine dikkat çeken Geylan, ülkelerin ancak kadınlarla ilerleyebileceğini, toplumsal refahın ve kalkınmanın kadınlarla sağlanabileceğini; dolayısıyla kadınların baş tacı edilmesi gerektiğini söyledi. Geylan; kadına, çocuğa yönelik fiziksel, sözlü, cinsel, psikolojik şiddet uygulayanlara en ağır cezaların verilmesi gerektiğini de bildirdi.
Kadına yönelik şiddet rakamlarının ve cinayetlerinin ülkemizin bir utancı olduğunu söyleyen Geylan, “Bakınız 2010 yılından bu yana 1.915 kadınımız cinayete kurban gitti. Yani 8 yılda her 1.5 günde bir kadınımızı kurban vermişiz. Bu durum hem toplum olarak hepimizin hem de vatandaşımızın can güvenliğini koruyamayan devletimizin utancıdır. Bu ülke bu utancı hak etmiyor.” dedi.
Konuşmasında şehit kadın çalışanları da anan Geylan şunları söyledi: “Bu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde aramızda olamayan kadınlarımızı da anmak istiyorum. 26 Ekim 1993’te PKK’lı katillerce Diyarbakır Bismil’de evinin önünde şehit edilen Neşe Alten öğretmenimizi, 11 Şubat 2015’te vahşice katledilen Özgecan Aslan kızımızı, 9 Haziran 2016’da Mardin Midyat’ta görevi başında şehit edilen polis memuru Nefise Özsoy kardeşimizi, 15 Temmuz 2016’da Ankara Gölbaşı’nda FETÖ’cü hainler tarafından şehit edilen Özel Harekat Polisi Zeynep Sağır kardeşimizi ve 31 Mayıs 2017’de Şırnak’ta helikopter kazasında kaybettiğimiz Şehit Yarbay Songül Yakut’u rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun.”
Kadınların ekonomik bağımsızlığının önemine dikkat çeken Geylan, kadınlarımızın çalışma hayatında daha fazla yer alması, kadınların görevde yükselmelerinin önündeki engellerin kaldırılmasının önemini vurguladı. Sivil toplum kuruluşlarında, siyasette kadını önceleyen bir tutum sergilenmesi gerektiğini de bildiren Geylan, “Milli iradenin tecelli ettiği TBMM’de daha çok kadın milletvekilinin yer alması için tüm siyasi partilerimiz kadın kotası getirmelidir” dedi.
Genel Başkan Geylan, 15 Mayıs’taki yetki süreci ile ilgili de önemli açıklamalar yaptı. 15 Mayıs itibariyle yetkili sendikaların belirleneceğini söyleyen Geylan, yetkinin ehil, mücadeleci, etkili sendikalarda olması gerektiğini söyledi. Toplu Sözleşme döneminde yaşanan rezillikleri hatırlatan, zam oranlarının memurların beklentilerinin çok gerisinde kaldığını ifade eden Geylan, “Bakınız kamu çalışanlarının iş güvencesi tehdit altındadır. Oysa iş güvencesi memurların Cumhuriyet tarihindeki en büyük kazanımlarından birisidir. Bugün geldiğimiz noktada, kamuda çok farklı istihdam türleri bulunduğunu görüyoruz. Öğretmenliği bile yeniden sözleşmeli hale getirdiler. Üstelik öğretmenlerimiz objektif olmayan mülakat yöntemiyle atanmaktadır. Sendikamızın duruşu çok nettir. Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen olarak tüm çalışanların sadece kadrolu olarak istihdam edilmesi ve atamalarda sadece yazılı sınav puanının dikkate alınması gerektiğini ifade ediyoruz. Dolayısıyla bu noktada yapılması gereken iş güvencemize sahip çıkmaktır. İş güvencesi ve daha birçok hakkımızın elimizden alınmaması için ise sağlam, dik duruşlu sendikalara ihtiyaç vardır. Bu minvalde Hükümetin karşısında eli güçlü bir sendika isteyen kamu çalışanların adresi; eğilip, bükülmeyen, doğruları söyleyen, hak ve hukuk çizgisinden ayrılmayan Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen’dir.” dedi.
Türk Eğitim-Sen’in eğitimle ilgili hiçbir konuyu atlamadığını, eğitim çalışanlarının aleyhine olan tüm girişimleri yargıya taşıdığını, yapılan hataları muhataplarının yüzüne söylediğini, eylemlilik süreçlerini başarıyla gerçekleştirdiğini, yerinde talepleri ile rakiplerinin bile takdirini kazandığını belirten Geylan, “Beraber mücadele edersek, üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun olamaz. Sesimiz bir iken cılız, on iken çok güçlü çıkar. Bu nedenle üye sayımızı artırmalı, Türk Eğitim-Sen’in katlanarak büyümesini sağlamalıyız. Zaten etkili olan Türk Eğitim-Sen’i gelin, bu yıl yetkili de kılalım. O zaman Toplu Sözleşme masasında önümüzde hiçbir engel duramaz” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.