YÜREĞİMİZ İTALYADA YANDI
Müdür yardımcım Didem Hanımdan gelen acı acı çalan telefonundan öğrendim hain, acımasız ve insanlık dışı saldırıyı patlamanın ardından.
Canlar gidiyor ocaklar sönüyordu o an Ankarada.Şahadet şerbetini kana kana içenlerin mutlulukları ile hoş olan yüreğimi;sönen ocaklara düşen ateşin koru sardı.Yürek sızım sızladı yaralıların ateşi ile.
İtalyanın Venedik Şehrine bağlı Adrian kasabadındaki otelden hızlıca çıktım okula doğru,yarım saat sonra başlacak festivale hazırlıklar yapan daha patlamadan haberi olmayan öğrenci ve arkadaşlarıma .
Müdür yardımcım Ümit Bey "eğlence kısmıda olmayacağız " dediğimde tereddütsüz aynı hassasiyeti gösterdi benimle .İtalya koordinatörü Barbara Dalla Vİlla'ya olayı anlattığımızda biraz sonra başlayacak olan festivalin dans ve eğlence kısmında olmayacağımızı belirtiğimde üzüntüsü her halinden belli olan ama o üzüntünün katılamayacağımızdan mı yoksa üzüntümüze ortak olduğundan mı olduğunu anlayamadığım haliyle"teröre en büyük tepkinin var olan akışın devam etmesi ile vereceğini diğer kordinatörlerle birlikte katılmamız gerektiğini "söylediğinde "aynı hassasiyeti taşımadığımızı birde gayri ihtiyari öğrencilerimize soralım"dedim.
Eyvah ben ne yaptım dedim içimden.Ankara yangın yeri yürekler yanıyor ben öğrencilerime soruyorum.Ya ortamın güzelliğinden ve olayın uzaklığından etkilenip "aylardır çalıştık çabaladık katılalım müdürüm"derlerse ne yaparım ben o zaman. sormasaydım müdürüm ne istersem o olur deyip direk iptal etseydim diye düşündüm bir an kendi kendime.
Öğrencilerimiz Işıl, Helin ve Macide ile birlikte boş bir sınıfta toplanarak "Ankarada çok büyük bir patlama olduğunu festivalin dans ve eğlencesine katılıp katılmamaları konusunda ne karar verirseniz saygı duyacağım"dediğim an 29 yıllık meslek hayatımın en büyük gururunu yaşadım müdür yardımcım Ümit Beyle birlikte.
Işıl ağlar,Helin ağlar,Macide ağlar biz ağlarız ."Ankarada yürek yanarken nasıl eğleniriz müdürüm "diyen öğrencilerim öyle bir gurur verdiler ki ...
Patlamadan bir saat geçmişti İtalyada hemen program başlatacaktı açılış konuşmaları vardı en arkaya geçtik.Öğrencilerime göz yaşlarınızı saklayın görmesinler güçlü olalım dedim .
Barbara açılış konuşmasını yapıyordu konuşması titrekti anlamıyordum İtalyanca idi ,hoş ya anlasamda duymuyordum Aklım ,ruhum,ben Ankara da idim olmam gereken yerde olmam gerekenlerle....
Bir an herkes ayağa kalktı ne oluyor dedim aman Yarabbi Ankara için ayakta idik ,iki dakikalık saygı duruşuna kaldırmış Barbara tüm salonu ;gelde gözyaşlarına hakim ol Asıl erkekler ağlar.Ankara yanıyor İtalya ağlıyor.
Işılın durmuyor göz yaşı kendimi unuttum ona teselli vermeye çalışırken bir baktım sağıma soluma öğrencilerin evlerindeki kaldığı arkadaşlarıda gelmiş sarılıyorlar teselli veriyorlar.
Helede Işılın kaldığı evin annesi sardı sarmaladı Işılı birde üç-dört yaşında küçük çocukları var susturmak ne mümkün kendimizi unuttuk Ümit Beyle ona teselli vermeye çalışıyoruz bilmediğimiz dille.Işıl ablasının üzüntüsünü üzüntü yapmış kendine.
Nasıl gururlanmamayım.Vatan yanarken uzakta yanan yüreklere sahip böyle öğrencilerim varken.Teşekürler onları yetiştiren ailelerine,Teşekürler Barbara Dalla Villa samimi duygularla biz olarak aynı acıyı hissetiğin için,Teşekkürler acımıza ortak olan dünya dostları,
Adnan POLAT
Kavaklıdere Orta Okulu Müdürü