ŞUBE MÜDÜRLERİNİN RUH SAĞLIĞI TEHLİKEDE!

ŞUBE MÜDÜRLERİNİN RUH SAĞLIĞI TEHLİKEDE!

ŞUBE MÜDÜRLERİNİN RUH SAĞLIĞI TEHLİKEDE!

Bu bakanlık çalışanlarının psikolojisini bozuyor. Bununla da kalmıyor ciddi olarak psikiyatr yardımı alınmasını gerektiren bir noktaya doğru evriliyoruz, savruluyoruz. Çalışanlar arasında en yaygın karşılaşılan Psikolojik rahatsızlık ise Anksiyete bozukluğu

Son zamanlarda kim sağlık sorunu ile hastaneye gitse camiadan, önümüze gelen evraklar genellikle çalışanlarımızın ruh sağlığının bozulmaya başladığını göstermektedir. Bu rahatsızlık sadece öğretmen ve memurlarda değil yönetici kademesinin de en sık karşılaştığı psikolojik bozukluk.

Konu ile ilgili küçük bir araştırmada karşımıza çıkan gerçek bu. Anksiyete ile ilgili araştırmada bu rahatsızlığın bende gerçek anlamda bir iş hastalığı olduğu kanaati oluşturdu.

Anksiyete bozukluğunu anlamak için halk arasında da terim olarak kulağa yakın gelen anksiyete kelimesini anlamak gerekmektedir. Anksiyete kısaca tehlikeli bir uyarana karşı duyulan huzursuzluktur. Türkçeye endişe, kaygı ve bunaltı olarak çevrilmiş olan bu terim halk arasında huzursuzluk, sıkıntı, korku, tedirginlik olarak da tanımlanabilmektedir. İnsanlığın doğuşundan bu yana var olan bu duygu aslında  tehlikeye karşı bedenin ve beynin verdiği doğal bir tepkidir. Ayrıca normal anksiyete, biraz gerekli ve kişiyi motive edici bir ruh halidir. Herkes hayatında en az bir kere anksiyete hissetmektedir.

Bizimki nin dozu gerekli olanın bir milyon katı çıkıyor.

Ancak ne zaman ki anksiyete yoğun, sürekli ve kişiyi rahatsız eden bir hal alır, o zaman anksiyetenin bir hastalığa dönüşmesi olasıdır.  Anksiyete bozukluğu tanısı koyabilmemiz için aşağıdaki durumların oluşması gerekmektedir;

Nedeni ise belli…

Milli Eğitim Bakanlığı…

Çalışanlarının %99’unun orta ve yüksek tahsilli olduğunu bildiğimiz bir Bakanlığın gelecekle ilgili kararları verememesi…

Verdiği kararları zamanında çalışanları ile paylaşamaması…

Toplantı üstüne toplantı…

Rapor üstüne rapor…

Endişe üstüne endişe…

2000 Yılında Kur’a ile bu ülkenin ücra bir köşesine attığınız Şube Müdürü, Milli Eğitim Müdürü tam 12 YILDIR AYNI YERDE…

Kaplumbağa yürüyüşü ile iş yapan bir Bakanlığı bile olsa idi, on iki yılda onu bir ilçeden alır bir başka ilçeye verirdi. Hiç değilse akıl sağlığı bozulmasın diye…

Adamını bulup işini pişirip, aşını taşıranlar kurtuldu.

Ya dayısı olmayanlar ne yapsın?

Yöneticilerine izan ve insaf dilemekten başka?

İnsanların zekası ile alay edercesine, Eylül ayında Şube Müdürü Rotasyonu ile ilgili KHKye hüküm koyan, bu bağlamda illerden görüş alan bakanlık bu gün tam dokuz aydır bir yönetmeliği yayınlayamamıştır.

İşte insanlarımızı hasta eden durum tam da budur.

Hiç kimse gelecekle ilgili karınca misali bir arpa boyu yol alamamaktadır.

SEKİZYÜZBİNİ ÖĞRETMEN OLMAK ÜZERE BİR MİLYONA yaklaşan çalışanı ile Milli Eğitim Bakanlığı aileleri ile birlikte 5-10 Milyon doğrudan ilgilendiren bir konuda görüntüyü bir türlü netleştirememekte, bu flu fotoğraf insanların ruh halini bozmaktadır.

Bu insanların çoluk çocukları var.

Okulları var.

Gelecek planı yapan insanlar var.

SBS ve LYS ye giren ve tercih yapacak çocukları var.

Bu kadar mı gözden ve gönülden ırağız?

Böylesine çalışanına duygusal ve pi(s)ikolojik işkence yapan bir başka bakanlık var mıdır?

Siz MASLOW amcanızın ihtiyaçlar hiyerarşisini hayatınızda bir kez bile görmediniz mi?

Güvenlik ihtiyacı bu piramitin neresindedir?

Geleceği ile ilgili endişe duyan ve bu endişeleri iki satırlık bir açıklama ile giderilmeyen

bu insanlarla daha ne kadar alay edilecek? Daha ne kadar sessiz sinema oynayacaksınız?

Pandomim alfabesini geliştirdiniz mi?

Bari onu yayınlayın da jest mimik ve beden dilinizden anlam çıkartarak yordama yapalım?

Sonuç.

Temmuz ayı gelmiş…

4+4+4+ gibi temel Stratejik bir değişiklik yapılmış…

Açıklama bekleyen yüzlerce soru…

652 KHK ya rotasyon maddesi konulmuş…Aradan dokuz ay geçmiş.Ortada yönetmelik de yok.Acıklama da….

Mübarek Ramazan geliyor.

Bu gün bu yönetmeliği açıklasanız, bu insanlar ağzı bağlı ev aramak, bulmak, taşınmak zorunda kalacaklar.

Bu endişeleri bir an önce gidermek, çıkıp sayıları milyonları bulan insanların gelecek planlaması ile ilgili detaylı bilgi vermek sizin boynunuzun borcudur.

Yoksa :“Bakanlık erken çıkanlarla geç gelenlerin karşılaştığı yerdir” saptamasına kesinlikle inanacağım.

Öyle olmadığınızı gösterin…

Ya da sessiz sinema oynamaya devam edin.

Yahutta şu PANDOMİM ALFABESİNİ yayınlayın.

 

Vahdet HOCAOĞLU

Eğitim Yöneticisi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.