Öğretim üyesi derneklerinden üniversitelere, ölçme değerlendirme uzmanlarından matematikçilere kadar konuyla ilgili hemen herkes, ağız birliği yapmışçasına YGS’nin iptalini istiyor. Danıştay ise yürütmeyi durdurma ve iptale yönelik başvuruları, Ankara İdare Mahkemesi’ne yönlendirdi.
Neden iptal edilsin?
Eğitimde ölçme değerlendirme, gizlilik ve güvenirlik kavramlarının enine boyuna tartışılması, eğitim sistemimizin geleceği açısından çok önemli bir gelişme.
Ülkemizin çeşitli üniversitelerinde Ölçme ve Değerlendirme ya da Psikometri alanlarında görev yapan öğretim üyesi oldukça az. Hepsi 40-45 kişi kadar. Aşağıdaki açıklamayı da onlar yaptı. İşte satır başları:
- ÖSYM, özellikle son birkaç aydır toplumun gözündeki saygınlığını neredeyse tamamen yitirmiş bir kurum durumuna gelmiştir.
- Her adayın test kitapçığında maddelerin farklı bir sıralama içinde yer alması psikometrik açıdan uygun bir yöntem değildir.
- Her aday için farklı test kitapçığı hazırlamak amacıyla her kitapçıkta maddelerin sırasını değiştirerek bu kuralı göz ardı etmiş, adaylar için eşit olanaklar sağlanmamıştır.
- Sayısal ifadelerin seçeneklere büyüklük-küçüklük sırası gözetilmeksizin rasgele dağıtılması, adayların maddeyi cevaplama davranışını olumsuz etkiler ve maddenin şansla doğru cevaplandırılması olasılığını arttırır.
- “Seçenekler büyüklük sırasına konulduğunda çakışan seçeneğin doğru cevap olması” gibi bir sistematikle çözülebilirken, kimi adayların test kitapçıklarındaki maddelerin pek çoğu da “en büyük sayının sağındaki seçeneğin hep doğru cevabı vermesi” gibi bir sistematikle çözülebilir hale gelir.
- Birkaç maddeyi çözdükten sonra bu sistematiğin farkına varan bir aday diğer maddeleri de bu sistematiği kullanarak rahatlıkla cevaplayabilir. Bu durum da; testin güvenirliğini ve geçerliğini düşürür, haksızlığa neden olur.
- Yüz binlerce gencimizi ve milyonlarca insanımızı ve geleceğimizi ilgilendiren 2011 YGS’nin güvenirliği ve geçerliği, yukarıda açıkladığımız nedenlerle tartışmalı hale gelmiştir.”
Öğretim üyeleri dernekleri
13 dernekten oluşan Üniversite Dernekleri Platformu’nun YGS ile ilgili ortak basın açıklaması da özetle de şöyle:
“6-7 milyon insanımızı yakından ilgilendiren bu olay, üniversitelerimiz ve toplumun geleceği düşünüldüğünde öğretim elemanları olarak hepimize sorumluluk yüklemektedir.
Uzman görüşlerinden çok net olarak anlaşılacağı üzere, cevapların sıralamasında oluşan güvenlik açığı nedeniyle ölçme ve
değerlendirme niteliğini kaybetmiştir. Bu sınav güvenilir değildir. Ayrıca, kimi okullarda kız öğrencilerin sınav salonlarına ayrı yerleştirilmeleri ve öğrenciye özel sınav kitapçığı üretilmesi bu sınavı geçersiz kılmaktadır...
Yargıya intikal eden bu olayın tarafsız olarak incelenmesi ve açığa çıkarılmasında akademik olarak yetkin, bağımsız bir uzmanlar komisyonunun ivedilikle oluşturularak durumun bilimsel gerçekler ışığında değerlendirilmesini, sorumlularının derhal görevden el çektirilerek gerekli yaptırımların uygulanmasını talep ediyoruz.
Üniversite Dernekleri Platformu olarak konunun toplum vicdanını rahatlatacak bir sonuca ulaşana kadar takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygı ile duyururuz.”
Ankara Üniversitesi
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Ölçme ve Değerlendirme Bölümü’nün yaptığı açıklamanın sonuç bölümü de şöyle:
“Sonuç olarak, basta öğrenciler, veliler, öğretmenler, öğretim üyeleri ve yöneticiler olmak üzere çok geniş kitleleri ilgilendiren, geçerlik ve güvenirliği açısından ciddi sınırlılıklar taşıyan bu sınavın sonuçlarına dayalı olarak kararlar almak, ölçme ve değerlendirme alan uzmanlarının kabul edebileceği bir uygulama olmadığı gibi, hiçbir sağduyu sahibi insanın da onaylayabileceği bir uygulama değildir.
Büyük bir psikolojik yük altında bu sınavlara hazırlanarak katılan öğrencilerimizin, onları maddi-manevi büyük fedakârlıklara katlanarak yetiştiren velilerimizin lehine olacak ve kuşkularını giderecek en uygun çözüm; bu ‘sınavın iptali’ ve daha önceki yıllarda yapılan sınav uygulamalarında olduğu gibi, bu yıla özgü olmak üzere birinci ve ikinci asama sınavlarının bir arada yapılmasıdır.”
Özetin özeti: Yazılacak o kadar çok ayrıntı ve iddia var ki en iyisi sözü uzmanlara ve yargıya bırakmak...
Abbas GÜÇLÜ-Milliyet