Şükrü Kolukısa: Alo 147 Öğretmeni Cezalandırma Aracı Oldu
Adana 1 No’lu Şube’nin ‘Okul Müdürlüğünden Eğitim Liderliğine’ projesi kapsamında düzenlediği programda “Türkiye’de Sendikacılığın Serencamı ve Sivil İnisiyatiflerin Önemi” konulu bir sunum yapan Şükrü Kolukısa, daha sonra il divan toplantısına katıldı.
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, istişareyle alınmayan kararların, eğitim çalışanlarının desteğini almayan, meşruiyeti tartışmalı hiçbir politikanın başarıya ulaşmasının mümkün olmadığını söyledi.
Adana 1 No’lu Şube’nin ‘Okul Müdürlüğünden Eğitim Liderliğine’ projesi kapsamında düzenlediği programda “Türkiye’de Sendikacılığın Serencamı ve Sivil İnisiyatiflerin Önemi” konulu bir sunum yapan Şükrü Kolukısa, daha sonra il divan toplantısına katıldı.
Sendikal çalışmaların konuşulduğu, eğitimin gündemine ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı, sorunların ele alındığı, çözüm önerilerinin görüşüldüğü toplantıda konuşan Kolukısa, başta eğitim politikaları olmak üzere, birçok konuya değindi.
Eğitim çalışanlarının desteğini almayan hiçbir politikanın başarıya ulaşmasının mümkün olmadığını vurgulayan Kolukısa, “Çalışmalar yapılırken, projeler üretilirken, kararlar alınırken, akla ilk gelmesi, görüşlerine başvurulması gereken kesim, bunun alandaki uygulayıcısı olan eğitimciler olmalıdır. Aksi halde, yapılan her iş tartışmalı ve sorunlu olur. Zemini sağlam olmayan, meşruiyeti bulunmayan uygulamalar zamanla daha büyük sorunlara yol açar. Eğitimcilerin hissiyatına değer vermeyen, oluşturulan politikalarda alanın tecrübesine başvurmayan pek çok girişim ya sıkıntılara neden olmuş ya da atıl kalmıştır. Bu nedenle, geçmişten ders alınmalı; ülkeye, millete, kamu görevlilerine zarar veren iş ve işlemlerden uzak durulmalıdır” dedi.
Not verenleri not verilenlerle ve birbirleriyle ölçmeye kalkışmanın mantığı yoktur
Eğitimin farklı kademelerinde yer alan insanların ne düşündüklerine bakmadan, tepkilerine aldırmadan, hassasiyetleri gözetilmeden performanslarını değerlendirmenin, not verenleri not verilenlerle ve birbirleriyle ölçmeye kalkışmanın mantığını anlamakta güçlük çektiklerini dile getiren Kolukısa, “Bu tür bir yaklaşımın ve uygulamanın neticesinde yıpranacak, örselenecek, itibarı zedelenecek olanlar eğitimcilerdir; akamete uğrayacak olan ise yarına ilişkin umuttur. Uygulanabilir olmayan dayatmalar yerine eğitimden beklenenler ekseninde öğretmenden beklentiler ortaya konulmalı ve bu doğrultuda öğretmenlere daha fazla destek olunmalıdır” şeklinde konuştu.
Alo 147’e yapılan her şikâyetin soruşturma konusu edilmesinin önüne geçilmelidir
Eğitim çalışanlarının şiddete maruz kalmasını seyretmek dışında bir şey yapmayan Bakanlık yetkililerini eleştiren Kolukısa, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakanlık, okullarda disiplinin bozulma sebeplerinden biri hâline gelen Alo 147 hattına yapılan her ihbarın, şikâyetin soruşturma konusu edilip öğretmeni yıldırma, cezalandırma aracı hâline getirilmesinin önüne geçmelidir. Eğitim çalışanları, öğretmenler odasıyla tek bağı Alo 147 olan, istişareye önem ve öncelik vermeyen, düşük performansının faturasını eğitimcilere çıkaran bir yönetim anlayışından rahatsızdır.”
Eğitimciler toplumdaki saygınlığına yeniden kavuşturulmalıdır
Eğitimcilerin sadece öğreten değil, eğiten, değerleri yaşayan ve yaşatan bir kimlik olarak öğrencilerinin karşısına çıkması gerektiğine dikkat çeken Şükrü Kolukısa, “Öğrencisi, insan olmanın değerini öncelikle öğretmenlerimiz üzerinden yaşamalıdır. Adil olmayı, işinin hakkını vermeyi, iş ahlakını, hakça paylaşmayı, birlikte yaşamayı ve huzuru birlikte oluşturmayı sınıfta ve okulda öğretmenimizden görmelidir. Böylesi bir öğretmen profili için öncelikle eğitimcilerin toplumdaki saygınlığının bu hedef doğrultusunda oluşması ve korunması gerekiyor. Eğitim çalışanlarının mali, özlük ve sosyal hakları ile çalışma şartları bu itibarı oluşturacak biçimde düzenlenmeli ve geliştirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Şiddetin son bulması için gerekenler ivedilikle yapılmalıdır
“Eğitimcilere karşı şiddet, bugün okullarda yaygın bir sorun hâlini almıştır” diyen Kolukısa, şunları söyledi: “Maalesef bugün eğitim çalışanları saldırılara karşı savunmasızdır. Eğitim-öğretim kurumlarında alınması gereken güvenlik tedbirleri yeterli olmamakta, sorumluluk öğretmenlere ve yöneticilere bırakılmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimcilere yönelik her saldırının sıkı takipçisi olmalı, nerede duracağı belli olmayan bu şiddet olaylarının bir an önce son bulması için gereğini yapmalıdır.”
Darbe ürünü kılık ve kıyafet yönetmeliği kaldırılmalıdır
Darbe ürünü kılık ve kıyafet yönetmeliğine de değinen Kolukısa, “Kadınlara ve kız öğrencilere yönelik kılık ve kıyafet uygulaması, verdiğimiz mücadele, yaptığımız eylem ve etkinlikler sonucunda kaldırılmış, kamuda çalışan kadınlarla ilgili ‘başı açık’ ibaresinin yönetmelikten çıkarılmasıyla kadının kamu hizmetine katılımında bir engel aşılmış; Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik’te de yapılan değişiklikle öğrencilere kılık-kıyafet dayatmasının kaldırılması son derece önemli bir adım olmuş ve bir yasak daha tarihe karışmıştır. Çerçeve yönetmelikte de acilen değişiklik yapılmalı ve sivil itaatsizlik gerekçelerimizden olan erkek kamu görevlilerine de kılık ve kıyafet dayatmasından vazgeçilmelidir” diye konuştu.
Toplantıda, Adana 1 No’lu Şube Başkanı Mehmet Sezer ve 2 No’lu Şube Başkanı Mehmet Benli de birer konuşma yaparak, çalışmaları hakkında bilgi verdiler.
Şükrü Kolukısa, ‘Okul Müdürlüğünden Eğitim Liderliğine’ projesi kapsamında düzenlenen programda okul yöneticilerine “Türkiye’de Sendikacılığın Serencamı ve Sivil İnisiyatiflerin Önemi” konulu bir sunum da yaptı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.