Örneğin Türkiye şampiyonu, sınavda elde ettiği başarıya göre değil, satranç şampiyonasında aldığı madalyaya göre belirlendi.  6, 7 ve 8’inci sınıflara yönelik SBS’lerde üç yıl peş peşe soruların tümünü yapan 21 şampiyon adayı varken, ayrıca kolejlere girişte esas alınan SBS 8’de yine soruların tümünü yapan 677 öğrenci şampiyonluk beklerken, Nezihe Ezgi Menzi’nin MEB tarafından Türkiye Şampiyonu ilan edilmesi, kendisi de dahil herkesi şaşırttı.
MEB’in bu yöndeki kararı kılavuzda yer alıyor. Eğer şampiyonluğu etkilemeseydi, çok fazla dikkat de çekmeyecekti ama şimdi adliyelik oldu ve muhtemelen iptal edilecek. Çünkü eşitlik ilkesini bozuyor gerekçesiyle, benzeri pek çok karar uygulamadan kaldırıldı.
Kaldı ki, üniversiteye girişte katsayıların kaldırılmasının en önemli gerekçesi de, sınavda elde edilen başarının, hiçbir şekilde gölgelenmemesiydi. Bu konuda Başbakan Erdoğan‘ın çok sayıda açıklaması bulunuyor...
Bize gelen duyumlar, Ezgi’nin 7 ve 8’de soruların tümünü yapmasına karşın, 6’ncı sınıftaki sınavda aynı performansı göstermediği yönünde. Yani SBS 6’da, 500 tam puanı değil, 491 puanı varmış.
MEB, hiç kafa karıştırmadan, yiğidin hakkını yiğide verebilirdi.
Örneğin, SBS 6, 7, 8’in 21 şampiyonunu ve SBS 8’in 677 şampiyonunu da ayrı ayrı açıklayabilirdi. Ayrıca okul başarı puanı ve ek puanları da içine alacak şekilde bir de Yerleştirme Puanı’na göre şampiyonlar belirleyip, onları da ayrıca onure edebilirdi.
Ama bütün bunlar kafa karıştıracağı için kendine göre tek şampiyon icat edip işin içinden sıyrılmaya çalıştı. Ama başaramadı. Çünkü bugünkü gazeteleri incelediğinizde hemen hepsinde, iddialı hemen her okul ve her dershane, kendi şampiyonları için çarşaf çarşaf ilanlar verdi.
Peki bu ilanlar yanıltıcı mı? Hayır. Çünkü öğrencilerin hepsi de sınavlarda soruların tümünü cevaplamışlar. Ha eksikleri ne?

Satranç şampiyonu olamamışlar!..
Kılavuzdaki madde çok ilginç, bu maddeye göre, uluslararası yarışmalarda şampiyon olmanız gerekmiyor, Türkiye adına bu yarışmalara katılmayı hak ettiğiniz anda puan kronometresi çalışmaya başlıyor ve başarı arttıkça da, puanınız artıyor.
Önümüzdeki yıllarda, sahte belgelerle ya da para gücüyle, uluslararası yarışmacı sayımızda patlama olursa hiç şaşırmayın!..
Ayrıca, fen lisesine girişte spordaki bir başarı mı yoksa bilim olimpiyatlarındaki başarı mı dikkate alınmalı?..

Bu kadarı da olmaz!..
 Sınav sonuçlarıyla ilgili müthiş iddialar geliyor. Önümüzdeki günlerde bir bir bunları sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Aşağıdaki örnekte de görüldüğü gibi Melike Şevval Çelik ve ailesinin, dün yaşadığı şoku anlatacak kelimeler bulamıyoruz. Aile perişan. Şampiyonluk beklerken, bir anda her şeylerini kaybetme noktasına geldiler.
Melike, 6 ve 7 SBS’de soruların tümünü yaparak tam puan aldı. 8’de aynı başarıyı gösterdi. Ama sonuçları öğrenmek için internet başına geçtiklerinde, dünyaları karardı. Çünkü sınava girmediği için sınavının iptal edildiği yazıyordu. Bunun anlamı: Ne anadolu liselerine ne de kolejlere, hiçbir yere giremezsiniz.
Oysa sınava girdiğine yönelik tüm tutanaklar mevcut. Eğer sınav kağıdı kaybolduysa bunun sorumlusu da öğrenci değil, MEB’in ta kendisi!
Aile dün apar topar Ankara’ya gitti. Umarız üzüntüleri uzun sürmez ve sorun bir an önce çözülür...

Aynı puan, farklı sıralama
 Yöneltilen iddialardan bir bölümü de aynı puana sahip adayların farklı Türkiye sıralamasına sahip olmaları. Bu konuyu da enine boyuna araştırıyoruz. Çünkü, durduk yerde kafaları karıştırmak istemiyoruz. Ama ortada o kadar çok puan dolaşmaya başladı ki, içinden çıkmak o kadar da kolay olmuyor. Örneğin tamamen sübjektif bir özelliğe sahip olan okul başarı puanları, adayların başarı sıralarını altüst ediyor. Sınavda 80 neti olan öğrenci, 85 neti olandan daha yüksek puan alabiliyor!..
Bu yüzden şişirme puan verilen okulların başarıları, ciddi eğitim veren notu kıt okullara göre çok daha yüksek oluyor. Bu yüzden de veliler ile okul yönetimleri arasında ciddi sorunlar çıkıyor.
Özetin özeti: Eğer söz konusu olan sınavsa, sınavdaki başarı ele alınmalı, okul başarı puanı ya da farklı şampiyonalarda, farklı dereceler arayanlar da, kayıt sırasında, o öğrencilere özel kontenjan ayırmalıdır. Yoksa sınav adaleti diye ortada bir şey kalmaz. Zaten kolejler de böyle yapıyor!

Abbas GÜÇLÜ-Milliyet