" Yok Artık" Dedirtecek Öğretmen Mektubu

Hatırlanacağı üzere bir kaç gün önce Güneydoğu'da kendisi öğretmen, eşi subay olarak görev yapan bir öğretmen, yaşadıklarını ve duygularını kaleme almıştı.

Kamuoyunda bu mektubun oluşturduğu tartışma ortamı henüz bitmeden çok ses getirecek bir mektup daha aldık. İşte o mektup...Sitemize gönderilen ve geçmişi başarılarla dolu bir öğretmenin yaşadığı sorunlar, sorunlara başkaldırısı, müdürden yediği dayağın ve çaresizliğinin anlatıldığı maili sizlerle paylaşıyoruz..Sayın İNSAN…Özür dilerim. Sizi henüz tanımıyorum. Söyleyeceklerimi ciddiye alacak insanlardan biri misiniz, yoksa popüler olmuş bir anlayışın işine gelmeyeni dinlemeyen sözcüleri misiniz bilemiyorum. Fakat her kim olursanız olun, kalbinizde bir gram doğruluk varsa beni dinler ve en azından yüreğinizden ‘’Belki doğrudur, kim bilir? Bir dinleyeyim…’’ dersiniz. Eğer buna değecek bir neden arıyorsanız vereyim: Ben bir devlet memuruyum. Şu anda bir suç işliyorum:’’Sayın İNSAN 36 yaşındayım. Adım Bülent Ecevit ALBAYRAK. Hayatımın on beş senesini profesyonel müzisyen olarak geçirdim. Bunun yaklaşık on senesini ‘’Gece Yolcuları’’ grubunda üç albüme davul çalarak, sekiz video klipte yer alarak, sayısız televizyon ve radyo programında konuk olarak, röportajlar yaparak, yurdumun her köşesinde milyonlarca insana konserler vererek geçirdim. 2009 yılında öğretmenlik mesleğini yapmaya karar verdim, KPSS'ye girdim, Şırnak’a atandım. Evliyim. Eşim, evim, annem, ailem İstanbul’da. Evimizden yuvamızdan ayrıldığımıza üzüldük ancak,’’Olsun orası da vatan toprağı, orada da ülkemize hizmet edeceğiz.’’diyerek yuvamızdan koptuk. Ancak burada bambaşka şeyler yaşıyor, hiç umadığımız bir muameleye maruz kalıyoruz.Sayın İNSAN. Ben Şırnak Cumhuriyet Lisesi’nde görev yapmaya çalışan bir öğretmenim. Görev yapan değil, görev yapmaya çalışan diyorum. Çünkü burada görev yapmaya ‘’çalışmaktan’’ başka bir şansınız yok. Burada savcılığa dilekçe yazarken memur,’’Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı’’yazma; ’’Şırnak Cumhuriyet’i Başsavcılığı’’ yaz diye gülerek akıl veriyor…Sayın İNSAN,öyle bir yerde öğretmenlik yapıyorum ki, müdür,’’Bana öğretmenim diyemezsin, ben senin amirinim. Bana ‘’Amirim’’, ya da ‘’Müdürüm’’ diyeceksin.’’Diyerek Mustafa Kemal ATATÜRK’ün: ‘’Öğretmenler, yeni nesil sizlerin eseri olacaktır.’’ diye hitap ettiği öğretmenlik mesleğini küçümsüyor ve öğretmenini, mesleğinden dolayı ikinci sınıf vatandaş durumuna sokuyor.Sayın İNSAN, ben öyle bir yerde görev yapmaya çalışıyorum ki, bana aylardır sistematik olarak, idareciler tarafından eziyet ediliyor. Okulumdaki bütün öğretmenler altı saatte dersini tamamlayıp evlerine giderken, bana bilmediğim nedenlerden dolayı, günde on iki saat okulda kalmamı sağlayacak şekilde bir program hazırlanıyor. Tüm öğretmenler haftada bir iki gün nöbet tutarken bana dört gün nöbet görevi yazılıyor. Aslı astarı olmayan suçlamalarla itibarım zedelenmeye çalışılıyor.Sayın İNSAN. Keşke 21, 22 yaşında, toy, bazı durumlara hiç sorgulamaksızın boyun eğebilen, tecrübesiz bir delikanlı, stajyer, ne desen he, ağamsın, paşamsın diyebilecek bir delikanlı olsaydım….Ama ne yazık ki 36 yaşında,hayatının yarısını sanatın kuru gürültüye metelik vermezliği ile geçirmiş, onura, insanlığa, şerefe, vatan sevgisine, insanlığa inanmış ve bu konularda taviz vermez bir mizaç geliştirmeye adamış bir öğretmenim. Ama ne yazık ki…Bu gün hayatımın keder günü… Bu gün görevli olduğum Şırnak Cumhuriyet Lisesi’nde öğrencilerimin gözü önünde okul müdüründen dayak yediğim gün… Öğrencilerim diyor ki:’’O müdürdür. Dövecek tabii…’’Bu gün, o müdürü İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne iki ay önce tüm resmi belgeler ile şikayet edip, valilik tarafından onaylanmasına rağmen hiçbir yetkili tarafından okulumuza gelip de;’’Burada neler oluyor?’’ dendiğini ve deneceğini görmediğim gün…Bu gün,okul müdür başyardımcısının haksız olarak kendisine kazanç sağladığını kamuya ispat ettikten sonra,onun:’’Bunun acısını senin burnundan fitil fitil getireceğim.’’ dediğini ispatladığı gün…Bu gün,memurluğumu yakmak pahasına da olsa,doğru bildiğim her şeyi Allah’ın ve yüce Türk Milleti’nin önünde paylaştığım ve artık yeter dediğim gün.Ey insan evladı! ARTIK YETER! DUR!personel meb.net

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EĞİTİM Haberleri