Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye İhracatçılar Meclisi Toplantısı'nda konuşuyor.
Yıldırım'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Sizler sayesinde Türk ürünleri dünyanın dört bir yanına yayılıyor. Türkiye'nin gücünü, potansiyelini dünyaya tanıtan sizlesiniz.
15 Temmuz'da gelecek için, çocuklarımız için meydanlara inen, canını seve seve veren şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Gazilerimize uzun ömürler diliyorum.
Ümitsiz olmaya gerek yok. 2017 yılı çok daha güzel olacak. Buradan söylüyorum. Hesabınızı ona göre yapın. Beklemeye gerek yok. Bu yapılan algı operasyonları Türkiye'nin gerçek gücünü yansıtmıyor. Türkiye'nin gerçek gücü ve gerçek potansiyeli, kabiliyeti bunun çok çok üzerinde.
Geçen yıl yaptığınız ihracattan ne kadar fazla ihracat yaparsanız onu destekleyeceğiz. Alın terine akıl terini de katarak, dünyada fark yaratacağız. Bulunduğumuz coğrafya dünyanın adeta merkezi konumunda... Türkiye, 3 saatlik bir uçuşla 56 ülkeye erişebilecek bir noktada yer alıyor.
15 Temmuz'u yaşamış bir ülke olarak, kamu kurumlarının içerisine yuvalanmış, bütün kurumların sistemini adeta zehirlemiş bir alçak örgütün oluşturduğu mikropları hala temizleyebilmiş değiliz, bunun için gayret ediyoruz. O yüzden de bürokraside, kollukta, yargıda, askerde hala bu temizlik harekatı devam ediyor, bir müddet daha devam edecek.
(FETÖ) Bu örgüt, küresel bir terör örgütü. İşin adını doğru koymamız lazım. Sadece Türkiye'nin başının belası değil, birçok ülkenin de potansiyel tehdidi olan bir örgütten bahsediyoruz. Bunlar bütün değerlerimizi kullandılar. Bizi biz yapan kutsallarımızı yok ettiler. Verdikleri tahribatın ölçülmesi, adeta imkansız hale geldi. Ama yapacakları en son iş, silahlı darbe girişimiydi. Onu da yaptılar, boylarının ölçüsünü de aldılar. Bundan sonra ne yapmak isterlerse, bu millet misliyle karşılık verecektir.
Türkiye'de istikrarın bozulacağı, ekonominin kötüye gideceği yönünde yine bu alçak terör örgütünün ülkemiz dışında belirli mihraklarda acımasızca bir algı operasyonu tüm hızıyla devam ediyor. Ama ne yaparsa yapsınlar asla başarılı olamayacaklar. Çünkü yaptıkları iş, yanlış iştir. Yaptıkları iş, ne insanlığa sığıyor ne hukuka sığıyor ne de vatandaşlığa sığıyor.
Enerjimizi azaltan, hızımızı kesen bu bürokrasi canavarına karşı birlikte mücadele edelim. Bu bizim ortak geleceğimiz. Devletin görevi vatandaşın işini zorlaştırmak değil, devletin görevi vatandaşın işini kolaylaştırmak, önünü açmak, sorunlarını çözmek. Burada da ciddi bir direncin olduğunu biliyoruz, kaynağını da biliyoruz. Ama sabredin, bunların hepsinin üstesinden geleceğiz.
Kapsamlı değil, sınırlı bir değişimle anayasal değişikliği yaparak millete gideceğiz. 2019'a kadar seçim olmayacak.
Küresel ticaretteki daralma öncelikle sizleri etkiliyor. Yeni yöntemler ve çareler üretmeliyiz."