Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'de 2006 yılında 15 yaş üstü nüfusun yüzde 33,6'sının sigara kullandığını, 2010 yılında bu oranın yüzde 27,1'e gerilediğini belirterek, ''Türkiye'de son yıllarda, 100 milyar tanenin altında sigara içilmesine tanık olamamıştık.

2010 yılında şükürler olsun 93 milyar tane sigara tüketildi. Bu 93 milyarı daha da aşağı çekeceğiz'' dedi.

Akdağ, ''Uluslararası Sağlığın Geliştirilmesi ve İletişimi'' sempozyumunda, sağlığın doğuştan kazanılmış bir insan hakkı olduğunu, sağlık hizmetinin yalnızca sağlık sektörü tarafından yürütülebilecek bir hizmet olmadığını, geniş bir boyutu bulunduğunu, sağlık iletişimcilerinin konunun içine pozitif biçimde iştirak etmesinin halk sağlığı açısından önemli olduğunu söyledi.

Uzun zamandır sağlık iletişimcileriyle, insan sağlığı konusunda çalıştıklarını belirten Akdağ, bu sempozyum kapsamında yapılacak çalışmaların bir adım daha ileri gitmelerini sağlayacağını ifade etti.

Günümüzde hastalıkların önlenmesinden sağlığın desteklenmesine doğru bir anlayış değişikliğinin yaşandığını anlatan Akdağ, Dünya Sağlık Örgütü tarafından gerçekleştirilen konferanslar ve bunların sonucunda kabul edilen belgelerden ''Almaatı Bildirisi'', ''Oktova Şartı'' ve en sonunda ''Jakarta Deklarasyonu''nun, bütün sağlık yöneticilerini ve politika yapıcılarını, bu konuda hem uyardığını hem de bilgilendirdiğini dile getirdi.

Her ülkenin ve her ülkenin sağlık bakanının anne sütünün teşvik edilmesi konusunu hiç kuşkusuz önemsediğini, bu konuda da promosyon çalışmaları yaptığını bildiren Akdağ, ''Benim de bakanlığımda hazırlanmış bir doküman var.

El ilanının ön yüzünde çocuğunu emzirmeye çalışan bir kadın, üzerinde de 'emzir!' diye bir ifade vardı. Ben o gün anladım sağlık promosyonunun böyle yapılmaması gerektiğini. Askere komut verir gibi bir anneye komut veriyorsunuz 'emzir'. Bu şekilde bu işin yapılamayacağı açık'' dedi.

''SON 8 YILDA ÖNEMLİ MESAFELER KAT ETTİK''

Bu bakış açısıyla Sağlık Bakanlığında son 8 yılda önemli mesafeler kat ettiklerine dikkati çeken Akdağ, şunları söyledi:

''Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın önemli bileşenlerinden birisi de sağlık promosyonu konusu oldu. 2008 yılında bu konuyla ilgili bir daire kurduk.

Bu daire her geçen gün daha da gelişiyor. Sadece daireyle kısıtlı kalmıyoruz, akademisyenlerden, dünyada bu işi iyi bilen insanlardan da destek alarak yolumuza devam ediyoruz.

Toplum sağlığı stratejilerinin hayata geçirilmesinin, yalnızca kanunlar, yönetmelikler yapmak olmadığını artık biz Sağlık Bakanlığı olarak çok iyi biliyoruz.

Bir strateji uygulamak istiyorsanız, mutlaka toplumun desteğini yanınıza almalısınız ve bireyin kabullenmesini gerçekleştirmelisiniz.''

Bakanlık olarak yürüttükleri başarılı çalışmaların başında, sigara ve tütün kullanımıyla ilgili verdikleri mücadelenin geldiğine işaret eden Akdağ, aynı zamanda aşıyla da ilgili başarılı bir kampanya gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Türkiye'de zatürre aşısı olarak bilinen ''pnömokok'' aşısını, aşı takvimine dahil ettikleri sırada bunu bir fırsat olarak düşündüklerini ve aşılama konusunda toplumsal duyarlılığı artırmak için çalışmalar yaptıklarını belirten Akdağ, ''Türkiye bugün aşılama konusunda, gelir seviyesi kendisinin bir üst grubunda olan gelişmiş ülkelerin de önüne geçmiş durumdadır.

Türkiye'de çocuklarımızın aşılanma oranı yüzde 96'ya ulaşmış durumdadır. Bugün Türkiye'de aşılanmayan çocuk hemen hemen yok gibidir'' dedi.

Akdağ, devletin bu husustaki cömertliğini ortaya koyacak biçimde 7 antijenle alınan aşılamanın 11 antijene çıkarıldığını, 2 antijen için de çalışıldığını, gelecek yıl bunu 13 antijene çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti.

DUMANSIZ HAVA SAHASI KAMPANYASI

El Yıkama Kampanyası'nı hazırladıkları dönemin H1-N1 salgınıyla aynı zamana denk geldiğini hatırlatan Akdağ, bu kampanya sonucunda yapılan çalışmaların, toplumda günde elini 10 kere yıkayanların oranını yüzde 60'ın üzerine çıkarmayı sağladığını bildirdi.

Akdağ, promosyon yaparken, toplumda farkındalığı artırıp, davranış biçimi oluşturmaya çalışırken bütün alanların toplumun gündemine getirilemeyeceğini anlattı.

Türkiye'nin dünyada en çok sigara tüketen ülkelerden biri olduğunu, ''Türk gibi sigara içmek'' tabirinin dünyada kullanıldığını söyleyen Akdağ, Türkiye'de iyi bir kampanyayla halkın da arkasında durduğu bir noktaya gelindiğini belirtti.

''Dumansız Hava Sahası'' sloganıyla yola çıktıklarını, birinci fazda sigara içmeyen kişilerin korunması temasını öne aldıklarını ifade eden Akdağ, sigara içenlerin yüzde 90'a yakını, sigara içmeyenlerin yüzde 95'inin bu uygulamaların arkasında durduğunu söyledi.

Sigara ve tütün ürünleri kullanımı konusunda bir kanunun çıkarıldığını anımsatan Akdağ, ''Türkiye'de sigarayı bırakmakla ilgili bir pozisyon almış durumdayız, bununla ilgili hükümet olarak destek veriyoruz ama bunların hepsinin üstünde vatandaşın bu işi sahiplenmesini sağladık'' dedi. 

SAĞLIK ÇALIŞANLARI VATANDAŞ İLİŞKİSİ

Sağlık çalışanları ve vatandaş ilişkisi konusunda yeni bir alan seçtiklerini belirten Akdağ, şunları kaydetti:

''Sağlık çalışanları ile vatandaşın arasındaki ilişkinin iyileşmesini istiyoruz. Uzmanlarımız, 'Sevgi en iyi ilaçtır' sloganını seçtiler. Türkiye'de, sağlık profesyonellerinin sayısı maalesef yetersiz dolayısıyla iş yükleri çok fazla.

Biz de istiyoruz ki bütün vatandaşlarımız bütün sağlık hizmetlerinden kolayca yararlansın. Bu iş yükü fazlalığı dolasıyla sağlık çalışanları ile vatandaş arasında gerginliğe varabilen olumsuzlukların gelişme riski var.

Bunu bazen yaşıyoruz. Her iki tarafın da birbirini anlayışla karşılamasını sağlayacak bir ortak zemin oluşturmak üzere bu kampanyayı yürütüyoruz.''

ŞİŞMANLIKLA MÜCADELE İÇİN KAMPANYA

Akdağ, ''Dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de artık şişmanlık ve hareketsizlik, en büyük halk sağlığı sorunu haline geldi. Bunun için de yeni bir kampanya başlatacağız'' dedi.

Bakan Akdağ, ''Türkiye'de 2006 yılında 15 yaş üstü nüfusun yüzde 33,6'sı sigara kullanıyordu. 2010'da bu oran yüzde 27,1'e geriledi. Türkiye'de son yıllarda, 100 milyar tanenin altında sigara içilmesine tanık olamamıştık. 107 milyara kadar çıkmıştı. 2010 yılında şükürler olsun 93 milyar tane sigara tüketildi. Bu 93 milyarı daha da aşağı çekeceğiz'' diye konuştu.

Akdağ, bireyin kendi sağlığının farkında olması konusunun, Sağlık Bakanlığının bugün için en önemli hedeflerinden biri olduğunu belirtti.

Türkiyede sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranının 2003 yılı sonunda yüzde 39 olduğunu anlatan Akdağ, 2010 yılı sonunda yapılan memnuniyet anketinin, bu memnuniyetin yüzde 73'e ulaştığını gösterdiğini kaydetti.

Pittsburg Üniversitesinden Dr. Carl Fertman konuşmasının ardından Bakan Akdağ'a plaket verdi.

HABER 7