Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, "Aslında hocaların saltanatı bitti. 'Ben doçentim, profesörüm...' Bunlar yok artık, söz gençlerin. O yüzden deniyor, gençleri eğitim öğretim planlamalarında merkeze alın. Gençlerin dilinden konuşamazsak onlara yaklaşamayız ve onlara değer katamayız." dedi.
Prof. Dr. Elmas, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) 2021-2022 Akademik Yılı Açılış Töreni'ne katıldı.
"Yükseköğretimde Değişim ve Akreditasyon" konulu sunum yapan Elmas, yükseköğretimin geleneksel olmaktan çıkarak farklı yönlere doğru gittiğine işaret etti.
Değişimin aslında Taş Devri'nden bu yana yaşandığını söyleyen Elmas, "Eğitim öğretimde 'Z kuşağı' dediğimiz gençler aslında yukarı evreye yakın bir evrede, yukarı doğru... Biz neredeyiz? Biz aşağılarda bir yerdeyiz. O zaman kimin değişmesi lazım burada? Gençler zaten değişmiş. Hocaların değişmesi lazım. Aslında hocaların saltanatı bitti. 'Ben doçentim, profesörüm...' Bunlar yok artık, söz gençlerin. O yüzden deniyor, gençleri eğitim öğretim planlamalarında merkeze alın. Gençlerin dilinden konuşamazsak onlara yaklaşamayız ve onlara değer katamayız." diye konuştu.
Hocaların bu değişime ayak uydurması gerektiğini, geleneksel usulle sınıflarda verilen eğitimin artık geride kaldığını dile getiren Elmas, "Duvarlar yıkıldı. Hepimiz bu etkinin altındayız. Gençler sınıfta bizi dinlerken bizden çok çok daha iyi Japonya'dan bir hocayı, Amerika'dan bir YouTube ya da İngiltere'den başka bir şeyi dinleyebilir. Buna mani bir şey yok ki. O yüzden biz bunları dikkate alarak asıl burada dönüşmesi gereken hocalar ve bizleriz. Eğitim de buraya doğru gidiyor." ifadesinde bulundu.
- "Biz cümle kurmakta, hedef belirlemekte dünyada en iyilerdeniz"
Bilgi yoğunluğunun temel insani değerlerle dengelenmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Elmas, şunları kaydetti:
"Değişimi iyi anlayabilirsek hiçbir şeye şaşırmazsınız. Yapay zeka 50 senedir var. Türkiye ne yapıyor bu alanda? Türkiye'nin bu alanda hedefleri var. 11. Kalkınma Planımızda bu değişimin cümleleri var. Biz cümle kurmakta, hedef belirlemekte dünyada en iyilerdeniz. Bizim sorunumuz bunları yapıp gözden geçirmemek. Zaten kalite de tam burası. Üniversitelerimizin de çok güzel stratejileri, hedefleri var, misyonu var. En kenardaki bir üniversitenin bile Oxford gibi hedefleri stratejileri var. Bizim kalite kurulu olarak yapmaya çalıştığımız üniversitenin özerkliğine, yapısına hiç dokunmadan bu hedeflerini yapıp yapmadığına bakan mekanizma kurmak."
Elmas, üniversitelerin, bir kalite ajansı gibi çalışması gerektiğini, bunun en önemli kriterlerden birinin de mezunların kolayca istihdam edilerek, dünyaya adapte edilmesi olduğunu anlattı.
Üniversitenin araştırma ve geliştirmede listede yukarı doğru ilerlemesinin de başarı göstergesi olduğunun altını çizen Elmas, "Bir üniversitemizi düşünün Türkiye'de 60. sırada. Başka bir sıralamaya bakıyorsunuz 10. sırada. Bazı sıralamaya bakıyorsun 90'da... Böyle bir şey olabilir mi? Bir üniversitenin bir mertebesi vardır. O yüzden bu sıralamaların büyüsüne kapılmadan kendi ürettiklerini ölçebilen bir mekanizmalar kurmak daha iyi bir şey. " değerlendirmesinde bulundu.
Yükseköğretim Kalite Kurulu olarak 110 parametrede üniversitelerle ilgili bir çalışma yaptıklarını ve bu hafta açıklayacaklarını belirten Elmas, "Herkese açık olacak. Bir kişi hoca, öğrenci olarak tuşa bastığında 6 yılda sizin gelişiminizi gösterecek ve Türkiye'de neredesiniz onu gösterecek. Sıralamada 6 senede değişiminiz nasıl, Türkiye'de neredesiniz?" diye konuştu.
OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, OMÜ'nün kalite yolculuğunda önemli bir durağa eriştiğini ifade ederek, "OMÜ'nün kurumsal kalitesi akredite edilerek tescillenmiş oldu. İlk adımdan bugüne kadar kaliteyi önemseyen ve gerçekleştirmek için çaba sarf eden bütün rektör ve hocalarıma teşekkür ediyorum." dedi.
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ise yeni akademik yıl açılışının hayırlı olması temennisinde bulunarak belediye üniversite iş birliğinde yaptıkları çalışmaları anlattı.
Konuşmaların ardından Elmas, Ünal'a "Akreditasyon Belgesi'ni sundu.
Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, "Aslında hocaların saltanatı bitti. 'Ben doçentim, profesörüm...' Bunlar yok artık, söz gençlerin. O yüzden deniyor, gençleri eğitim öğretim planlamalarında merkeze alın. Gençlerin dilinden konuşamazsak onlara yaklaşamayız ve onlara değer katamayız." dedi.
Prof. Dr. Elmas, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) 2021-2022 Akademik Yılı Açılış Töreni'ne katıldı.
"Yükseköğretimde Değişim ve Akreditasyon" konulu sunum yapan Elmas, yükseköğretimin geleneksel olmaktan çıkarak farklı yönlere doğru gittiğine işaret etti.
Değişimin aslında Taş Devri'nden bu yana yaşandığını söyleyen Elmas, "Eğitim öğretimde 'Z kuşağı' dediğimiz gençler aslında yukarı evreye yakın bir evrede, yukarı doğru... Biz neredeyiz? Biz aşağılarda bir yerdeyiz. O zaman kimin değişmesi lazım burada? Gençler zaten değişmiş. Hocaların değişmesi lazım. Aslında hocaların saltanatı bitti. 'Ben doçentim, profesörüm...' Bunlar yok artık, söz gençlerin. O yüzden deniyor, gençleri eğitim öğretim planlamalarında merkeze alın. Gençlerin dilinden konuşamazsak onlara yaklaşamayız ve onlara değer katamayız." diye konuştu.
Hocaların bu değişime ayak uydurması gerektiğini, geleneksel usulle sınıflarda verilen eğitimin artık geride kaldığını dile getiren Elmas, "Duvarlar yıkıldı. Hepimiz bu etkinin altındayız. Gençler sınıfta bizi dinlerken bizden çok çok daha iyi Japonya'dan bir hocayı, Amerika'dan bir YouTube ya da İngiltere'den başka bir şeyi dinleyebilir. Buna mani bir şey yok ki. O yüzden biz bunları dikkate alarak asıl burada dönüşmesi gereken hocalar ve bizleriz. Eğitim de buraya doğru gidiyor." ifadesinde bulundu.
- "Biz cümle kurmakta, hedef belirlemekte dünyada en iyilerdeniz"
Bilgi yoğunluğunun temel insani değerlerle dengelenmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Elmas, şunları kaydetti:
"Değişimi iyi anlayabilirsek hiçbir şeye şaşırmazsınız. Yapay zeka 50 senedir var. Türkiye ne yapıyor bu alanda? Türkiye'nin bu alanda hedefleri var. 11. Kalkınma Planımızda bu değişimin cümleleri var. Biz cümle kurmakta, hedef belirlemekte dünyada en iyilerdeniz. Bizim sorunumuz bunları yapıp gözden geçirmemek. Zaten kalite de tam burası. Üniversitelerimizin de çok güzel stratejileri, hedefleri var, misyonu var. En kenardaki bir üniversitenin bile Oxford gibi hedefleri stratejileri var. Bizim kalite kurulu olarak yapmaya çalıştığımız üniversitenin özerkliğine, yapısına hiç dokunmadan bu hedeflerini yapıp yapmadığına bakan mekanizma kurmak."
Elmas, üniversitelerin, bir kalite ajansı gibi çalışması gerektiğini, bunun en önemli kriterlerden birinin de mezunların kolayca istihdam edilerek, dünyaya adapte edilmesi olduğunu anlattı.
Üniversitenin araştırma ve geliştirmede listede yukarı doğru ilerlemesinin de başarı göstergesi olduğunun altını çizen Elmas, "Bir üniversitemizi düşünün Türkiye'de 60. sırada. Başka bir sıralamaya bakıyorsunuz 10. sırada. Bazı sıralamaya bakıyorsun 90'da... Böyle bir şey olabilir mi? Bir üniversitenin bir mertebesi vardır. O yüzden bu sıralamaların büyüsüne kapılmadan kendi ürettiklerini ölçebilen bir mekanizmalar kurmak daha iyi bir şey. " değerlendirmesinde bulundu.
Yükseköğretim Kalite Kurulu olarak 110 parametrede üniversitelerle ilgili bir çalışma yaptıklarını ve bu hafta açıklayacaklarını belirten Elmas, "Herkese açık olacak. Bir kişi hoca, öğrenci olarak tuşa bastığında 6 yılda sizin gelişiminizi gösterecek ve Türkiye'de neredesiniz onu gösterecek. Sıralamada 6 senede değişiminiz nasıl, Türkiye'de neredesiniz?" diye konuştu.
OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, OMÜ'nün kalite yolculuğunda önemli bir durağa eriştiğini ifade ederek, "OMÜ'nün kurumsal kalitesi akredite edilerek tescillenmiş oldu. İlk adımdan bugüne kadar kaliteyi önemseyen ve gerçekleştirmek için çaba sarf eden bütün rektör ve hocalarıma teşekkür ediyorum." dedi.
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ise yeni akademik yıl açılışının hayırlı olması temennisinde bulunarak belediye üniversite iş birliğinde yaptıkları çalışmaları anlattı.
Konuşmaların ardından Elmas, Ünal'a "Akreditasyon Belgesi'ni sundu.