Sayı :2011/92 10/01/2011
Konu: Yardımcı Doçentlerin Özlük Haklarıyla
İlgili Büyük Sorunları
YÜKSEK ÖĞRETİM KURUMU BAŞKANLIĞINA
ANKARA
Üniversitelerde öğretim üyesi sıfatıyla çalışan yardımcı doçentler Türkiye'de görev yapan memurlar içersinde negatif ayrımcılığa uğrayan tek zümredir. Üniversitelerde öğretim üyesi dışındaki öğretim görevlisi, okutman, uzman (ve idari personel) gibi kadrolarda görev yapanlar 1. dereceye terfi edebilirken, yüksek lisans, doktora jürilerine giren, rektörlük seçimlerinde oy kullanma hakkına sahip olan ve yeni üniversitelerde bölüm kurma yetkisi kullanabilen yardımcı doçentler adeta cezalandırılırcasına 3. dereceden öteye gidememektedirler ve her 3 senede bir sözleşme yenilemek zorunda kalmaktadırlar. Bu ise onların bölüm başkanlarının altında ezilmelerine sebebiyet vermektedir. Öğretim üyesi sınıfındaki diğer kadroların hakkı neyse yrd. doç'lerin de aynı haklara sahip olmaları gerekmektedir. Dünyanın hiçbir çağdaş ülkesinde emek vererek doktora eğitimini tamamlamış insanlar cezalandırılmaz, tam tersine ödüllendirilir. Bu adaletsiz uygulamalar 28 yıldan beri tüm bilgilendirmelere rağmen görmezden gelinmektedir. Ayrıca alanlarında etkin çalışmalara imza atan yardımcı doçentlerin ÜDS ve KPDS gibi sınavlarla oyalanarak, bilimsellik adı altında mesleklerinden soğutulmaları ise ayrı bir garabettir. Şayet akademisyenlerin dil öğrenmeleri isteniyorsa bunun bir teşvik sistemiyle olması en uygun yoldur. Yoksa kadro dayatmalarıyla dil öğretilmez. Dil öğrenen akademisyenler ücret katkıları, jürilerde bulunma hakları gibi bazı pozitif ayrımcılıklarla teşvik edilebilir. Hele yabancı dil alanında çalışan akademisyenlerden dil şartı aranması, gerçekten de akla sığmamaktadır. Örneğin Alman Dili sahasında çalışan bir yrd.doç. Alman dilini ikinci bir dil öğrenerek, örneğin İngilizceden araştırarak mı öğrenecek. Bu daha zor bir yol değil midir? Dil alanında çalışan akademisyenlerimiz sırf ikinci bir yabancı dil öğrenmedikleri için boşu boşuna terfi ettirilmemektedirler. Ya da Türk Dili alanında çalışan bir yrd. doç. Türk dilini Fransızca öğrenerek mi araştıracak?
Ayrıca eski hükümetin doçent ve profesörlere ayrıcalıklı bir ücret artışında bulunurken yardımcı doçentleri bu kapsamın dışında bırakması ise adaletsizlik sözcüğünün karşılığı olarak lügatlere geçebilecek bir uygulamadır. Buna rağmen mütevazı bir memurun ücretiyle can siper hane bir şekilde yüksek öğretimde lisans, lisan üstü seviyede ders vermeye çalışan ve arta kalan zamanlarda bilme katkı sunmaya çalışan yardımcı doçentlerin emeklerinin kutsal ve takdire şayan olduğunu, öğretmenler gününde bile işitmeyen bu cefakar zümre, tüm bunlara rağmen, aziz vatanına olan derin bağlılığından dolayı inatla görevini sürdürmeye devam edecektir. Bundan hiç kimsenin şek ve şüphesi olmasın. Ancak gün geçtikçe ağırlaşan şartlar altında işinin hiç de kolay olmadığı da bilinmelidir. YÖK gibi güzide bir kurulun başında bulunan değerli insan sayın Prof. Dr. Yusuf Ziya ÖZCAN Bey'in adalet konusuna büyük bir hassasiyet gösterdiğine inancımız tamdır ve dolayısıyla da bizleri ümitlendirmektedir.
(Sonuç) Somut Talepler:
1.Yardımcı doçentlerin diğer öğretim üyeleri ve hatta öğretim elemanları gibi 1. dereceye yükseltilmeleri haklarıdır.
2.Yardımcı doçentler de diğer öğretim üyeleri gibi devamlı kadroda görev yapmaları gerekmektedir.
3. Yardımcı doçentler dil sınavlarıyla oyalanmadan alanlarında etkin çalışmalar yapmalar sağlanmalıdır.
4.Yardımcı doçentlerin ivedilikle ücretleri insanca yaşamayı sağlayan bir ücret seviyesine getirilmelidir.
Gereğini bilgilerinize arz ederim.
Oğuz YÜCEL
Genel Başkan