Madde gereği yapılan sınavlardan ikincisi merkezi olarak yapılacak. Bu sınavların değerlendirmesi de öğrencinin gideceği liseyi belirleyecek. Ortaokul dersleri kaçar saat bir de ona bakalım:
Böylece ortaya konulan beklentiler şöyle:
1- Dershanelere ihtiyaç kalmayacak (kapatması kolay olacak)
2- Okul dersleri önemsenecek,
3- Okula ilgi artacak,
4- Devamsızlık azalacak,
5- Öğrenci için önemli olan okul olacak...
Şimdi bu beklentileri incelemek üzere yol alalım…
Öncelikle belirtelim ki:
- Ülke genelinde bu derslerin öğretmenlerinin eksik olmaması sağlanmak zorunda,
- Dersler bir hafta dahi boş geçmemeli,
- Özellikle öğretmenlerin rapor, izin gibi durumlarda derslerin telafisi yapılmalı,
- Öğrencinin en az sınav düzeyinde eksiklikleri tamamlamalı (geçmiş yıllara dayalı eksiği varsa örneğin 4 işlemi bilmiyorsa bu sınav anlamsızıdır. )
Dershaneleri kaldırmak tabii ki mümkün. Meclisten bir yasa çıkarırsınız hepsinin kapısına kilit vurursunuz.Bu dershane ihtiyacının değil dershaneleri bitirir.
Dershanecilik bitse bile özel ders yada merdiven altı eğitimler artabilir mi kaygısının taşınması gayet doğal.
Bu uygulamayla; Öğrenci okulu önemsediği durumlarda bile okul yerine sınavı önemsiyor pozisyonuna gelinir mi düşünmek lazım.
Sınavlar her dönemde mi yapılacak yoksa sadece ikinci dönemde mi bu ayrıntıları göreceğiz elbette. Fakat tek dönemde bile yapılsa en az 6 ayrı sınav yapılacak. Bu da her sınav öncesi öğrencinin okuldan uzaklaşmasına yada diğer dersler yerine bu sınavlara odaklanılmasına yol açacaktır.
Resim,Müzik, Beden Eğitimi… hak getire… Bu derslere bağlılık nasıl sağlanacak o da açıklanmalıdır. Notla mı, korkuyla mı? Bunlar çözüm olmaz emin olun.
Bu sistem gündeme geldiğinde ne çok konuşulan hatta ve hatta başlık olarak ele alınan husus sınavları öğrencinin kendi öğretmeni değil başka okulun öğretmenlerinin yapması. Sınav gözetmeninin kendi öğretmenleri olmaması kabul edilebilir ve doğal bir şey.
Sayın AVCI’da bunu söylerken dikkat ediyor ve öğretmenlerimize güvenmediğimiz anlaşılmasın vurgusu yaparak ekliyor. Öğretmen üzerinde baskı olsun istemiyoruz diyor. Bu konuda hiç konuşulmaması gerekirdi. Çünkü merkezi yapılan sınavlarda zaten gözetmenler öğrencinin öğretmeni olmuyor. Yıllardır bu ülkede ilçelerde yapılan sınavlarda bile öğretmen değişimi uygulanmıştır. Bunu dile getirmek kafalarda soru işareti bırakmak demektir. Keza öyle de olmuştur ve kim yazdıysa konuyu “sınavı başka okulun öğretmenleri yapacak” dedi.
Uygulamada şöyle bir gerçek daha çıkıyor ortaya: Sınavlar ya hafta sonu yapılacak ya da sınavın olduğu günlerde başka ders yapılmayacak. Hafta sonu da yapılsa, hafta içi de olsa eğitimde aksamalar olacak. Bu sınavı sınıfta yapılan normal yazılı sınav formatına sokmak hayal bile olamaz…
Hafta içi olduğunda da sayın bakanın dediği gibi herkes kendi okulunda ve sırasında sınava girecek demek de doğru değil. Sıralarda ikişer, üçer kişi oturuyoruz bu nedenle sınavlar aynı sınıfla sınırlı kalamaz. İkili eğitim yapan okul var tekli yapan var, zamanı da denk getirmeniz lazım. Bu durumda hafta içi yapılacak bu tür sınavda o gün eğitim öğretimi unutun.
Bu arada okullar arası uçurumun nasıl kapatılacağına da cevap verilmelidir.
- Uçurumun kaynağı sınıf mevcudu ise,
- Kaynak Öğretmen yetersizliği ise,
- Önceki yıllara dayalı temel eksiklikler ise,
- Boş geçen dersler ise,
Sorunun kaynağına inilebilecek mi?
Bu sistemin bir yararı olabilir: o da okulların bu derslerdeki tomografisi çekilebilir. Bu çekim sonucunda da tedaviye geçilebilir. Fakat tedaviye kadar geçen sürede harcananlar olursa yazık olur.
Bir de bu sistem korkarım ki okulun temeli olan eğitim-öğretimden, eğitim kısmını çıkarır, elde kalır öğretim.
Yıllardır sistem arayışı söz konusu ve her defasında sınava odaklanıyoruz. OKS kalksın dedik 3 yıl yapılan SBS getirdik. Bu olmadı dedik yeniden tek yıllık SBS dedik. Bundan da vaz geçiyoruz 6 dersin bir sınavını okulda yapalım diyoruz. Yani öğrenciler üzerinde çok büyük baskı yarattığını düşündüğümüz sınav sisteminden kurtulmanın çaresini sınavda arıyoruz.
Ümit ediyoruz ki sistemin açıkları iyi düşünülür, eğitime yararlı bir sistem kurulur ve çocuklarımızı kazandığımız, onların gelecek kaygılarından uzaklaştıkları, çocukluklarını yaşadıkları bir sürece gireriz…
Ve en önemlisi öyle bir sistem getiririz ki bugün okula başlayan çocuk bugün getirilecek sisteme tabii olarak mezun olur…
Maksut BALMUK
www.memurlar.net