Türkiye 10 yılda bir düzenlenen 'En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı'na ev sahipliği yapıyor. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-Moon bugün İstanbul'da başlayacak zirve öncesi önemli mesajlar verdi. Sivil Toplum Forumu'nun İstanbul Kongre Merkezi'ndeki açılışında konuşan Ban, bu ülkelere yardım etmenin bir hayır işi değil, büyük bir fırsat olduğunu söyledi ve başta zengin ülkeler olmak üzere herkesi verdiği sözü tutmaya çağırdı.

"Bu dünyayı hepimiz için daha iyi bir yer haline getirelim." diyen Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, kemer sıkma politikalarının uygulandığı bu zor dönemde devletlerden çok sivil toplumun (STK) desteğine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Ban, STK'lar sayesinde artık daha fazla çocuğun okula gittiğini, insanların daha güzel işlerde çalışabildiğini anlattı. Bunun yanı sıra az gelişmiş ülkelerde demokratik seçimlerin standart haline geldiğini ifade ederek, "Bütün bunlar STK'ların sürekli çalışmaları sayesinde oldu. Hükümetler tek başına bu mücadeleyi kazanamazlar." dedi.

Forumda konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da sivil toplum temsilcilerinin çalışmaları ile en az gelişmiş ülkelerin kalkınmaya başladıklarını belirtti. 9-13 Mayıs tarihleri arasında İstanbul'da gerçekleştirilecek olan zirveye 197 ülke, 47 uluslararası örgüt ve 2 bin sivil toplum kuruluşu katılıyor.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da amaçlarının az gelişmiş ülkelerin önümüzdeki on yıllarda kalkınmasına daha fazla destek vermek olduğunu söyledi. Sivil toplum örgütlerinin, az gelişmiş ülkelerin en önemli ortakları olduğunu aktaran Davutoğlu, "Sivil toplum kuruluşları dilleri, dinleri ne olursa olsun bütün ülkeler ve milletler için refah ve istikrarın en büyük aracılarındandır. STK'lar hükümetlerin programlarını düzenlemelerinde de önemli katkı sağlamaktadır." şeklinde konuştu. Dünyada bir ekonomik kriz yaşandığını, şu an yeni bir mali yapıdan bahsedildiğini dile getiren Davutoğlu, bu yeni yapının değerlerinin adalet ve dağılım, verimlilik ve üretkenlik olması gerektiğini söyledi. Davutoğlu, insanlığın "Evrensel ekonomik haklar bildirgesi" gibi bir bildiriye de sahip olabileceğini ifade etti.

Nepal Başbakanı Jhala Nath Khanal ise bu tür toplantıların fakirliği yok etmek, insanî gelişimi sağlamak açısından çok önemli olduğunu aktardı. Çok az gelişmiş ülkelerle diğer ülkeler arasında büyük bir uçurumun olduğunu aktaran Khanal, kısa süre içerisinde 25 olan en az gelişmiş ülkelerin sayısının 48'e yükseldiğini söyledi.

Dünya nüfusunun yüzde 12'sinin her gece aç yattığını kaydeden Yeryüzü Doktorları Derneği'nin Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İhsan Karaman ise, "Bugün bir şey yapabiliriz. Dünyanın daha şanssız olanları için ellerimizi birleştirelim." dedi. Konferans çerçevesinde düzenlenen Entelektüeller Forumu'ndaki Akademik Konsey'in yayınladığı "İstanbul Deklarasyonu''nda, dünyanın en varlıklı ülkelerinin En Az Gelişmiş Ülkelere (EAGÜ) yapılan somut finansal yardımlar konusunda hevesli olmak yerine, dikkati bu ülkelerdeki iç yönetim sorunlarına çekmeyi tercih ettiği kaydedildi. "Aslında bu ülkeler en az gelişmiş ülkeler değil, en çok sömürülmüş ülkeler olarak adlandırılsa yeridir'' denilen deklarasyonda, küreselleşmeden doğan yapısal çatışmalara, artık sorunların çözümünün küresel inisiyatiflerle mümkün olduğuna değinildi. BM'nin En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı, dünya genelinde faaliyet gösteren Türk yardım dernekleri ve uluslararası sivil toplum örgütlerinin akınına uğradı. Stantlarda yerini alan derneklere katılımcıların ilgisi yoğun oldu. Birçok ülkeden programa gelen katılımcılar, ülkelerinde faaliyet gösteren yardım derneklerinin standına uğrayarak çabalarından dolayı teşekkür etti. 100'e yakın yardım kuruluşunun yer aldığı stantta en yoğun ilgiyi Kimse Yok mu Derneği ile Yeryüzü Doktorları Derneği gördü. Gün boyu katılımcıların yoğun ilgisini çeken stant görevlileri, gördükleri ilgiden memnun olduğunu belirtti.

Dünyanın yüzde 12'si her gece aç yatıyor

Forumun Türkiye'deki organizasyonunu koordine eden sivil toplum kuruluşlarından Yeryüzü Doktorları Derneği'nin Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İhsan Karaman, EAGÜ'lerin olmadığı bir dünyanın uzak bir hayal olmadığını, bunun adalet, barış, insan hakları ve gerçek demokrasi anlamına geldiğini söyledi. Dünya nüfusunun yüzde 12'sinin her gece aç yattığını kaydeden Karaman, "Bugün bir şey yapabiliriz. Dünyanın daha şanssız olanları için ellerimizi birleştirelim ve küresel vicdanın sesini İstanbul'dan bütün dünyaya duyuralım. İnsanlığın paylaşılan değerlerine önem verelim. Güneyde kendi kaderine bırakılmış insanlara yardımcı olalım. İşbirliği yapalım, eşit ve sürdürülebilir bir gelişme modeli oluşturalım. Kararları beraber verelim ve bu haksız düzeni değiştirelim." dedi.

Türk okulu, Moritanya'nın geleceğini inşa ediyor Yurtdışında Türkiye'yi kazandığı başarılarla gururla temsil eden Türk okulları konferansın da gündemindeydi. Dünyanın dört bir yanından toplantıya katılan temsilciler, her ne kadar Türkiye'ye ilk kez geldiklerini belirtse de yabancı olmadıklarını dile getirdi. Zira katılımcıların birçoğunun yakını Türk okullarında eğitim görüyor. Onlardan biri de Toutou Mint El Moctar Ahmet Jiddou. Moritanya Kadın Dernekleri Başkanı Jiddou "Kızım ve oğlum Moritanya Uluslararası Türk Okulu'nda okuyor. Okullardan çok memnunum, çok büyük ve önemli hizmet veriyorlar. Türk kültürüne yabancı değilim çünkü çocuklarımdan öğreniyorum." dedi. Türk okulunun ülkelerinin gelişimine önemli katkıda bulunduğunu kaydeden Jiddou, "Türk okullarının çocuklarıma çok şey kattığına inanıyorum. Çok kaliteli eğitim veriyorlar. Bu okullar ülkemizin geleceğini inşa ediyor." diye konuştu.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1131899&title=sivil-toplum-olmadan-fakir-ulkeler-kalkinamaz&haberSayfa=1