12 YILLIK ZORUNLU EĞİTİME HAYIR!
12 Yıllık Zorunlu Eğitime Hayır,8 Yıllık Kesintisiz Eğitimin Sonlandırılmasına Evet.
Bu günlerde zorunlu ilköğretimin 4 + 4 yıl olarak iki kademe halinde uygulanacağı orta öğretiminde 4 yıl zorunlu hale getirileceği Böylece sistemin 4 + 4 + 4 şeklinde 12 yıl olarak uygulanacağı ve “temel eğitim” olarak isimlendirileceği tartışılıyor.
28 Şubat artığı Zorunlu Kesintisiz Eğitim Bu Milletin Çocuklarına zorla Deli Gömleği Gibi Giydirildi.
Bilindiği üzere 28 Şubat sürecini müteakiben 16 Ağustos 1997’de TBMM tarafından büyük tartışmalar sonucunda kabul edilen ve 17 Ağustos 1997 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimden sonra başta İmam-Hatip Liseleri olmak üzere meslek liselerinin orta kısımlarının kapatılması ve 1998 yılında yine meslek liselerine dayatılan katsayı uygulaması gençlerimize zorla deli gömleği gibi giydirildi. Bu uygulama neticesinde 10 binlerce gencimiz lise öğreniminden vazgeçti,10 binlercesi üniversite öğrenimini yabancı ülkelerde tamamlamak zorunda kaldı. Velhasıl geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin gelecekleri çalındı. Hayatları karartıldı.
Amaç Eğitimde Kaliteyi Artırmak Değil, İmam-Hatip Neslinin Kökünü Kurutmaktı.
Amaç eğitim öğretimi kaliteli hale getirmek değildi, Kur’an kurslarına kayıt yaptırabilmek için 8 Yıllık ilköğretim mezunu olma şartının getirilmesi, ve İmam-Hatip-Liselerinin orta kısımlarının kapatılması ve meslek liselerine üniversiteye geçişte katsayı uygulanması ile bu neslin kökünü kurutmaktı. Bu uygulamanın tek başına İmam-Hatip-Liselerine yönelik olarak yapılması milletin büyük tepkisine sebep olacaktı. Onun için bu tepkiyi göze alamayan zihniyet meslek liselerini İmam-Hatip-Liselerine kurban etti. Neticede halk çocuklarını üniversiteye taşıyamayan bu okullardan öğrencilerini çektiği gibi yeni öğrenci kayıtları da yapılamadığı için bu okulların bir kısmı kapandı bir çoğu da kendi kendine kapanma noktasına geldi.Endüstri Meslek liselerindeki araç gereçler, atölyeler çürümeye terk edilerek trilyonlarca değerdeki milli servet heba edildi.
Bir Asra Yakın Zamandan Beri Çocuklarımız Kobay Olarak Kullanılmıştır.
Şimdi aradan 14 yıl geçtikten sonra bu yanlıştan vazgeçmek amacıyla tekrar bir sistem değişikliğine gidiliyor. Kasten uygulanan 8 yıllık kesintisiz eğitim yanlışlığından vazgeçilerek 12 yıllık zorunlu eğitim düzenlemesine geçiliyor. Uygulanan mevcut sistemin yanlışlığında şüphe yoktur. Getirilecek sistemin doğruluğunu yanlışlığını tartışmadan önce ifade edilecek tek şey neredeyse bir asra yakın zamandan beri bu milletin çocuklarının kobay olarak kullanıldığı gerçeğidir. Ne yazık ki bu güne kadar insanımızın kültür yapısına, eğitimin gerçeklerine, evrensel doğrulara uygun köklü, kalıcı bir eğitim sistemini ortaya koyacak çalışma yapılmamıştır. Her zaman eğitimimiz ya vesayete, ya da siyasete yada şahsi çıkarlara kurban edilmiştir.
12 Yıllık Zorunlu Eğitime Geçilmesi, Daha Vahim Sonuçlar Doğurabilir
Öteden beri özellikle İmam-Hatip Liselerinin ve diğer meslek liselerinin orta kısımlarının tekrar açılması en büyük arzumuzdur. Geldiğimiz şu noktada İmam-Hatip Lisesi ve diğer meslek liselerinin orta kısımlsrının açılmasına imkan sağlayacak yeni düzenleme yapılırken 28 Şubat artığı, 8 yıllık kesintisiz eğitimi sonlandırma veya 28 Şubat’ın rövanşını alma gibi mülahazalara gerekçe sayılarak tekrar 12 yıllık zorunlu eğitim dayatması yeniden tartışmaları beraberinde getirecektir. Ne olursa olsun bu millet adı zorunlu olan dayatmalardan çok çekmiştir. Yeni düzenlemenin yürürlükte olan mevcut düzenlemeden daha ağır sonuçlar doğuracağını şimdiden haber vermek isteriz.
Eğitim Sistemimiz Zaman ve İnsan Harcama Makinesi Olmaktan Kurtarılmalıdır.
Kesintisiz adı verilen 8 yılını aynı okulda tamamlama zorunluluğu getiren ve meslek liselerinin orta kısımlarının kapanmasını beraberinde getiren, üniversiteye girişlerde haksızlıklara sebep olan sistemin mahzurlarını bizzat yaşayarak öğrendik. Şimdi de lise öğrenimini zorunlu hale getirecek düzenleme ile eğitim sistemimiz zaman ve insan harcama makinesine dönüştürülecektir.
Okuma Kabiliyeti ve Becerisi Olmayan Öğrencileri Zorla Okulda Tutmanın Mahzurları Bireysel ve Kurumsal Zararları Hesap Edilmelidir.
Sütten ağzımız yandığı için yoğurdu da üfleyerek yemeye çalışıyoruz. Aklımıza;
1- 4 yıllık ilk öğretimden sonra 4 yıllık orta öğretime hazırlık ve yönlendirme eğitimi aynı okul çatısı altında mı yapılacaktır?
2-İmam-Hatip Lisesi, Endüstri Meslek, Kız Meslek ve Ticaret Meslek Liseleri gibi Meslek liselerinin orta kısımlarının açılması sağlanacak mıdır?
3-Meslek liselerinin orta kısımları için özel müfredat düzenlemesi yapılacak mıdır?
4-Birinci 4 yıllık ilköğretimden sonra veya 2.ci 4 yıllık orta öğretime hazırlık ve yönlendirme eğitimi ile son 4 yıllık zorunlu orta öğrenimini açık ilköğretim, açık orta öğretim ve açık liselerde tamamlama imkanı tanınacak mıdır?
5-Öte yandan Kur’an Kurslarında öğrenim görme veya hafızlık yapma isteğinde olanlar için her hangi bir formül düşünülmüş müdür?
6-İlk ve orta öğretime hazırlık dönemlerinde tek tip kılık kıyafet dayatması sonlandırılacak mıdır?
7-. Karma eğitim ile ilgili sıkıntılar ortada iken karma eğitim dayatmasına devam edilecek midir?
8- İkinci 4 yıllık temel ve yönlendirme eğitiminden sonra okumak istemeyen veya okuma kabiliyeti ve becerisi olmayan öğrencileri zorla okulda tutmanın mahzurları enine boyuna tartışılmış mıdır?
9-Lise öğrenimine başlayıp tamamlamayanlar ve tamamlayamama sebepleri araştırılmış mıdır? ? Araştırıldı ise olumsuzlukları ortadan kaldıracak çözümler belirlenmiş midir.? Gibi bir sürü soru takılıyor.
4+ 4 yıllık Orta Öğretime Hazırlık Dönemleri ile Orta Öğretim Dönemi Kesintisiz ve Zorunlu Olmaktan Çıkarılmalıdır,
Bu soruların ışığı altında düşüncelerimiz özetle şunlardır:
4 yıllık ilk öğretimden sonra 4 yıl ortaöğretime hazırlık eğitimi isteyenler için meslek liselerinin orta kısmında tamamlama imkanı sağlanmalı kısaca meslek liselerinin orta kısımları açılmalıdır. Ayrıca meslek liselerinin dışında da ikinci 4 yıllık orta öğretime hazırlık ve yönlendirme eğitimi kesinlikle ayrı mekanlarda yapılmalıdır.
Son 4 yıllık dönemde genel lise ile meslek liseleri arasında geçişe imkân tanınmalı, ve yine son 4+ 4 yıllık orta öğretime hazırlık ve yönlendirme dönemleri ile orta öğretim dönemi kesintisiz ve zorunlu olmaktan çıkarılmalıdır. 2.ci 4 yıllık dönem illa zorunlu kılınacaksa Kur’an Kursları bu dönemin içinde mütalaa edilmeli, diploma alabilmeleri için kültür derslerinin açık İlköğretim okullarından alınması yolu açılmalıdır.
Bu Dönemlerin Yaygın, Örgün ve İnteraktif Olmak Üzere Çeşitli Esnek Eğitim Modelleri ile Tamamlanması Sağlanmalıdır.
Birinci 4 yıllık ilköğretimden sonra ikinci 4 yıllık orta öğretime hazırlık ve yönlendirme eğitimini açık ilköğretim,açık orta öğretim ve açık liselerde tamamlama imkanı tanınarak , orta öğretime hazırlık ve orta öğretim dönemlerinde yaygın, örgün, interaktif olmak üzere çeşitli eğitim seçeneklerini içine alan esnek bir eğitim modeline geçilmelidir.
Karma Eğitim Dayatmasına Son Verilmelidir.
Karma eğitime bir dayatma olarak devam edilmekten vazgeçilmeli, isteyenin çocuğunu kız okulunda, isteyenin ise erkek okulunda okutulabileceği seçenek sunulmalıdır. Özellikle kız ve erkek okulları konusunda özel okullar teşvik edilmelidir.
4 yıllık Orta Öğretimin Zorunlu Hale Getirilmesi Şiddet Körükleyecektir.
4 yıllık orta öğretimin zorunlu hale getirilmesi halinde, hiç sınıf tekrarı yapmayan bir öğrenci 18, sınıf tekrarı yapanlar ise 19-20 yaşına kadar okulda tutulacaktır. Bu durum okul disiplinini başarısını olumsuz yönde etkileyeceği gibi şiddeti de körükleyecektir.
Mevcut durumda bile lise öğrencilerinin okula devam etmedikleri, okula devam etmemek için etik olmayan yollara başvurdukları, hasta olmadıkları halde rapor almaya tevessül ettikleri bu sebeple hem kendileri, hem de aileleri yalan ifadeler kullanmak zorunda kaldıkları açık bir gerçektir. Bir taraftan öğrencilere dürüstlük aşılanmaya çalışılırken öte yandan sahtekarlığın yolları bizzat eğitimciler ve yöneticiler tarafından gösterilmektedir.
Liselerde Kredili Sisteme Geçilmeli, Öğrencilerin 2,5 Yılda Mezun Olmaları Sağlanmalıdır.
Tartışmaya açık olmakla birlikte devlet okullarından alınan bilginin yeterli olmadığı konusunda yaygın bir kanaatin olduğu bu bilgi eksikliğinin özel dershaneler yoluyla giderilmeye çalışıldığı bilinen bir durumdur. Böyle olunca öğrenci sanki iki okulda öğrenim yapma zorunda kalıyor. Ekonomik açıdan özellikle birden fazla çocuğu olan velileri, psikolojik açıdan da öğrencileri yıpratmaktadır. Halen Milli Eğitim Bakanlığının gözetim ve denetiminde çalışan özel dershanelere özel okul statüsü kazandırılmalı, böylece öğrenciler ve veliler çift okul sarmalından kurtarılmalı,para,emek ve zaman israfının önüne geçilmelidir.
. Ayrıca liselerde kredili sisteme geçilmeli,öğrencilere en erken 5 dönem veya 2,5 yılda lise öğrenimini tamamlama imkanı tanınmalıdır. Son sözümüz Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda lehte ve aleyhte yazılan, çizilen, söylenen her görüşü dikkate almalıdır.