Deloitte’un “Global mobil tüketici araştırması 2011: Mobil iletişimde fırsatlar” raporu, kısa mesaj servisinin (SMS) tüm dünyada hâlâ en popüler mobil iletişim yöntemi olduğunu ortaya koydu. 15 ülkede 30 bin 454 katılımcının yer aldığı anketle mobil cihazların Türkiye’deki ve dünyadaki kullanımını inceleyen raporda, cihaz sayısı ve çeşitliliğinin artışıyla birlikte kullanıcıların en önemli talebinin uygun fiyatlandırma olduğu belirtildi. Raporda, Wi-Fi kullanımının yükselişine karşın kısa mesajların yoğun şekilde kullanılan bir mobil iletişim yöntemi olmayı sürdürdüğüne yer verildi.

YÜZDE 70’İ GÜNDE EN AZ BİR SMS ATIYOR
Türkiye’nin yurtdışında SMS kullanma konusunda da dünya ortalamasının üzerinde bulunduğu ifade edilen raporda, yurtdışında cep telefonu kullananların yüzde 70’inin her gün en az bir SMS gönderdiği kaydedildi. Türkiye’de kullanıcıların yüzde 25’i günde bir defa SMS göndeririken (veya alırken), bu oran ABD’de yüzde 15 seviyesinde gerçekleşti. Yurtdışındayken ise ABD için yine yüzde 15’i geçmeyen “günde bir defa SMS kullanımı” Türkiye’de yüzde 30’u aştı. Çin ve Hindistan’da kullanıcıların yüzde 80’inden fazlasının günde en az bir SMS alırken veya gönderirken, İngiltere’de yüzde 70’e varan bu oran, Türkiye’de yüzde 56 oldu. Türkiye’nin özellikle yurtdışındayken SMS kullanımında gelişmiş ülkelere attığı farkta “yüksek roaming” ücretlerinin de etkisi olduğu belirtiliyor.

‘PAZARLAMADA EN YÜKSEK POTANSİYEL TÜRKİYE’DE’
Katılımcılara ‘’cep telefonlarında gördükleri reklamlara nasıl tepki verdiklerinin’’ sorulduğu araştırmada, İngiltere’deki kullanıcıların en az tepki veren grup olduğu kaydedildi. Türkiye ve Brezilya ise reklamı yapılan ürün veya hizmeti satın alma açısından tüm ülkeler arasında ilk sırada yer aldı. Her gün ortalama bir reklam kısa mesajı alan mobil kullanıcı oranı Türkiye’de yüzde 31 iken, ABD’de yüzde 13, İngiltere’de ise yüzde 5 oldu. Mobil pazarlamanın potansiyelinin de değerlendirildiği raporda, Türkiye, bu yönde potansiyeli en yüksek pazarlar arasında görülüyor.

GAZETE HABERTURK- HT EKONOMİ