OECD'nin 2014'te açıkladığı 'Dünyada Eğitime Bir Bakış' raporuna göre, yurtdışında eğitim alan öğrenci sayısı 1975'te sadece 800 bin iken, 2012'de 4 milyon 500 bini buldu. Sayı her yıl daha da artıyor. Artık öğrenciler, ön lisans ve lisans eğitimi almak için dünyanın dört bir yanına yayılmış durumda. Yurtdışında eğitim alan öğrencilerin yüzde 53'ü Asyalı, yüzde 23'ü ise Avrupalı. En çok da Çinliler eğitim için yurtdışına çıkıyor. OECD ülkelerine yüksek öğrenim için gelmiş toplam yabancı öğrencilerin yüzde 22'si Çinli. Onu yüzde 5.8 ile Hintliler izliyor. Türkiye'den giden öğrenci oranı ise yüzde 1.1. Japonya ile aynı sırada yer alıyoruz. Peki, bunca öğrenci daha çok hangi ülkelere gidiyor? Çekim merkezi olan ülkelerin başında tabii ki, Avustralya, Kanada, Fransa, Almanya, İngiltere ve ABD geliyor. Dolaşımdaki öğrencilerin yüzde 50'si bu altı ülkede eğitim hayatlarını sürdürüyor. OECD ülkelerinin yabancı öğrencilerin eğitimindeki toplam payı ise yüzde 75. Ancak son yıllarda bunda düşüş yaşanıyor. Örneğin, 15 yıl önce pazarın yüzde 23'ünü elinde tutan ABD, 2012'de yüzde 16'ya geriledi. Almanya ve Fransa da kayıp yaşayan ülkeler arasında. Almanya'nın yüzde 9'luk payı yüzde 6'ya indi. Fransa'nın ise yüzde 7'den 6'ya düştü. Yükseköğretimde ortaya çıkan 'yeni oyuncular' eskilerin payını her geçen yıl biraz daha eritiyor. İşte rakamların ışığında yükseköğretimde 'ben de varım' diyen ülkeler.
Yeni Zelanda
Hafife alınamayacak kadar çok gelişmiş bir ada ülkesi, Yeni Zelanda. OECD verilerine göre 2000'de yüzde 1'i bulmayan uluslararası öğrenci pazarındaki payını 2012'de yüzde 2'ye çıkarmayı başardı. Ülkelerin yükseköğretim ekonomileri üzerine çalışmalar yapan ICEF Monitor'e göre ülkede 110 bin uluslararası öğrenci eğitim alıyor. Bu sayı her geçen sene katlanarak artıyor. Sadece 2013'ten 2014'e ülkedeki uluslararası öğrenci oranı yüzde 13'e yükseldi. Yükseköğretimdeki avantajları ona güç katıyor. En büyük kozu ise ülke dilinin İngilizce olması. Bu başlı başına çok önemli bir unsur. QS ve The Times Higher Education (THE) gibi yükseköğretim derecelendirme kuruluşlarının öne çıkarttığı iki üniversite ile uluslararası öğrencileri cezbediyor. Bunların başında THE'nın 2015-2016 sıralamasında 82'nci sıraya yerleştirdiği Auckland Üniversitesi yer alıyor.Toplamda 42 bin öğrencisinin 6 bini uluslararası gençlerden oluşuyor. Üniversite THE'nın son güncel sıralamasında uluslararası görünürlük kriterinde 90.5 almayı başardı. İkinci öne çıkan üniversite ise Otago. THE'nın 2015-2016 sıralamasında 173'üncü olan üniversite, uluslararası görünüm skoruyla ön plana çıkıyor. THE'daki bu kritere ait puanı 89.9. Yeni Zelanda uluslararasılaşmaya o denli önem veriyor ki, kayıtlı üniversitelilerin yüzde 16'sı uluslararası öğrencilerden oluşuyor. Ülkenin diğer avantajı ise Auckland, Wellington, Christchurch, Dunedin gibi öğrenci dostu, yüksek yaşam kalitesi sunan şehirlere sahip olması. Dünya şehirleri arasında yapılan Mercer Yaşam Kalitesi 2015 sıralamasında, Auckland'ın en yaşanabilir 3'üncü şehir olduğunu da hatırlatalım.
İrlanda
Dünyanın en büyük yurtdışı eğitim pazarı İngiltere'nin komşusu. En önemli avantajı kuşkusuz İngilizce. Nüfusun sadece yüzde 5'i İrlandaca konuşuyor. Üniversitede derslerin neredeyse hepsi İngilizce. İrlanda Eğitim ve Yetenekler Bakanlığı'nın 2012 verilerine göre, uluslararası öğrenci sayısı 32 bin. Bu öğrenciler ülke ekonomisine 1 milyar euroluk katkı sağlıyor. En önemli yükseköğretim kurumu Trinity College Dublin, THE Dünya Üniversiteleri Sıralaması 2015-2016'da 160'ıncı oldu. 1592'de Kraliçe Elizabeth'in kurduğu üniversite, Samuel Beckett, Edmund Burke ve Mary Robinson gibi yazar ve bilim insanlarıyla biliniyor. Hükümet eğitim pazarında yer almak için üniversitelere milyonlarca dolarlık yardım fonu sağlıyor. Son 10 yılda özellikle Hindistan'dan birçok burs ve kolaylıklarla öğrenci çekiyor. Öncü üniversitelerinde İngilizce hazırlık programlarını ABD, Kanada ve İngiltere'ye göre çok daha uygun fiyata sunuyor. Öğrenciler, IELTS ve TOEFL gibi sınavlara hazırlanıyor.
Rusya
Yükseköğretim pazar payını OECD ülkeleri dışında en çok artırmayı başaran ülke. 2000'de yüzde 2 civarındaki pazar payını, 2012'de yüzde 4'e çıkardı. OECD raporda İngiltere ile birlikte Rusya'nın gelişimine de dikkat çekiyor. Rusya üniversiteleri uluslararasılaşmaya önem veriyor. Dört lider üniversite bu soğuk ve geniş ülkede eğitim almak isteyen uluslararası öğrencilerin dikkatini çekiyor: Lomonosov Moskova, Saint Petersburg ve Novosibirsk Devlet üniversiteleri ile Bauman Moskova Devlet Teknik Üniversitesi. Özellikle BRICS ülkeleri arasında yapılan sıralamalarda başarılarıyla ön plana çıkıyorlar. THE'nin BRICS ve Yükselen Ekonomiler Sıralaması 2015'te Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi 5'inci sırada yer aldı. Yükseköğretimde uluslararası öğrencilerin oranı yüzde 2. En çok da Finlandiya, Estonya, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Norveç'ten öğrenci geliyor. Türki Cumhuriyetler'deki öğrencilerin tercihinde de Rusya hala ilk sırada. Yükseköğretim kurumları özellikle kimya, nükleer enerji ve fizik alanında adından söz ettiriyor.
Singapur
Bu küçük ülkede eğitim bir mucize. 'Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı PISA 2012'de matematikte 2'nci, fen bilimleri ve okuma testlerinde 3'üncü olan Singapur,15 yaş düzeyindeki bu başarısını yükseköğretimde de sürdürüyor. THE Asya Üniversiteleri Sıralaması 2015'te ilk 10'a teknoloji, mühendislik ve inovasyon odaklı iki üniversitesini sokmayı başardı. Ulusal Singapur Üniversitesi (NUS) ve Nanyang Teknoloji Üniversitesi ülkenin yükseköğretim atılımında liderliği üstleniyor. 6 milyonluk nüfusuyla Çin ve Japonya gibi devlerle Asya'da mücadele etmeyi başaran Singapur, bölgesinin yükselen yıldızı olarak gösteriliyor. İleri teknolojiye odaklanan 6 ulusal üniversite, bölgede gıpta ile takip ediliyor. Ayrıca Singapur İşletme Üniversitesi gibi belli alanlara odaklanan özel üniversiteler de var. 2014'te Singapur Eğitim Bakanlığı uluslararası öğrencilere, öğrenim ücretleri için 400 milyon dolarlık yardım yaptı. Yani ülkedeki yabancı öğrencilerin yüzde 52'si, büyük kısmı hükümet tarafından verilen burslardan faydalanıyor.
Güney Kore
Asya'nın ekonomik açıdan yükselen yıldızı Güney Kore, 2000'de uluslararası öğrenci pazarında hemen hiç payı yokken artık OECD tarafından yeni oyuncular arasında gösteriliyor. Son rakamlara göre ağırlıklı Çin'den olmak üzere 86 bin 878 uluslararası öğrenci, üniversite eğitimi alıyor. 2023'e kadar sayının 200 bine çıkarılması için hükümet üniversitelere daha fazla kaynak ayıracak. Vizelerdeki sınırlamalar kaldırılacak ve yabancı öğrencilere çalışma imkanı verilecek. Güney Kore, THE'nın Asya'nın En İyileri Sıralaması'nda ilk 10'da 2 üniversiteyle temsil ediliyor. Ülkenin en iyi yükseköğretim kurumu olarak gösterilen Seul Ulusal Üniversitesi, Asya'da 6'ncı, dünyada ise 85'inci sırada. THE Dünya Üniversiteleri Sıralaması'nda bu yıl Kore İleri Bilim ve Teknoloji Enstitüsü (KAIST) 148'inci, Pohang Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (POSTECH) ise 116'ncı oldu. İkisi de endüstriyle bağlantı kriterinde THE'dan yüz tam puan aldı. Samsung, Hyundai gibi Koreli teknoloji devlerinde çalışma hayali kuranlar, dünyanın dört yanından kapılarını çalıyor. Ülkede derslerin bazıları İngilizce veriliyor. Ancak hükümet daha çok öğrenci çekebilmek için özellikle mühendislik, fen, matematik ve teknoloji alanlarında İngilizce programların sayısını attırmayı hedefliyor.
Peki, Türkiye?
OECD 2014 verilerine göre, Türkiye'den gidenlerin uluslararası öğrenci pazarındaki payı yüzde 1.1. Ülkeye gelenlerin yükseköğretimdeki öğrenci toplamına oranı ise yüzde 1. YÖK'ün 2014 verilerine göre yabancı uyruklu öğrenci sayısı 48 bin 183. En çok Türkmenler eğitim almaya geliyor. Onu, Azerbaycan ve İran takip ediyor. 'OECD ülkeleri' arasından en çok uluslararası öğrenci yüzde 4.6 ile Avusturya'dan. Almanya ve Estonya'nın oranı yüzde 2.9; Macaristan'ın yüzde 2.7. Yükseköğretimde başı çeken ülkelerden biri olan ABD'den gelen öğrencilerin oranının yüzde 1.6, İngiltere'den gelenlerin ise yüzde 0.8 olduğu görülüyor. En çok tercih edilen alanlar ise yüzde 36 ile sosyal bilimler, işletme ve hukuk. Onu yüzde 21 ile beşeri bilimler, eğitim bilimleri ve sanat izliyor. Gelen uluslararası öğrencilerin yüzde 16'sı ise mühendislik tercih ediyor. Türk üniversiteleri uluslararası sıralamalarda da adını duyuruyor. Yükseköğretim derecelendirme kuruluşu The Times Higher Education Dünya Üniversiteleri Sıralaması 2015-2016'da büyük sıra kayıpları yaşansa da, BRICS ve Yükselen Ekonomiler gibi bölge sıralamalarında ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi genellikle ilk 20'de kendine yer bulmayı başarıyor. QS'in 'Yükselen Avrupa ve Merkez Asya 2015-2016' sıralamasında da 16 Türk üniversitesi yer aldı.