Bir sınıf öğretmeni, Diyarbakır'da, Demokratik Toplum Partisinin basın açıklamasına katılmıştır.

Sendikacı da olan devlet memuru hakkında yapılan soruşturma sonrasında, 657-125 D-o bendinde yer alan "Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak." fiiline karşılık olarak kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmiştir.

Öğretmen idare mahkemesinde açtığı davayı kaybetmiş, temyiz sürecinde de Danıştay idarenin verdiği cezanın hukuka uygun olduğuna karar vermiştir.

Anayasa Mahkemesi yaptığı incelemede,

- Değerlendirme yapılırken, kişinin görev, katıldığı basın açıklamasının içeriği, siyasi partinin konumu ve kişinin siyasi yönünün görevine yansıyıp yansımadığına bakılması gerektiğini belirtmiştir.

- Kişi devlet memuru da olsa, düşünceyi açıklama ve bilgiye erişme hakkından bütünüyle mahrum bırakılamaz. ayrıca ordu, emniyet gibi bazı alanlarda sınırlama getirilmesi mümkün olup, bireysel başvuruda bulunanın bu tür bir görevde bulunmadığına dikkat çekmiştir. Yine, görevinde tarafsızlığını ihlal edici tavır ve eylemlerinin bulunduğuna dair okul idaresinin bir yakınmasının olmadığı belirtilmiştir.

- Başvuru olaysa slogan atamadığını beyan etmiş, basın açıklamasına katılan grup içinde yer alam dışında bir eyleminin olmadığını belirtmiştir.

- Verilen ceza, beş dereceli sistemde 4. sırada yer alan bir ceza olup ağır bir cezadır. Zira tekrarı halinde, memuriyetten çıkarılma söz konusu olabilecektir.

AYM, açıklanan nedenlerle, bir yıl süreyle kademe ilerlemesi durdurulması cezası verilmesinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine karar vermiştir.

AYM kararı için tıklayınız.

www.memurlar.net