Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat Yasasında önemli değişiklikler getirmiş, KHK ile bir çok konuda yeni düzenlemeye gidilmiştir.

Teşkilat yasasında okul/kurum müdürlüğü atamalarında ise özetle, "yazılı ve/veya sözlü sınav sonucuna göre atanır" hükmü getirilmiştir.

Bilindiği gibi son 10-15 yıllık dönemde MEB Eğitim Kurumları Yönetici Atama ve yer Değiştirme Yönetmeliği oldukça sık değiştirilmiştir. Bu değişkliklerin önemli bir kısmı ise "Yargı Kararları" sonucu yapılmıştır.

En nihayetinde, şu anda geçerli olan yönetmelik, uzun süren hazırlıklar, sendika ve STK'lar ile Yargı kanadının görüşleri alınarak hazırlanmış ve son şekli verilmiştir.

Eğitim Kurumları Yöneticiliğinde Müdür Yardımcılığı atamalarında sadece sınav puanı esas alınırken; Müdürlük atamalarında sınav puanı ile birlikte eğitim durumu, uzmanlık, önceki çalışma süreleri, ödüller-cezalar vb. hususlar da dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucunda yapılmaktadır.

Yönetici Atama Yönetmeliğinde bazı konularda eksikliklerin olduğu, sendikalar tarafından dile getirilmektedir. Hatta Yönetmelik bu itirazlar sebebiyle Türk Eğitim-Sen ve Eğitim-Sen tarafından Danıştay'a dava açılarak hukuki yönden gerekli çalışmalar yapılmaktadır.

Hal böyleyken, yönetici atamalarında bir de "Sözlü Sınav" getirilmesi yanlış bir uygulama olacaktır.

Geçmişteki örneklere baktığımızda, "Sözlü Sınav" ile kimlerin nasıl haksız yere yönetici oldukları, kimlerin nasıl haksızlıklara maruz kaldıkları görülecektir.

Her şeyden önce  "Sözlü Sınav", kriterleri net olmayan subjektif yaklaşımlara zemin hazırlayacaktır.

Aslında bu taleplerin kaynağında "Yazılı Sınavla Yönetici mi olur?" anlayışı vardır.

Şu andaki sistemde zaten Okul/Kurum müdürleri sadece yazılı sınava göre atanmamaktadır. Ek-2 formu incelendiğinde (eksikliklere rağmen) bir çok konunun puan olarak değerlendirmeye alınarak sınav sonucu ile birleştirilerek atamaların yapıldığı görülecektir.

Eğer bu sistemde de gerçek anlamda "Yönetici" seçemiyoruz diye bir endişe varsa, başka ve daha sağlıklı alternatifler üretmek gerekmektedir. Çözüm "Sözlü Sınav" getirmek değildir.

Bu konudaki değerlendirmelerimiz önümüzdeki dönemde devam edecektir.

Teoman Yalçın / TurkiyeEgitim.Com Özel Haber