Yönetici Atama Bitti, Yer Değiştirme Verelim mi?

Eğitim İş kolundaki sendikalara çağrıda bulunarak, “Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Öğretmenlerin Atama Ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin bazı maddelerinin yargı kararıyla yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiş olması ve uygulanması sırasında karşılaşılan sorunlar ve bakanlığına gelen geri bildirimler dikkate alınarak ilgi yönetmeliğin bazı maddelerinde değişiklik yapılması yönünde çalışma yapılması düşünülmektedir.” Açıklamasıyla sendikalardan bu konudaki önerilerini istemektedir.

Demokratik açılım olması ve eğitim sendikalarının görüşüne başvurulması kadar güzel bir düşünce olamaz fakat gelelim madalyonun öbür yüzüne;

Bu kadar iyi niyetli bir şekilde öneri isteyen Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü 27/12/2007 tarihinde Öğretmenlerin İl İçi Yer Değiştirmeleri ile ilgili olarak Sıraların Çalıştırılması konulu 79360 Sayılı bir yazı yayınlamıştır.

Yazıda; yarıyıl tatilinde yapılması gereken Sıraların çalıştırılması İşlemleri yönetmeliğe aykırı olarak (Yönetmelikte sıraların Mayıs, Temmuz, Ağustos ve Yarıyıl Tatilinde çalıştırılması hükmü yer almaktadır.) kısıtlanmış ve sırada bulunan tüm öğretmenler yerine norm kadro fazlası ve uygun görülen kurumlara münhasır sıraların çalıştırılması emredilmişti.

Bu yazıya istinaden Türk Eğitim Sen tarafından dava açılmıştır. Danıştay 2.Dairesi konu ilgili olarak verdiği 2008/511 Esas numaralı dava dosyasına istinaden 20.05.2008 tarihinde verdiği kararda “Yürütmenin Durdurulmasına” karar vermiştir.

Bu kararı uygulaması gereken Milli Eğitim Bakanlığı 26/09/2008 tarih ve 88002 sayılı yazıile 2007 sıralarının çalıştırılmasını istemiştir. Yazı mağdur öğretmenlere ulaşmamıştır. Personel Genel Müdürlüğünün internet sitesinden duyurulmamıştır. Bu yazıda; “2007 sıraların çalıştırılması ile ilgili yayımlanan ilgi (a) yazı gereğince sıraya girdiği eğitim kurumunda alanında ihtiyaç olmasına rağmen eğitim bölgesinde norm fazlalığı olması nedeniyle sırası geldiği halde yer değiştirmesi yapılamayan öğretmenlerin başvurması halinde yer değiştirme isteklerinin yerine getirilmesi gerekmektedir.” İfadelerine yer verilmiştir.

Yazıda, yazının okul ve kurumlardaki öğretmenlere imza karşılığında duyurulması ibaresi bulunmadığından bu gelişmenin öğretmenlerden saklanmaya çalışıldığı akıllara gelmektedir. Ayrıca yazının neden Personel Genel Müdürlüğünün internet sitesinden duyurulmadığı da anlaşılamamaktadır.

Dolayısıyla mahkeme kararının gerekleri yerine getirilmemiştir. 2007 yılında yer değiştiren değiştirdiğiyle kalmıştır.

Gelelim 2008 yılına; Türk Eğitim-Sen 16/10/2008 tarih 935 sayılı yazı ile bakanlıktan 2008 yılı sıralarının çalıştırılmasını istemiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı bu yazıya; 31/10/2008 tarih ve 100979 sayılı yazı ile cevap vermiştir. Yazıda sıraları ne zaman çalıştıracağına dair bir açıklama getirmemiştir. 2008 yılında sıraları da bu zamana değin çalıştırılmamıştır.

Türk Eğitim-Sen 2008 yılı sıralarının çalıştırılması için yeniden yargıya başvurmuştur. Türk Eğitim-Sen den Yapılan açıklamaya göre bakanlık geri adım atarak sıraların çalıştırılması için İllere Yazı göndermiştir.

İşte madalyonun diğer yüzü; yönetmeliğe aykırı olarak sıralar çalıştırılmamaktadır. Burada akıllara şu soru gelmektedir. 2 yıldır sıraları çalıştırmayan Bakanlık acaba yeni hazırlayacağı yönetmelikte il içi sıraları kaldırmasın, oluşacak boşlukları doldurmak için valilikler gerekli önlemleri alır demesin eğer derse hiç şaşırmayın.

Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı yönetici atama yönetmelikleri yaklaşık 5 yıldır haklı gerekçelerle Danıştay tarafından iptal edilmektedir.

Eğitim Bir-Sen bu iptalleri sürekli “Eğitim Kurumu Yöneticileri Bakanlık-Yargı Kıskacında”
Eleştirmişler hatta “Danıştay'ın eğitim kurumu yöneticilik görevlerine ilişkin Yönetmeliklere ve bu Yönetmeliklere dayalı atama işlemlerine yönelik yürütmenin durdurulması kararlarıyla, sayısı on binleri bulan eğitim kurumu yöneticisi beklemedikleri bir yer değişikliği süreciyle karşı karşıya bırakılmış ve bu işlemlerin devamı niteliğinde olacak şekilde konuyla doğrudan ilgisi bulunmayan aynı sayıdaki öğretmenimiz de benzer bir yer değiştirme süreci yaşamak zorunda kalmıştır. Temel işlevi idari iş ve işlemlerin hukuki denetimini gerçekleştirmek olan idari yargı organlarının, vermiş olduğu kararlar ile sebep yönüyle olmasa dahi sonucu yönüyle bireyler açısından hukuka uygunluğu tartışılır durumlar oluşturması, idari yargının muhakeme usul ve sürecine ilişkin kapsamlı bir değişikliğin yapılması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu amaçla, yerindelik ve hukukilik denetimi arasındaki sınırları iyi çizilmiş ve nicel açıdan etkileri fazla olan dava konularını öncelikle ve süratle karara bağlamayı öngören, idari işlem niteliğinde karar verilmesi yasağını tereddüde yer vermeyecek biçimde açıklayan nitelikte bir idari yargılama usulü kanunu değişikliği de ivedilikle masaya yatırılmalıdır.” Şeklindeki açıklamalarıyla sorumlu olarak Danıştay'ı gördüklerini, idari yargılama usulü kanununun masaya yatırılması gerektiğini savunmuşlardır.

Ama yazılarının başlığı “Eğitim Kurumu Yöneticileri Bakanlık-Yargı Kıskacında” idi. Hani bakanlık işin neresinde? 5 yıldır yargının hiçbir uyarsını dikkate almadan yönetmeliklerin iptal edileceğini bile bile tekrar yönetmelik hazırlayan bakanlık, dava açan sendikaları kamuoyu önünde kötü göstermekte ve okul yöneticiliklerinin geçici görevlendirilmeyle yönetilmesinin yolunu açmaktadır.

Bakanlık yönetmelik değişiklikleriyle öyle bir iklim oluşturmuştur ki! Oluşturulan yönetici atama listelerine girmek için kapı kapı dolaşanlar, Geçici görevlendirilmesi iptal edilmesin diye torpil arayanlar, takdir ve teşekkür listelerine girmek için yarışanları mı? Dersin Milli Eğitim Bakanlığı Tarihinde ne bu kadar çok ödül ne bu kadar çok geçici görevlendirme görülmüş değildir.

Eğitim Bir Sen bu iklimden faydalanmasını bilmiş ve üye sayını yüzde 650 artırmıştır. Bu bir dünya rekorudur.

Şimdi aklımıza takılan soru şudur; bakanlık öğretmenlerin atama ve yer değiştirme yönetmeliğini değiştirerek yeni bir iklim oluşturma peşinde midir? Bekleyip göreceğiz.

Her şeye rağmen MEB Yönetici atamalarını yapmalı ve kaos ortamını bitirmelidir. Bu konuda da çıkardığı 2008/74 nolu genelgenin 1.maddesinde konuya ilişkin şu açıklamayı yapmıştır:
“1-İlgi (a) Yönetmelik hükümlerine göre her kademedeki eğitim kurumu yöneticiliklerinin atama yetkisi valiliklerde bulunmaktadır. Bu nedenle valilikler boş eğitim kurumu yöneticilikleri için duyuru yaparken, eğitim kurumlarının özellikleri ve eğitim-öğretimin aksatılmaması gibi hususları dikkate alarak yönetici atama işlemlerini bir an önce gerçekleştireceklerdir.
Atamaların bir an önce yapılması istenmektedir. Fakat gelin görün ki ortaçağ da olsanız daha hızlı atama yapabilecekken Erzurum Valiliğinin 28/11/2008 tarih ve 51888 sayılı yazılarındaki;

Atama takvimini incelediğimizde;
01/12/2008–31/01/2009 tam iki ay başvuru yapılacak

01/02/2009–20/02/2009 Başvuru ekranının İlçe M.E.M'ne gönderilmesi tam 20 gün sürecek

21/02/2009-07/03/2009 İlçe M.E.M'nin başvuru ekranını İl'e göndermeleri tam 15 gün sürecek

08/03/2009-15/06/2009 Müdür yardımcılığı müracaatlarının komisyon tarafından incelenmesi, değerlendirilmesi ve atamaların gerçekleştirilmesi Bu işlemler de tam 100 gün sürecek.
Toplamda 6 ayı bulan bir atama dönemi oluşmuştur bankalık bir an önce demiş. Erzurum bir an önceyi 6 ay Olarak Algılamıştır. Takdir kamuoyunun.
Eğitim Bir- Sen 5 yıldır yönetici atamalarının takdir ve teşekkür belgeleri ve amirin takdir puanı ile atanmasını öngörürken yeni yönetmelikte sadece atamaya yetkili makam tarafından verilen takdir ve teşekkür belgelerinin geçerli olacağından şimdi ise http://www.egitimbirsen.org.tr/detay.php?id=1016&cid=52 sınav esaslı yönetmelik istemektedir.

Bir an önce atamaların yapılması okul yöneticiliklerinin doldurulması anlamına gelmekteydi dolayısıyla da geçici görevlendirme ile yönetilen okullarda bakanlık eliyle meydana getirilen iklim değişecekti. Bu iklimin değişmesi bir takım çevrelerce istenmemektedir. Erzurum'daki Duyuru Skandalı olayın malumudur. Bakanlığın genelgesine rağmen 70'e yakın il duyuruya çıkmamıştır.


milliyet