ZORUNLU BAĞIŞ!

ZORUNLU BAĞIŞ!

Atalarımız çok akıllıymış paranın kaynağına yakın olmak gerektiği ile ilgili; “Bal tutan parmağını yalar”, “ Fakirin başucunda duracağına zenginin ayakucunda dur”,“Suyun başında ol” gibi güzel atasözü ve deyimleri söylemişler. İyi de etmişler. Gelelim bunun eğitim camiasını ilgilendiren kısmına…

       Her sene kayıt zamanı Milli Eğitim Bakanlığı’ ndan gönderilen yazılar ve genelgeler havada uçuşur . Televizyonlara demeçler verilir, kayıt yaptıracak veliler uyarılır “aman okullara bağış adı altında para vermeyin isterlerse bize bildirin” vs. Şikayet edilenlere ne yapıldığını veya yapılmadığını yazmayacağım çünkü o ayrı bir makale konusudur.  Yazımızın konusu okulların, milli eğitimlerin ve bağlı kurumların (Halk Eğitim Merkezi, Mesleki Eğitim Merkezi ) mali işlemlerini nasıl yürüttükleri ve yıl boyu elektrik, su, yakacak, telefon, internet hizmeti, temizlik hizmeti, temizlik malzemesi, küçük onarım (cam kırılması, kapı kolu, menteşe, priz, sifon pimi, ampul değişimi, musluk tamiri v.b), bilgisayar ve fotokopi bakımı ile onarımları, kırtasiye giderleri, bahçe düzenlemesi, pencere izolasyonu, kütüphaneye kitap almak, süreli yayınları takip etmek gibi harcamalarını nasıl karşıladıklarını irdelemek. Çünkü bu konularda kamuoyunun yeterli bilgisi olmadığını düşünüyorum. Hatta yöneticilik yapmamış veya idare ile yakın ilişki kurmamış çoğu öğretmenimiz de bu harcamaların kaynaklarından habersizdir.

       Milli eğitim okul ve kurumları nerelerden ödenek isteme yoluyla kaynak sağlar? İlköğretimlerden başlayarak inceleyelim: İlköğretim okullarına ait elektrik, su, yakıt,  temizlik malzemesi, küçük onarım (cam kırılması, kapı kolu, menteşe, priz, sifon pimi, ampul değişimi, musluk tamiri, pencere izolasyonu v.b), bilgisayar ve fotokopi bakımı ile onarımları, kırtasiye giderleri, için il/ilçe milli eğitim müdürlüklerine bütün ilköğretim okullarına harcanmak üzere İl Özel İdare hesaplarından ödenek aktarılır.  Genellikle elektrik, su, yakıt, telefon, internet hizmeti için aktarılan ödenekler bütün ilköğretim okullarına yeter. Ancak temizlik malzemesi, küçük onarım (cam kırılması, kapı kolu, menteşe, priz, sifon pimi, ampul değişimi, musluk tamiri, pencere izolasyonu v.b), bilgisayar ve fotokopi bakımı ile onarımları, spor harcamaları, kırtasiye giderleri, için aktarılan ödenekler bütün okulların bir yıllık harcamalarına yetmez ve eksikliklerin bir şekilde karşılanması gerekir. İşte burada devreye Okul Aile Birlikleri girer. Birlikler geri kalan harcamaları yapmak için finansal kaynaklar bulmalıdır. Bu kaynakların başında da velilerden gelen bağışlar ve kantin kirası yer alır. Kermesler, çay toplantıları, yardım yemekleri, geziler de para bulmak için Okul Aile Birliklerince kullanılan yöntemlerdir. Belediyelerden istenen destekler ile Kaymakamlıkların Köylere Hizmet Götürme Birliklerinden karşılanan bazı küçük onarımlar vardır. İl/ilçe milli eğitim müdürünün, okul müdürünün, öğretmenlerin ikili ilişkileriyle sağlanan bazı ayni ve nakdi yardımlar da okullar için ilaç yerine geçmektedir.

       Ortaöğretim okullarında durum biraz daha karışıktır. Bu okulların elektrik, su, yakıt, telefon, internet hizmeti için ödenek Bakanlıktan gelir. Ancak diğer harcamalar için ödenek gönderilmesi okulların bağlı bulundukları genel müdürlüklere göre farklılık göstermektedir. Genel Liseler bu konuda en mağdur olan gruptur. Çünkü sayıları fazladır bu sebeple aktarılan ödenek yetmemektedir. Gerçi diğer okullara  da gerekli tüm harcamalar için ödenek gönderilmiyor ya  da az gönderiliyor ya neyse!! Ayrıca tüm okul ve kurumlardan sorumlu il/ilçe milli eğitim müdürlüklerinin ödenekleri de okullardan farklı değildir.  Onlar da az veya hiç gelmeyen ödeneklerle çoğu hükümet konağı içinde dar alanlarda ve yetersiz personelle hizmet vermeye çalışmaktadır.

       Peki bağışlar olmazsa ne olur? Başta okul idareleri hem velilerle hem üst amirleri ile hem de okulun öğretmenleri ile karşı karşıya kalır. Veliler çocuklarının sıcak, ferah, temiz, düzenli sınıflı okullarda, eksiksiz atölye ve laboratuarlarda para vermeden okumalarını isterler; öğretmenler ders verme dışında parasal konularda öğrenci ve velileriyle karşı karşıya gelmemek isterler; Üst yöneticiler de okulların sorunsuz eğitim-öğretim yapmalarını isterler. Aslında herkesin isteği ortak ve çözüm ise, yeterli ödeneklerin Milli Eğitim Bakanlığı’ nca her okul ve kuruma sağlanması ile bulunacaktır. İşte burada suyun başı meselesi ön plana çıkmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’ nın mali iş ve işlemlerini yürütenler ödenek dağılımlarını daha istikrarlı; sık sık denetlemeden geçirerek paylaştırmalı ve tam şeffaflık sağlanmalıdır. Gerçi son iki yılda Bakanlığımızın bu konuda güzel çalışmaları vardır. Henüz işlevini tam olarak yerine getiremese de TEFBİS uygulaması (Türkiye’ de Eğitimin Finansmanı ve Eğitim Harcamaları Bilgi Yönetim Sistemi); Dayanıklı Taşınır Modülü’ nden yapılan TİF demirbaş eşya kayıt işlemleri (Taşınır İşlem Fişi)  gibi.

      Sonuç olarak halihazırdaki ödenek uygulamalarıyla okullar bir şekilde bağış yoluyla para toplamak zorundadır. Bağış istenmesini engellemek için: Milli Eğitim Bakanlığı genel bütçeden daha fazla pay almalıdır. Bakanlık genel müdürlüklere ayrılan bütçeleri yeniden değerlendirmelidir. Okulların yardımcı hizmetler personeli ve memur ihtiyaçları Bakanlıkça karşılanmalıdır. Okul yönetimleri ve okul aile birlikleri muhasebe işlemleri, gönderilen ödenekler ve alınan bağış, kira vs harcamaları bakımından önce uzman kişilerce eğitilmeli ve periyodik olarak en fazla iki yılda bir mali işlemler konusunda uzman kişilerce denetlenmelidir. Zorla astronomik rakamlarda bağış isteyen cazibe merkezi okullar (özellikle büyük şehirlerdeki) kamu vicdanını rahatlatacak şekilde takibe alınarak zorla bağış almaları engellenmeli, kendi kayıt bölgesi dışından gelen öğrencileri kılıfına uydurarak kayıt yapmalarına ve buna sebebiyet verenlere başta veliler olmak üzere göz yumulmamalıdır. Bunun takibi için okullara gelen servis araçlarının güzergâhlarının incelenmesi bile yeterli olacaktır.

       Sözün özü devlette en önemli görevi yürüten, devasa büyüklükteki Milli Eğitim Bakanlığı’ mız her anlamda para suyunun en başlarında yer alıp bütçesini arttırmalı okul ve kurumların tüm ihtiyaçlarını karşılamalıdır. İşte o zaman “bağış aldın, verdin, zorladın, paraları nereye harcadın?”  tekerlemeleri anılarımızda kalacaktır.

 

 

                                                                                                               Nuray KABAŞ

      Datça İlçe Milli Eğitim Müdürü

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (6)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

MEB PERSONEL Haberleri