ŞUBE YÖNETİM KURULU TOPLANTISI ANTALYA’DA YAPILDI

ŞUBE YÖNETİM KURULU TOPLANTISI ANTALYA’DA YAPILDI

ŞUBE YÖNETİM KURULU TOPLANTISI ANTALYA’DA YAPILDI

Türk Eğitim-Sen Şube Yönetim Kurulu Üyeleri Eğitim ve İstişare Toplantısı 30 Kasım-02 Aralık tarihleri arasında Antalya’da yapıldı. Toplantıya Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, İlksan Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Yılmaz, Genel Merkez Yönetim Kurulu, Şube Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı.

Toplantının ilk gününde Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ve İlksan Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Yılmaz birer konuşma yaptı.

Genel Başkan Koncuk toplantıda yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Geçen yıl net üye artışımız 26 bin idi. Şu anda da üye sayımız 210 bin civarında. Geçen yılı başarılı bir yıl olarak görüyorum. Çok mücadele ettik. Hem Türk Eğitim-Sen, hem de Türkiye Kamu-Sen olarak eylemler, basın açıklamaları, basın toplantıları, bölgesel mitingler, iş bırakma eylemi ve toplu sözleşmedeki tavrımızla boş alan bırakmadık. Şu anda olayları duygusal değil, aklı ve vicdanıyla değerlendiren tüm kamu çalışanlarının kafasında sendikacılık anlamında Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen var. Bu süreçte ciddi bir yarış içindeyiz. Dolayısıyla mücadelemizi yılmadan sürdürmek zorundayız.”

Kuran-ı Kerim derslerinde ve İmam Hatip Okullarında alınan başörtüsü kararını desteklediklerini kaydeden Koncuk, kamusal alanda da başörtüsünün serbest olması gerektiğini söyledi. Koncuk şunları kaydetti: “Türk Eğitim-Sen olarak, Kuran-ı Kerim derslerinin seçmeli olmasını ve İmam Hatip Okullarının orta kısımlarının açılmasını destekledik. Kuran-ı Kerim derslerinde ve İmam Hatip Okullarında alınan başörtüsü kararını doğru bulduk. Hatta kamusal alanda başörtüsünün serbest olması gerekmektedir. Biz hiçbir dönemde yüce dinimizi, değerlerimizi istismar etmedik, etmeyeceğiz ama söylemlerimizde bu taleplerimizi dile getireceğiz. Gerçekten kadınların çalışma hayatında daha fazla yer alması lazım. Yüce dinimizin emirlerini yerine getirmek isteyen insanlarımıza da imkân tanınmalıdır. Bu konuda geç kalınmıştır. Başörtüsü, artık bu ülkede siyasi istismar konusu olmaktan çıkarılmalıdır. Bu istismar alanları olduğu sürece beceriksiz, liyakatsiz siyasi partilerin iktidarına bu ülke ve aziz milletimiz mahkûm olacaktır.”

24 Kasım Öğretmenler Gününde eylem yapılmasına karşı çıktıklarını da belirten Koncuk, “Bunlar sendikacılık adına hiçbir mücadele ortaya koyamadıkları için ucuz kahramanlığa başvurmuşlar. Bakın Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği gün olan 24 Kasım’da eylem yaptılar. Yine diğer sendika da ucuz kahramanlığa soyunarak, 24 Kasım’da eylem yapacaktı. Biz Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ile görüştük. ‘24 Kasım’da hem öğrencilerimizi, hem öğretmenlerimizi okula getirmenin anlamı yok. Öğretmenler Günü haftasında kutlama yapılabilir’ dedik. Onlar da doğru buldular. Bakanlık bir yazı yazarak, Öğretmenler Gününün hafta içinde kutlanacağını ilan etti. Ben de bunun üzerine ‘Yüreğiniz yetiyorsa, hafta içi iş bırakma kararı alarak, eylem yapın’ dedim. Ama yürekleri yetmedi. Herkes bilmelidir ki, 24 Kasım’da kimse bizden eylem yapmamızı beklemesin. Bu; hem öğretmenlerimize, hem de Ulu Önder Atatürk’e karşı bir saygısızlık olarak görülmelidir.”

Hükümetin terör karşısındaki duruşunu eleştiren Koncuk, “Ülkemizin içinde bulunduğu durumu vahim olarak değerlendiriyorum. Gerek terör örgütünün saldırıları, gerekse terörün alabildiğine yol alması karşısında Hükümet ne yazık ki zigzaglı bir duruş sergiliyor. Ne yapacağını bilmeyen, mehter takımı gibi bir ileri, iki geri giden bir Hükümet var. Bir yandan vatandaşların tepkisinden korkarak karar almakta zorlanan, diğer yandan terörün baskısıyla ve uluslararası baskılarla ne yapacağını bilmeyen bir siyaset anlayışı var. Ana dilde savunma hakkını maalesef verdiler. Bunun devamının ana dilde eğitim hakkı olacağını yıllardır söylüyoruz. Kendi hür iradesini kullanamayan bir yönetim anlayışı var. Bakınız, Büyükşehir yasası çıktı. Eyalet sisteminin adımları atıldı. Bu anlayışla Türkiye nereye gidiyor? Allah bağımsızlığımızı, hürriyetimizi korusun.” dedi.

Memurun en önemli kazanımı olan iş güvencesinin kaldırılmak istendiğini de kaydeden Koncuk şunları söyledi: “Çalışma hayatıyla ilgili yeni düzenlemelerin hayata geçmesi söz konusu. İş güvencemiz tehdit altındadır. Başbakan, ‘işçi ve memur kavramını kaldıracağız, çalışan kavramını getireceğiz’ demişti. Sayın Bakan Faruk Çelik ise ‘şu anda böyle bir çalışma yok, olursa beraberce yapacağız’ diyor. Biz, Sayın Bakana, ‘memurun iş güvencesiyle bir derdimiz yok derseniz rahatlarız’ dedik. Ama bunu söylemeyecekler. Çünkü bunların derdi kamu çalışanlarının en önemli kazanımı olan iş güvencesini gasp etmektir. Görünen köy kılavuz istemiyor. Taşeronlaşma 500 binlere ulaştı. Nasıl bir çalışma hayatının dizayn edilmek istendiği görülüyor. Bu tehditleri bertaraf etmek için dik duran mücadeleci bir sendikal yapıya ihtiyaç var. Bu yapı, Türkiye Kamu-Sen’dir. Bu tehditleri her yerde anlatalım. Ayak basmadığınız yer kalmasın.”

Genel Başkan Koncuk, teşkilatımıza yönelik önemli mesajlar da verdi. Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen’in varlığının, bu milletin varlığının garantisi olduğunu söyleyen Koncuk, menfaat duyguları ile bir araya gelmiş insanların bizlerin bileğini bükmesinin mümkün olmadığını belirtti. Koncuk şunları kaydetti: “Bizi tesadüfler bir araya getirmedi. Buradaki varlık sebeplerini çok iyi bilen insanların oluşturduğu bir misyonun temsilcisiyiz. Böyle önemli özelliğe sahip olan kuruluşların geri adım atmasını kimse beklemesin. Bu davada biz gideriz, başkası gelir. Mutlaka birileri yerimizi dolduracaktır. Hep böyle olmuştur. Dolayısıyla bu misyon bitmez. Birbirimize mahkûmuz. Birbirimize mahkûmuz derken; dostluğun, sevginin oluşturduğu bir mahkumiyetten söz ediyorum. Bu keyif veren, hayatı daha da anlamlı kılan bir mahkûmiyettir. Kimseyi aldatmadık, kandırmadık. Ben şunu tüm kalbimle inanarak söylüyorum: Tesadüflerle ya da menfaat duygularıyla bir araya gelmiş insanların, bileğimizi bükmesi asla mümkün değildir. Varlığımız; bu milletin varlık davasıdır, varlığının garantisidir. Evlatlarımız için mücadele edeceğiz. Bu yolu; çok kutlu, asla vazgeçilmez bir yol olarak görüyorum. Kimseyi kırmayacağız, herkesi bağrımıza basacağız, büyüyeceğiz. Gönül adamı olacağız.”

Toplantının ikinci gününde ise Hülya Tatlılıoğlu Görsel İmaj Yönetimi üzerine eğitim verdi. Öğleden sonraki oturumda da Genel Merkez Yönetimi kendi sekretaryaları ile ayrı ayrı toplantılar yaparak, istişarede bulundu. Sanatçı Ahmet Şafak da akşam katılımcılara mini bir konser verdi. Toplantı, 02 Aralık 212 tarihinde Genel Başkanımız İsmail Koncuk’un kapanış konuşmasıyla tamamlandı.

 


 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.