Odatv, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde, Ankara'nın iki ilçesinde 6.2 milyon liralık farklı ihaleleri, ayrı adlarla kurulan tek bir aileye ait şirketlerin kazandığını dün ortaya çıkarmıştı. Haber hem bakanlık bünyesinde, hem Meclis’te, hem de sosyal medyada büyük ses getirdi. 

MEB’de yaşanan skandallara dair dosyamıza bugün devam edecektik, ancak dün yayınladığımız haberin aktörleri de yanıt haklarını kullanmak istediklerini belirtti. Bu nedenle, dosyamıza yarın devam etmek üzere, bugün kayıt cihazımızı iki isme uzattık.

İlçe Milli Eğitim Müdürü M. Y. ve İlçe Milli Eğitim Müdürü S. A. K. ile buluşarak, haberimize konu olan ve yetki alanlarında bulunan tartışmalı ihaleleri konuştuk. Milli Eğitim Müdürleri haklarındaki iddialara dair Odatv'ye açıklamalarda bulundu.

İhalelerdeki çarpıklığı, mal varlığı, tapu kayıtları ve Çankaya'da kapatılması gündeme gelen imam hatip okulu hakkında konuşan İlçe Milli Eğitim Müdürü M.Y., kendisi ile eşinin üzerine kayıtlı mal varlığı ve tapu kayıtlarının doğru olduğunu kabul etti. M.Y. araçların bazılarını takas yoluyla değiştirdiğini ileri sürerken, ayrıca aileden gelen bir mal varlığının olduğunu belirtti.

Milli Eğitim Müdürü, şu anda eşinin ve kendisinin üzerine yalnızca Audi ve Volvo marka araçlar olduğunu aktardı ve evleri de Ankara Batıkent'teki özel bir bankanın kredisiyle ipotek karşılığında aldığını iddia etti.

“ÇOK EVRAK İMZALIYORUZ, KONTROL EDEMİYORUZ”       

İlçe Milli Eğitim Müdürü, ihalelerin ise Ankara'daki farklı ilçeleri kendi arasında bölüşen firmaların aldığının ortaya çıktığını söyledi. Aynı firmanın hem Yenimahalle'de hem de Çankaya'da ihaleye girmesiyle şirketlerin bu paylaşımının ortaya çıktığını anlatan M.Y., yıllardır aynı ihaleleri alan bir firmanın en son ihaleyi alamadığı için çeşitli ihbarlarda bulunduğunu da ileri sürdü.

“Perde arkasındaki sahipleri aynı olan, ama farklı adlara sahip şirketlere verilen bu ihalelerin altında kendi imzasının da olduğunu” hatırlatmamız üzerine M. Y. şöyle dedi:

"Sorumluluk alanımız çok geniş. Binlerce öğrenci, yüzlerce okulun kontrolünü sağlıyoruz. Her gün sadece 500 tane evrak imzalıyoruz. İhaleler usulüne göre verildiği sürece, yani Kamu İhale Kanunu kayıtlarına girildiği, muhammen bedelin altında olduğu ve EKAP'ta duyurulduğu sürece şirketleri kontrol etmemiz mümkün değil. Öyle ki, bu konuda sorumluluk mercii de biz değil üst makamlardır."

“DEVLET İLK DEFA KAR ETTİ”

İlçe Milli Eğitim Müdürü, kendisi ve Diğer İlçe Milli Eğitim Müdür S. A. K. döneminde yapılan ihalelerin ilk defa devlet adına kar edilerek gerçekleştirildiğine de iddia etti. M.Y., devletin kar etmeye başlamasından sonra, şirketlerin Ankara'yı bölüşme işlerinin bozulduğunu da ileri sürdü ve söz konusu çatışmanın buradan sonra başladığını iddia etti.

SAYIŞTAY RAPORUNU DOĞRULADI

Sayıştay'ın kendisi hakkında hazırladığı "Soruşturma açılmalı" raporunu doğrulayan M.Y., rapor sonrasında Ankara Valiliği Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından soruşturmanın açıldığını aktardı. Yılmaz bu soruşturma sonrasında dosyanın “disiplin ve idari yönden ceza gerektirmediği kararı ile” kapatıldığını da ekledi.

Ayrıca M. Y., kızlarının BİLFEN'de öğrenim gördüğünü de açıkladı.

BİLFEN DE BAŞVURUYU DOĞRULADI

Öte yandan Odatv'nin edindiği bilgilere göre; BİLFEN de konuyla ilgili bir başvuruda bulunduğunu kabul etti. Ancak olayın bundan ibaret olduğunu belirten BİLFEN yetkilileri, İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün izin vermemesiyle konunun kapandığını aktardı.

DİĞER İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜNÜN AÇIKLAMALARI

İlçe Milli Eğitim Müdürü S. A. K. ise ihalelerde yaşanan bozuklukları, sonuçlanan mahkeme sürecini, gerekçelerini, AKP milletvekilliğine aday adaylığına dair konuştu.

S. A. K., Çankaya'da olduğu gibi Yenimahalle'de de tüm ihaleleri benzer firmaların bölüşerek aldığını doğruladı. Bu konunun da yeni açığa çıktığını vurgulayan S. A. K., haklarında yapılan usulsüzlük başvurusunun kabul edilerek mahkemeye taşındığını anlattı. S. A. K. söz konusu mahkeme sürecinin kendi lehlerine reddedildiğini belirtti. 23 Aralık 2015'te sonuçlanan mahkemenin gerekçeli kararını gösteren S. A. K., kamu yararının korunduğu, devletin zarara uğratılmadığı, aksine ihalelerde devletin kar ettiği gerekçelerine dikkat çekti.

"Bizler yetkisinin dışına çıkacak kadar ahmak değiliz" diyen S. A. K., "Görevimizi en iyi şekilde yaptığımızı düşünüyoruz. Şirketlerin kavgası bize yansıyor. Ödüllendirilecekken yolsuzlukla suçlanıyoruz" ifadelerini kullandı. İhale süreçlerine müdahale etmediğini de savunan İlçe Milli Eğitim Müdürü, devletin zarar etmemesi amacıyla çalıştıklarını dile getirdi.

Aynı süreçte AKP Samsun milletvekilliğine iki kez aday adaylığı başvurusunda bulunduğunu doğrulayan S. A. K., aday gösterilmemesinin ardından yeniden İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne döndüğünü söyledi.

İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin açıklamaları böyle.

Yarın, MEB’deki skandalın ilk kez okuyacağınız yeni boyutları yine Odatv’de olacak. 

Mert Taşçılar

Odatv.com