Yükseköğretim Kurulu üyelerinin görevden alınması, istifası ve yeni atamalara dair çeşitli iddialar ileri sürülmekte ancak YÖK’ten kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik hiçbir açıklama yapılmamaktadır. Son on günde 20 kurul üyesinden 10 üyenin görevden alınması ya da istifa etmesi karşısında hiçbir açıklama yapılmaması, iddialardaki vahameti aşan boyutlar olduğu şüphesini oluşturmaktadır.
Kurul üyelerinin tartışmadığı ya da karar almadığı konularda imza atmaya zorlanmaları, görevden alınanların üniversite diplomaları için verilen denklik işlemlerinde rüşvet olayına karıştıkları, boşalan kadrolara TÜRGEV ve ENSAR vakfına yakın kişilerin atanarak yeni bir kadrolaşmaya gidileceği yönünde çeşitli iddialar bulunmaktadır.
Bilinmelidir ki söz konusu iddialar geçiştirilecek, unutturulacak ve üzeri kapatılabilecek iddialar değildir! Üstelik yeni rejimde, bakanlıkların ve YÖK gibi kurulların kendilerine gelen talimatlarla karar aldıkları herkesin malumudur. YÖK’ün antidemokratik yapısını sorgulamayanların, bir anda demokratik işleyişe sahip çıktıkları iddiası, kelimenin tam anlamıyla aklımızla dalga geçmek olacaktır.
Bu nedenle, üniversiteleri ve üniversite bileşenlerini yakından ilgilendiren böylesi bir konunun aydınlatılması bir gereklilik değil, zorunluluktur! YÖK’ün kaldırılarak, siyasal iktidardan değil, insandan toplumdan ve doğadan yana demokratik ve özerk üniversite anlayışının, üniversitenin her biriminde hayata geçirilmesinin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Eğitim Sen olarak YÖK’e çağrımız, yaşanan istifa ve görevden almaların gerekçe ve nedenlerini kamuoyuyla paylaşmasıdır.
Eğitim-Sen Genel Merkezi