YÖK kaldırılacakmış! Hani KPSS de kaldırılacaktı?

Referandumdan sonra, yani yarından sonra YÖK kaldırılacakmış. Herhalde şaka yapılıyor! Yoksa kaldırmak isteyen bugüne kadar çoktan kaldırırdı...

Referandumdan sonra, yani yarından sonra YÖK kaldırılacakmış. Herhalde şaka yapılıyor! Yoksa kaldırmak isteyen bugüne kadar çoktan kaldırırdı...
Seçimlerden önce de KPSS'nin kaldırılacağı söylenmişti. Ayrıca sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınacakları açıklanmış, çocuklarımızın hayatını zindana çeviren giriş sınavlarının azaltılması için de talimatlar verilmişti.
Peki ne oldu?
KPSS olduğu yerde duruyor. Üstelik sorularını çalan çalana.
YÖK'ün ise bırakın kaldırılmayı, konumu her geçen gün daha da güçleniyor. Şu anda, 12 Eylül darbesinin izlerini sileceğiz diyenlerin gözbebeği durumunda.
Sözleşmeli öğretmenlere verilen söz de bir başka bahara kaldı. Oysa haziranda TBMM tatile girmeden önce ilgili yasanın kesinlikle çıkacağı söyleniyordu!..
Peki ya giriş sınavları?
Öğrenci ve veliler, eziyetin her türlüsünü çektirmeye devam ediyorlar...
Benzeri örnekleri saymaya başlasak bırakın köşeyi, gazetenin tamamı yetmez. İşte bu yüzden YÖK'ün kaldırılacağı söylemlerine sadece gülüp geçiliyor...
Kaldı ki YÖK ve benzeri kurumlara her zaman için ihtiyaç var. İsmi YÖK olur ya da başka bir şey ama iktidarlar ile üniversiteler arasında diyalogu sağlayacak bir kurum, her ülkede olduğu gibi bizde de mutlaka olmalı.
İktidarların güdümüne girmeyen, özerk bir YÖK'e kim hayır der ki? Geleceğe yönelik insan gücü planlaması yapmayan, kontenjanları üniversitelerin dahi görüşünü almadan keyfi bir şekilde yükselten, rektörlük seçimlerinde en çok oyu alanı değil de en az alanı seçen, altyapı olanakları olmadan her köşe başına bir üniversite açılmasına onay veren bir YÖK ise olsa ne olur, olmasa ne olur!..

KPSS kaosu
KPSS'yle ilgili karar çoktan belli. Ama nedense yarın beklendi. Alınan bu karar, umarız yeni bir kaosu beraberinde getirmez. Çünkü ta en başından beri doğru olandan çok, olması gereken yapılmaya çalışılıyor. Bu da ne İsa'yı ne de Musa'yı memnun edecek.
Yeni tartışmalara hazır olalım!..

ÖSYM hedef saptırıyor
ÖSYM'ye de bir haller oldu. Olayların üzerine gitme yerine, topu sürekli taca atıyor. Şimdi de şekilli, şekilsiz sorular tartışması başlattı. Ne alakası varsa?
Peki, o zaman yarın biri de çıkıp şekilsiz sorular sadece görme özürlülere soruluyor, belli ki o sorular dışarı sızdı deseler bu kez de, tüm dikkatler o yöne mi çevrilecek?
En komiği ise soruların kontrol amaçlı sesli okunması sırasında dışarıdan birilerinin bunları dinlediği olasılığı ki buna da kargalar güler. ÖSYM'nin bulunduğu bölgeyi yakından tanıyanlar, o bölgede bir aracın ya da kişilerin uzaktan dinleme yapmalarının mümkün olmadığını da bilirler. Ama nedense sürekli yeni hikâyeler uydurularak hedef saptırılmaya, kafa karışıklığı yaratılmaya çalışılıyor.
Umarız tüm bunlar bilinçli yapılmıyordur! Sadece ve sadece tesadüf ve şaşkınlıktandır!..
Referandum?
Bugün ülkemizin geleceğini çok yakından ilgilendiren çok önemli bir referandum yapılıyor. Sandığa her zaman saygımız oldu. Olmaya da devam edecek. Bu yüzden hangi sonuç çıkarsa çıksın, ülkemize huzur getirsin, demokrasimize güç kazandırsın...
Eminim ki iktidarıyla, muhalefetiyle siyasetçilerin en büyük arzusu da bu yönde. Ve umarız yarından sonra da bunun gereğini yerine getirirler...

Üniversiteyi kazanıp da...
Üniversiteyi kazandığı halde liseden mezun olamayan binlerce öğrenci var. Kiminin tek dersi var kimin de bir kaç dersi.
İçlerinde çok iyi üniversitelerin çok iyi bölümlerini kazananlar da var. Ama öyle ya da böyle liseden mezun olamadılar, olamıyorlar.
İlle de affedilip mezun sayılsınlar demiyoruz. Ama belki bir hak daha tanınabilir. Ve YÖK de tanınan bu haktan sonra bu öğrencilere yeni bir kayıt şansı verebilir. Yoksa onca emekleri boşa gidecek ve bu da onları kaybetmemizin ötesinde bir işe yaramaz.
Bugün hak tanıyıp hadi yarın sınava girin demekle değişen bir şey olmuyor. Keşke bu durumdaki öğrenciler, eskiden olduğu gibi yaz aylarında kursa alınıp, bilmedikleri öğretilip, öyle sınava sokulsalardı. Ama artık çok geç. Bakalım MEB bu konuda ne yapacak!..
Özetin özeti: Nedense sorun çıkmadan çözüm üretmiyoruz. Oysa öngörü diye bir şey var!..

Abbas GÜÇLÜ-Milliyet

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

EĞİTİM Haberleri