Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla, öğretmen açığının kapatılması amacıyla uygulanan sözleşmeli öğretmenliğin soruna çözüm getiremediği gibi yeni sorunlara yol açtığını ifade ederek, “Öğretmenleri işi ile eşi arasında tercih yapmaya zorlayan ve yeni sorunlar üreten sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmeli, öğretmen açığı kadrolu öğretmenlerle kapatılmalıdır” dedi.
Hasan Yalçın Yayla, Erzurum, Ağrı, Kars, Ardahan ve Iğdır’da yapılan il divan toplantılarına katıldı. Eğitimin sorunlu alanlarına ve eğitim çalışanlarının gündemindeki konulara değinen Yayla, 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 4. maddesinin altıncı fıkrasıyla sözleşmeli öğretmenliğin tekrar uygulamaya konulduğuna dikkat çekerek, “Yakın zamanda tecrübe edilen ve sürdürülebilirliği olmadığı için vazgeçilen sözleşmeli öğretmenlik istihdamının tekrar hayata geçirilmesi büyük sıkıntıları beraberinde getirmiştir. Yeni sorunlara yol açan, ailelerin parçalanmasına neden olan sözleşmeli öğretmenlik istihdamı uygulamasına da, adalet duygusunu zedeleyen mülakatla öğretmen alımına da karşıyız. Öğretmen istihdamında güçlük çekilen bölgelerdeki sorunun çözümü; sözleşmeli öğretmenlik, yer değiştirme yasağı gibi geçici tedbirlerle değil, söz konusu bölgelerde öğretmenlerin kalıcı olarak görev yapmalarını teşvik edecek katkılarla mümkündür” şeklinde konuştu.
Bazı bölgelerde eğitimin en büyük sorunu kalıcı öğretmen istihdamının sağlanamamasıdır
Başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri olmak üzere, istihdamda güçlük çekilen yerlerde eğitimin en büyük sorununun kalıcı öğretmen istihdamının sağlanamaması olduğunu vurgulayan Yayla, “Bugün söz konusu bölgelerde bir öğretmenin görevde kalma süresi ortalama 1,5 yıldır. Bu durum, eğitim-öğretimde ciddi sorunlara neden olmaktadır. Eğitim çalışanlarına, zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapmaları halinde illerin mahrumiyet durumlarına göre ilave özel hizmet tazminatı ödenmesi, hem bölgenin eğitim çalışanı açığının kapatılması hem de bölgenin zorluğuna göre eğitim çalışanının yaşadığı mağduriyetin giderilmesi bakımından gereklidir. Bu konuda ivedilikle adım atılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Kimsenin dinine, ırkına, rengine bakmadan mağdurun ve mazlumun yanında olduk
Kurulduklarından beri vesayetin sona ermesi, yasakların kaldırılması için mücadele verdiklerini kaydeden Yalçın, “Eğitim çalışanlarının haklarını korumak ve geliştirmek, onlar adına kazanımlar temin etmek öncelikli hedefimizdir. Bunu yaparken, diğer sorumluluklarımızı da ihmal etmedik, etmiyoruz. Hak ve özgürlük mücadelemizle birçok yasağın kaldırılmasını sağladık. Kimsenin dinine, ırkına, rengine bakmadan her zaman mazlumun ve mağdurun yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz” diye konuştu.
Geleceğimiz için hayallerimiz, hedeflerimiz var
“Bizim, çocuklarımız, geleceğimiz, devletimiz, milletimiz ve tüm coğrafyamız için hayallerimiz, hedeflerimiz, amaçlarımız var” diyen Yayla, şöyle devam etti: “Bu hedef ve amaçlarımızı gerçekleştirmek için öncelikle birlik ve beraberliğimizi daha da sağlamlaştırmalıyız. Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde oynanan oyunları boşa çıkarmak için el birliği etmeliyiz.”
Toplu sözleşme kazanımlarımızı iyi anlatmalıyız
Toplu sözleşme sürecine ve sonuçlarına da değinen Yayla, maaş ve ücretleri iki yıllık toplam yüzde 17,54 oranında artırdıklarını, enflasyon farkıyla maaş ve ücretleri koruma altına aldıklarını belirterek, “Alın teri ve emek bizim için değerlidir. Akıttığımız terin, harcadığımız emeğin gereği olarak, toplu sözleşmeye dair geçekleri ve toplu sözleşmenin kazanımlarını kamu görevlilerine çok iyi anlatarak manipülasyonların önüne geçmeliyiz” dedi.