Soylu: Başlarına gelecekleri tahmin bile edemeyecekler
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler ve Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok ile birlikte çeşitli temaslarda bulunmak üzere Van’a gitti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörle mücadeleye ilişkin, "Bugün iyi günleri çok net söylüyorum. Nisandan sonra başlarına geleceklerin ne olacağını tahmin edemeyecekleri kadar büyük bir yok oluşla karşı karşıya kalacaklar." dedi.
Van'da esnaf ziyareti sırasında insanların sevgi seline, sıcaklığına ve büyük samimiyetine tanıklık ettiklerini ve bundan büyük mutluluk duyduğunu anlatan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bu şunu gösteriyor; Vatandaşımız her şeyin farkında. Ülkemizin huzurlu, mutlu, ekonomik açıdan büyümesi ve yükselmesini sağlayabilecek bir anlayışın nasıl gelişebileceğinin farkında. Yine 15 Temmuz'un oluşturduğu bu büyük atmosferin devam etmesinin ve bunun bu ülkenin hedeflerine ulaşmasının en önemli yolu olduğunun farkında. Bu yaklaşık bir saattir yaptığımız ziyaretin bize bıraktığı intiba budur. Yapacağımız çok şey var. Getirilecek çok hizmet var. Üzerine düşmemiz gereken çok mesele var. Bunu hep birlikte gerçekleştireceğiz. Biz millet olma halimizi devam ettiren bir anlayış söz konusu." değerlendirmesini yaptı.
Ulaşım ve iletişim çağını yaşadıklarını ve 14 yıllık AK Parti hükümetleri döneminde Başbakan Sayın Binali Yıldırım'ın Ulaştırma Bakanlığı döneminde gerçekleştirilen ve hala devam eden ulaşım ve iletişim yatırımlarının "uzak" kavramını lisandan çıkardığını vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle konuştu:
"Bu itibarla göç ve terör gibi sorunların doğrudan hedefi haline gelen Doğu ve Güneydoğu illerimizle daha yakından ilgilenmek, yaşanan sorunlarla ilgili tedbir almak, yaşam kalitesini arttırmak, Türkiye'nin her noktasındaki gelişmişlik farkını gidermek, vatandaşlarımızla hemhal olmak artık daha kolay daha gerekli bir hal almıştır. Önümüzdeki günlerde belli program dahilinde saha çalışmalarımızı devam ettireceğimizi belirtmek istiyorum. Bundan bir süre önce Hatay hattından Ağrı, Iğdır hattına kadar, bu kış süresi içinde sürekli illerimizde olacağımızı, bazen üniversitelerde, bazen sivil toplum kuruluşlarıyla bazen aşiretlerimizle, kanaat önderleri, öğrenciler ve vatandaşlarımızla evlerinde sohbet edeceğimizi, bunun hükümetimizin bir kararı olduğunu, Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın bir talimatı olduğunu daha önce ifade etmiştim. Bu sayede hem bölgede yaşanan gelişmeleri doğrudan takip edebilmek, yerel saiklerle, yerel bürokrasiyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, vatandaşlarımızla doğrudan temas ederek beklentileri, sorunları çözüm önerilerini birinci elden almaya gayret edeceğiz."
"Demokrasi sadece bir seçim yöntemi değildir. Yönetime vatandaşı, sivil toplumu kattığınız ölçüde demokrasi güçlenir." diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Demokrasinin güçlendiği yerde hukuk, adalet, ekonomi, zenginlik ve refah güçlenir. Uzun zamandır ülkemizde ve Ortadoğu coğrafyasında etkinliğini arttırmaya çalışan terörün esas hedefi aslında tam da budur. Demokrasiyi etkisizleştirmek, hukuku, siyaseti baskılamak böylece kendisini tek egemen güç olarak dayatmak. Terörün karakteristik özelliği de tam da budur. Terör sadece can kaybı getirmez. Terör fakirlik, geri kalmışlık, adaletsizlik, hakların gaspını getirir. Bu itibarla 65. Hükümet olarak FETÖ, PKK, YPG, KCK gibi bütün terör örgütlerine karşı başlattığımız topyekün mücadele hareketinin bir ayağı güvenlik güçlerimizin kahramanca verdiği mücadeledir. Dışarıda soğuktan adım atmakta zorlanıyoruz ama bugün eski 25 derecede vatanımızın evlatları, huzurumuz, güvenliğimiz, esenliğimiz, rahat adım atabilmemiz için nöbet başındalar, terörle mücadeledeler, sınırlarımızı koruyorlar, bulundukları bölgenin güvenliğini sağlıyorlar.
Bir diğer ayak da ekonomik kalkınma hamlemizdir. Geçtiğimiz eylül ayında Başbakanımızın Diyarbakır'da açıkladığı yatırım teşvik paketi bu sürecin ilk meşalesidir. Şu anda yürüttüğümüz saha çalışması sadece bir terörle mücadele ya da buna ait bir güvenlik çalışması değildir. Bununla birlikte bir bölgesel ekonomik kalkınma hamlesi ve bunun bir kampanyaya dönüştürülmesi hareketidir. Hükümetimizin bu hamlesi özellikle sonuç alacak insanlarımızı rahatlatacak ve bu kalkınma hamlesiyle işsizliğe ekonomik birçok meseleye çözüm üretecek bir harekettir."
Bu ülkenin mutluluğu hak ettiğini vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Terörün tasfiyesi işsizliğin çözümüdür. Gençlerimize şiddeti, silahı, dağa çıkmayı, kardeş katlini önerenlere karşı bizim önerimiz iş, aş, eğitim, huzurla yaşanan, altyapısı tamamlanmış, modern dünyanın tüm imkanlarına sahip güvenli kentler olacaktır. Doğu ve Güneydoğumuzun sorun alanı olarak tarif edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Doğu ve Güneydoğu'yu bir sorun alanı olarak tarif edenler aslında terör akıllarına bir zemin hazırlamaktadırlar. Bu ülke mutluluğu hak eden bir ülkedir. Hükümetimiz bu noktada ülkemizin her noktasında eksikliği giderme kararlılığındadır." ifadelerini kullandı.
Van'ın ekonomik kalkınma anlamında öteden beri AK Parti hükümetlerinin en çok önemsediği illerden biri olduğuna dikkati çeken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kente yapılan yatırımlarla ilgili şunları söyledi:
"2011 depremlerinden sonra adeta yeni bir Van inşa edilmiştir. TOKİ tarafından inşa edilen 17 bin 489 konutun yanı sına evini yapana yardım kapsamında 16 bin 667 konut ve iş yerinin yapımı sağlanmıştır. SODES'ler dahil olmak üzere birçok projeler, spor salonları yapılmıştır. Gevaş'ta Van'a çok yakışan Abalı Kayak Tesisi projesi tamamlanmıştır. Uluslararası kış olimpiyatları şampiyonalarının yapılacağı ortam hazır hale gelmiştir. Bölgenin cazibe merkezi olması yolunda önemli gördüğüm Tuşba Fuar ve Kongre Merkezi, 20 milyon liraya yakın bir yatırımla tamamlanmıştır. Büyük bir kültür hamlesi olarak 21 milyon 839 bin lira yatırım tutarına sahip Urartu Müzesi bir gurur abidesi olarak Vanımızla buluşmuştur. 6 bin 900 kişilik istihdam sağlaması beklenen tekstil kent projesi hizmete girmiştir. Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenen Cazibe Merkezleri Programı kapsamında kente önemli katkı sağlayacak.
Bunu anlatmaktaki muradım, açıkça görülüyor ki Van ile ilgili ciddi ve önemli bir yatırım ve kalkınma hamlesi içindeyiz. Ne terör, ne deprem ne de başka bir gelişme bu çizgimizde herhangi bir aksamaya neden olmamıştır. Bu yaklaşımı özellikle PKK terörünün uzun süredir hedefinde olan ve şimdide DEAŞ, KCK ve bunlarla ilintili FETÖ/PDY yapılanmasının hedefinde olan göçten etkilenen şehirlerimizin tamamında sürdürülmektedir. Gençlerimizin geleceği bu ülkenin kardeşliğinin geleceği yatırımdadır, ekonomi ve kalkınmadadır. Buradaki terörü, PKK'yı onun işbirlikçilerini askerimizin polisimizin gösterdiği fedakarlıklarla, yatırımlarımız ve gençlerimize sağladığımız iş imkanları ve insanlarımızın refahını arttırarak bitireceğiz. Ama öyle ama böyle. Bu işi kökünden ve kısa zamanda temizleyeceğiz."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, belediyelere yapılan görevlendirmelerle teröre destek verenlerden ülkenin kurtarıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Artık belediyenin devlet kaynaklarını dağdaki teröristin hizmetine veren maşalardan, belediyeden teröriste maaş veren, belediyenin iş imkanlarını askerimizin, polisimizin, vatandaşımızın huzuruna karşı hendek kazmak için kullanan içimize sızmış hain mihraklardan birer birer kurtuluyoruz. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında kamu bürokrasinin her noktasına sızmış olan FETÖ/PDY belasından kurtuldukça, bunların unsurlarını temizledikçe terörle mücadelemiz daha da güçlenmektedir. Dolayısıyla bu şer odaklarının akıbeti yakındır ve akıbet onlar için hayır değil şerdir.
Van'da, kardeşliğin tüm duygularını hissettiren vatandaşlara teşekkür ediyorum. Özellikle belediyelerde, gerek yargısal süreç gerekçe idari işlemler çerçevesinde terör üzerinden alınan kararlar var. Belediyelerde, İçişleri Bakanlığımız tarafından görevlendirilen yetkililer belediye başkan vekilleri olarak görevlerini devam ettirmektedirler. Van halkına teşekkürüm buradan. Bunu sağduyuyla karşılayan, artık hizmet bekleyen Van halkının ortaya koyduğu sağduyuya minnettar olduğumuzu, bunun ancak çok yüksek bir hizmet göstererek karşılanacağını ifade etmek istiyorum."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Valilik ziyareti sırasında gazetecilerin, FETÖ/PDY'den hakkında soruşturma yürütülen Konya'nın Kulu Kaymakamı Hüseyin Avcı'nın, Gümüşhane Vali Yardımcılığı görevine atanmasına ilişkin sorusunu yanıtladı.
"Yaklaşık 400'e yakın mülki idare amiri FETÖ/PDY'den bu süreç içerisinde 15 Temmuz'dan sonra görevden alınmıştır." bilgisini veren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şunları kaydetti:
"Bizim toplam 919 kaymakamımız var. Bu 919 kaymakamımızın bahsettiğim bölümünün büyük bir bölümü kaymakamdır, bir bölümü validir, bir bölümü vali yardımcısıdır. İlçelerimizde hakkaten bu dönem içerisinde bir boşluk meydana gelmiştir. Ama yine bir devlet sürekliliği anlayışı içerisinde kimisini vekaleten, kimisinin başka bir ilçeyi yönetmesiyle beraber bugüne kadar götürdük. Altını çizerek söylüyorum; Cumhuriyet tarihinin 616 kişiyle en yüksek kaymakamlar kararnamesini geçen gün çıkardık. Sorduğunuz mesele, teknik bir meseledir. Yani 313 kişi ihraç edilmiştir mülki idareden, 90'ı aşkın kişi de şu anda açıkta ve soruşturması sürmektedir. Daha doğrusu açıkta durmaktadırlar. Bunların bir kısmı tutukludur, bir kısmı 15-16 Temmuz'da görevden alınmış, tekrar serbest bırakılmış, bir kısmı denetimli kontrollükle serbest bırakılmış, bir kısmının herhangi kusuru görülmemiş. Bizim yaptığımız idari tetkiklerde 11 arkadaşımızı, bu kadar sayıdan göreve iade etmiş bulunuyoruz. Bu çalışmalarımız hala devam ediyor."
Açığa alınanların durumlarına da değinen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle konuştu:
"Burada problem şu; ihraç edilenler ihraç edilmiş, hala tetkiklerini devam ettirdiğimiz 90 kişiyle ilgili, bunlar bir yerde görevliler, ya bir yerde kaymakamlar açığa alınmışlar ya bir yerde vali yardımcıları açığa alınmışlar, bunların başka bir göreve geçmeleri şu anda mümkün değildir. Peki bulundukları yer ne olacak? Bulundukları yere de birileri gelecek çünkü açıktalar. Bu bir teknik işlemdir. Onlar bir başka boş göreve henüz bir karar vermeden görevlendirilirler, açık işlemi devam eder. Şu an bu arkadaşlarımızın hepsinin açık işlemi devam ediyor, bu kişilerin. Ne zamana kadar, bir ihraç kararı verilecekse, ihraç kararı verilecek, geri göreve döndürme kararı verilecekse, geri göreve döndürme kararı verilecek. Bizim için önemli olan kaymakamlıktır. Kaymakamlık sahalarının bu açık işleminden kurtulmasıdır. Bu dönem içerisinde muhakkak birtakım idare zorluklar yaşanacaktır. Neden yaşanacaktır. Çünkü 400 rakamından bahsediyorum ve kısıtlı sayıda olan bir mülki idare amirinden bahsediyorum. Bu mülki idare amirini şu anda belli bir kalıp dışında da alıp getirebilmeye yönelik kanuni açıklığımız da söz konusu değil. Yapmamız gereken onları aldık, hukuk işleri gibi vali yardımcılıkları gibi açık olarak pozisyonlarını devam ettirdikleri bir göreve verdik, yerlerine kaymakam atadık ve o ilçelerimizin çalışma sürdürülebilirliğini ortaya koyduk. Belki basın da haklıdır. Bu kadar teknik bir meseleyi bilebilme kabiliyetine sahip olamayabilirler. Biz de bunu açıklamamızın sebebi, yani buradan şöyle bir sonuç çıkabilir; acaba bütün vali yardımcılıkları, hukuk işleri müdürlükleri böyle midir. O da böyle değildir."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bunun teknik bir mesele olduğunu yineleyerek, şu ifadeleri kullandı:
"Burada teknik bir mesele var. Bunların açıklıkları devam ediyor. Yani FETÖ ve Paralel Devlet Yapılanmasından şüpheli olanların açıklıkları devam ediyor. Bunların bir kısmı ihraç edilecektir bir kısmı da belki bir şey olmayıp, geri dönebilecekleri bakanlığımızca takdir edilecektir. Onun için mesele teknik bir meseledir. Kararnamenin tamamlanmasını teminen bir hukuki meseledir. İhraç edilenler için böyle bir şey söz konusu değildi ama açıkta hala tetkik edilenler için böyle bir şey söz konusudur. O da birkaç gün zaman zarfında yeni kararnameyle beraber daha doğrusu hukuken zorunlu bir mesele. Kararnamenin tamamlanması lazım. Çünkü adam orada açıkta duruyor. Öbür tarafta oraya birisini getireceksiniz, hukuken orası açıkta dururken oraya birisini getirebilme fırsatına sahip değilsiniz. Orayı boşaltacaksınız bir başka yere koyacaksınız. Onun için bunların açıklıkları devam ediyor. O kişilerin tutuklu olup olmadığını da ne bakanlığımıza böyle bir süreç gelmiş ama tutuklu olsa da yine açıkta. Tetkik bitecek, yeni Kanun Hükmündeki Kararnamedeki ihraçlarla beraber o kişi de büyük ihtimalle bizim yapılan bütün tetkikler sonucunda bir kararla karşı karşıya kalacaktır ama açıktır."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adana'nın Aladağ ilçesinde kendilerini ve milleti derinden üzen özel öğrenci yurdundaki yangının ardından hemen kente giderek ailelerin acılarını paylaşmaya çalıştıklarını anlattı.
Yaşanan olayın ardından devlet olarak yapılması gerekenlerin daha iyi yapılması konusunda bir değerlendirmenin ortaya çıktığını kaydeden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle dedi:
"Muhakkak ki kamuya açık, bu tür yerlerin tamamında gerek itfaiye, gerek güvenlik, imar bütün bunların sorumluluğu devletin bütün birimlerine aittir. Belediyesinden kaymakamlığa, itfaiye teşkilatından emniyetine kadar, sağlığından bütün organizasyonuna kadar her tarafa aittir. Biz hemen o gün olayın tetkik edilmesi, nerden kaynaklandığının araştırılması ve sorumlularının tespit edilmesi için hemen bir idari soruşturma başlattık ve devam ediyor. Sonuçları itibariyle de gereğinin yerine getirileceğinden herkesin emin olmasını isteriz. Hepimiz bir araya gelsek bir canı imal edemeyiz ama tedbiri almak zorundayız. Tedbir almayanların sorumluluğunu da devlet olarak onlara ödetmek zorundayız. Tedbir almayan sorumluluğunu bilmelidir ve bunun bedelini ödemelidir. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri ve ilgili tüm bakanlıklar, valilikler nezdinde tüm çalışmaları gerçekleştiriyorlar. Bu zaten itfaiyenin tüm müesseselerin yapması gereken rutin bir çalışmadır. İtfaiye ekiplerinin eksikliği var mı, kapasitesi kaldırır mı, kaldırmaz mı bunlar bizim rutin yapmamız gereken çalışmalardır. Bu konudaki tedbirlerimizi en üst düzeye çıkardığımızı bir kez daha ifade etmek isterim. Cenabı Allah, inşallah bizi bir kez daha böyle olaylarla karşı karşıya bırakmaz. Bizler de önlemlerimizi alır bu konuda hem müesseselerin kamil anlamda donanmasını sağlar, insanlarımızı bu tür kazalardan ve afetlerden muhafaza etmek için gereğini yerine getirmiş oluruz."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye genelinde terör örgütleri FETÖ/PDY ve PKK'ya yönelik operasyonların devam ettiğini belirterek, ülkenin başına musallat olan bir terör örgütünü ülkeden tasfiye etmek için 4 koldan büyük bir mücadele gösterdiklerini vurguladı.
Devletin içine sızan, devleti ele geçirmeye çalışan, sadece ulusal ölçekte değil uluslararası ölçekte de kendini konumlandırmış bir terör örgütünden söz ettiklerini dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tamamen şeytanlaşmış, bunu karşılaştığı insanlara, kurumlara, ülkelere bir farklı yüzle göstermeye çalışan bir terör örgütünden bahsediyoruz. Maalesef bazı müttefiklerimizin henüz anlamadığı, anlamak istemediği bir terör örgütünden söz ediyoruz. Birçok kurumda olduğu gibi emniyet içinde de bir takım yapılanmaları söz konusu oldu. Emniyet üzerinden başka kurumlarda yapılanmaları söz konusu oldu. Ama Allah'a şükürler olsun ki bu çürükleri ayıklayarak yolumuza devam edeceğiz. Kendilerini bunlardan muhafaza etmiş, bazen muhafaza etmenin bedelini ödeyenleri de kucaklayarak ülkemizin karşı karşıya kaldığı bu travmayı, ülkemizi ele geçirmeye çalışan ve bir darbe yapmak suretiyle bunu planlamaya çalışanlarla gerekli mücadeleyi hukuk zemini içinde yürütüyoruz. Hakimlerimiz, savcılarımız çalışıyor."
"İşkenceye sıfır tolerans" dediklerini ve bunu kendi insanlarına gösterdikleri hürmet ve bir insan hakkı olduğu için dile getirdiklerini aktaran İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Ama özellikle FETÖ/PDY ve PKK konusunda bizim mücadele gücümüzü zayıflatmak ve uluslararası arenada bizi yalnızlaştırmak için uluslararası örgütler, bu FETÖ/PDY, KCK, PKK konusunda dezenformasyonla dünyayı yanlış bilgilendirmeye çalıştığı açıktır. Güneş balçıkla sıvanmaz. Bunlar hep olacaktır. Gerçeğin üzeri algıyla örtülemez. Uçaklar, helikopterler, tanklar, ellerine silah almış Türk Silahlı Kuvvetlerimizin şanlı elbisesi içine girmiş, bizim en güzide kurumlarımızdan biri olan kurumumuzu farklı yansıtmaya çalışan hain güruhu var. Bunu anlamayanlar da anlayacaktır." ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, açıklamalarının ardından valilikte kurum temsilcileriyle bir araya geldi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.